Ultravist 300 100 Ml Şişe
ÖNEMLİ UYARI:
Doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanımı sağlığınıza ciddi zararlar verebilir!
Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından sitemiz sorumlu tutulamaz.
Doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanımı sağlığınıza ciddi zararlar verebilir!
Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından sitemiz sorumlu tutulamaz.
Üretici Firma Schering Alman İlaç ve Ecza Tic. Ltd. Şti.
Etken Madde: Iopromide
Kategori: Radyoloji/Radyoopak madde
Fiyat 81,47 TL
Barkod No 8699545771531
Formülü:
1 ml Ultravist 300, sulu eriyik içinde 0.623 g İopromid içerir.Yardımcı maddeler (1 ml'de)
0.10 mg Sodyum kalsiyum edetat
2.42 mg Trometamol
5.60 mg Hidroklorik asit (% 10)
696.78 mg Enjeksiyona uygun su
Farmakolojik özellikleri:
Endikasyonları:
Bilgisayarlı tomografide (BT) kontrastı artırmak amacı ile; dijital subtraksiyon anjiografisi (DSA); intravenöz urografi, arteriografi ve özellikle anjiokardiografi. Myelografi, ventrikülografi ve sisternografi dışında vücut boşluklarının (örneğin artrografi, fistülografi) radyolojik tetkiki.Kontrendikasyonları:
Manifest hipertireoz,Gebelikte veya pelvis alanındaki akut iltihabi süreçlerde histerosalpingografi
yapılmamalıdır.
ERCP (endoskopik retrogradkolanjiyopankreotografi) akut pankreatitde kontrendikedir.
Uyarılar/Önlemler:
1. Bütün endikasyonlar içinTakip eden uyarı ve önlemler her türlü uygulama için geçerli olmasına rağmen, bahsedilen
riskler intravenöz uygulamalarda daha yüksektir.
• Aşırı duyarlılık
Ultravist gibi non - iyonik röntgen kontrast maddelerin kullanımından sonra da bazen
allerjiye benzer hipersensitivite reaksiyonları gözlemlenmiştir (Bkz. Yan etkiler/advers
etkiler). Bu reaksiyonlar genellikle hafif solunum zorluğu, cilt kızarması (eritem), ürtiker,
kaşıntı veya fasiyal ödem gibi belirgin ve ciddi olmayan respiratuar ya da cilt
semptomlarıdır. Anjiyo - ödem, subglottik ödem, bronkospazm ve allerjik şok gibi ciddi
olaylar seyrektir. Genellikle bu reaksiyonlar kontrast maddenin verilmesinden sonraki bir
saat içersinde meydana gelirler. Ancak seyrek olguda gecikmiş reaksiyonlar da görülebilir
(saatler - günler sonra).
Aşırı duyarlı hastalar ve iyotlu kontrast maddelere karşı önceden reaksiyon gösterenlerin
ciddi bir reaksiyon ile karşılaşma olasılıkları daha fazladır. Fakat bu tür reaksiyonlar
düzensiz ve öngörülemez tabiatlıdırlar.
Kontrast madde enjeksiyonundan önce, hastaya allerji (deniz ürünleri allerjisi, saman
nezlesi, ürtiker gibi), radyografik maddelere ve iyoda duyarlılık ile bronşiyal astım öyküsü
sorulmalıdır, çünkü bu durumların bulunduğu hastalarda bildirilen, kontrast maddelere
karşı advers reaksiyon insidansı daha yüksektir ve antihistaminler ve/veya
glukokortikoidler ile ön tedavi düşünülebilir.
Bronşiyal astımlı hastalar bronkospazm ve hipersensitivite açısından özel risk
taşımaktadırlar.
Şayet hipersensitivite reaksiyonları görülürse (Bkz. Yan etkiler/advers etkiler) hemen
kontrast madde uygulaması kesilir ve - şayet gerekliyse - venöz yoldan spesifik tedaviye
başlanmalıdır. Bu nedenle intravenöz kontrast madde uygulamaları için damar içine
yerleştirilen fleksibl kanüllerin kullanılması önerilir. Acil durumlarda hemen karşı
müdahalede bulunabilmek için, uygun ilaçlar, endotrakeal tüp ve bir respiratör el altında
bulundurulmalıdır.
• Tiroid disfonksiyonu
İyotlu kontrast maddelerin az miktardaki serbest inorganik iyodürü, tiroid fonksiyonlarını
etkileyebilir. Bu nedenle latent hipertiroidisi veya guatrı olan hastalarda tetkik
gereksiniminin dikkatle gözden geçirilmesi gerekebilir.
• Kardiyovasküler hastalıklar
Özellikle kalp yetmezliği ve koroner arter hastalığı gibi ciddi kalp hastalığı olan hastalarda
şiddetli reaksiyon riski artar.
• Yaşlılar
Vasküler patoloji ve nörolojik bozukluklar nedeni ile , yaşlılarda iyotlu kontrast maddelere
karşı aşırı reaksiyon riski artmaktadır.
• Sağlık durumunun çok kötü olması
Genel durumu çok kötü olan hastalarda tetkik gereksiniminin dikkatle gözden geçirilmesi
gerekebilir.
2. İntravasküler Kullanım
• Böbrek yetmezliği
Geçici böbrek yetmezliği çok seyrek olguda görülebilir. Kontrast madde uygulamasını takip
eden akut böbrek yetmezliğine karşı koruyucu önlemler şunları içerir:
Renal hastalık anamnezi, önceden var olan böbrek yetmezliği , daha önce de kontrast
madde uygulamasından sonra böbrek yetmezliği, diyabetik nefropati, volüm kaybı, multipl
miyelom, yaşın 60'dan büyük olması , ilerlemiş vasküler hastalık, paraproteinemi, şiddetli
ve kronik hipertansiyon, gut, tekrarlayan ve yüksek dozlar almak zorunda olan hastalar gibi
yüksek riskli hastaların tanınması. Kontrast madde verilmeden önce risk altındaki
hastalarda yeterli hidrasyon sağlanmalı, tercihen intravasküler infüzyon, tetkik öncesi ve
sonrasında ve kontrast madde böbreklerde temizlenene kadar devam etmelidir.
Kontrast madde itrah edilene kadar böbrekler üzerinde ilave yük yaratacak nefrotoksik
ilaçlar, oral kolesistografik ajanlar, arteryel klempler, renal arter anjiyoplastisi ve majör
cerrahi gibi girişimlerden kaçınmak gerekmektedir.
Yeni bir kontrastlı inceleme, renal fonksiyon inceleme öncesi değerlere dönene kadar
ertelenmelidir.
İyotlu kontrast madde diyaliz işlemi sırasında temizlendiğinden, diyalizdeki hastalar
radyolojik girişimler için kontrast madde alabilirler.
• Metformin tedavisi
Renal olarak atılan intravasküler röntgen kontrast maddelerin kullanımı böbrek
fonksiyonlarında geçici bozulmalara neden olabilir. Bu da biguanid kullanan hastalarda
laktik asidozla sonuçlanabilir. (Bir önlem olarak biguanidler uygulamadan 48 saat önce
kesilmeli ve uygulamadan sonra da en az 48 saat kullanılmamalıdır ve ancak basal renal
fonksiyon yerine geldikten sonra yeniden başlanmalıdır.)
• Kardiyovasküler hastalıklar
Kapak hastalıkları ve pulmoner hipertansiyonu olan hastalarda kontrast madde verilmesi
belirgin hemodinamik değişikliklere yol açabilir. Daha önceden kalp hastalığı olanlarda ve
yaşlı hastalarda, iskemik EKG değişikliklerini ve majör aritmileri de içeren reaksiyonlar
daha sıktır.
Kalp yetmezliği olan hastalarda kontrast maddenin intravasküler enjeksiyonu pulmoner
ödeme neden olabilir.
• Merkezi sinir sistemi bozuklukları
Akut serebral enfarktı, akut intrakraniyal hemoraji ve kan beyin bariyeri hasarı oluşan
başka durumlarda, serebral ödemi ve akut demiyelinizasyonu olan hastalarda kontrast
maddenin intravasküler tatbikinde özellikle dikkatli olunması gerekmektedir. İntrakraniyal
tümörler ve epilepsi öyküsü iyotlu kontrast madde verilmesinden sonra konvülsif atak
insidansını arttırabilir. Kontrast madde uygulanması serebrovasküler hastalıklara,
intrakraniyal tümörlere veya metastazlara, dejeneratif ve enflamatuar patolojilere bağlı
nörolojik semptomları artabilir. Kontrast maddenin intraarteryel enjeksiyonu vazospazma
ve serebral iskemik fenomenlere neden olabilir. Semptomatik serebrovasküler hastalıkları
olanların, yeni felçlilerin ve sık geçici iskemik atak geçiren hastaların nöroljik komplikasyon
riski daha fazladır.
• Ciddi karaciğer bozukluğu
Ağır renal yetmezliğin beraberinde ağır hepatik bozukluğun da bulunduğu durumlar
kontrast madde atılımını ciddi olarak geciktirebilir ve muhtemelen hemodiyaliz gerektirir.
• Miyelom ve paraproteinemi
Miyelom ve paraproteinemi kontrast madde uygulanmasını takip eden böbrek
bozukluklarını kolaylaştırabilir. Yeterli hidrasyon zorunludur.
• Feokromositom
Feokromositomlu hastalarda inravasküler kontrast madde uygulamasını takiben ciddi
(bazen kontrol edilemez derecede) hipertansif krizler gelişebilir. Bu hastalarda alfa
reseptör bloker ile premedikasyon önerilir.
• Otoimmun bozukluğu olan hastalar
Önceden otoimmun bozukluğu olan hastalarda şiddetli vaskülitis veya Stevens-Johnson
benzeri sendrom olguları bildirilmiştir.
• Miyastenia Gravis
İyotlu kontrast madde uygulanması miyastenia gravis semptomlarını arttırabilir.
• Alkolizm
Akut veya kronik alkolizm kan-beyin bariyeri permeabilitesini arttırabilir. Bu da kontrast
maddenin serebral dokuya geçişini kolaylaştırarak, muhtemel MSS reaksiyonlarına yol
açar. Düşük atak eşiği olasılığı nedeniyle de alkoliklerde ve ilaç bağımlılarında da dikkatli
davranılmalıdır.
• Pıhtılaşma
Non-iyonik kontrast maddelerin bir özelliği normal fizyolojik fonksiyonlar ile çok az
etkileşmeleridir . Bunun bir sonucu olarak da, in vitro koşullarda non-iyonik kontrast
maddenin antikoagülan etkisi iyonik kontrast maddeden daha azdır. Kontrast maddeden
başka ilave bir çok faktör de tromboembolik olayların gelişimine katkıda bulunur. Bunlara,
işlem süresi, enjeksiyon sayısı, kateter ve şırınga materyali, altta yatan hastalığın durumu
ve beraber kullanılan medikasyon da dahildir. Bu nedenle vasküler kateterizasyon işlemi
uygularken bunlar göz önünde bulundurulmalı , anjiyografik tekniğe tamamen uyulmalı,
kateteri sık sık serum fizyolojik (mümkünse heparin ilavesi ile) ile yıkamalı ve işleme bağlı
trombüs ve embolizm riskini azaltmak için işlemin süresi de kısaltılmalıdır.
Cam enjektör yerine plastik enjektör kullanılmasının in vitro pıhtılaşma olasılığını azalttığı,
fakat ortadan kaldırmadığı bildirilmiştir.
Trombüs ve embolizm oluşturabilme riski nedeni ile hemosistinürili hastalarda dikkat
edilmesi önerilir.
• Diğer vücut boşluklarında kullanım
Histerosalpingografi yapılmadan önce gebelik olasılığı elimine edilmelidir.
Safra yolları ve salpenks enflamasyonu, ERCP ve histerosalpingografi işlemleri sonrası
reaksiyon riskini arttırır.
İntestinal oklüzyon ve periton boşluğuna ekstraluminal sızma nedeniyle aspirasyon riski
altında olduklarından, yenidoğanların, süt çocuklarının ve çocukların gastrointestinal
tetkiklerinde rutin olarak düşük osmolar, suda çözünür kontrast maddeler kullanılmalıdır.
Gebelik ve laktasyon
Non iyonik kontrast maddelerin gebelerdeki kullanımının güvenli olduğuna dair yeterli
veriler mevcut değildir. Bu yüzden mümkün olduğunca gebelikte radyasyondan
kaçınılmalıdır. Kontrast madde kullanımı ile veya kullanmadan X-ışınlarıyla tetkikin
yararları olası risklere karşı özenle tartılmalıdır.
Hayvanlarda yapılan embriyo-fetal gelişim çalışmaları; gebelik sırasında yanlışlıkla
Ultravist'in tek diagnostik dozda uygulanmasının teratojenik ya da diğer embriyotoksik
risklere sahip olduğunu göstermemiştir. Reproduksiyon toksisitesi ile alakalı başka
çalışmalarda reprodüktif fonksiyon, fertilite veya fetal ve postnatal gelişimde herhangi bir
riske işaret etmemiştir.
Kontrast madde anne sütüne çok az miktarda geçebilir. Ancak deneyimlere göre bebeğe
bir zarar vermesi beklenmemektedir.
Gebelik kategorisi C'dir.
Araba ve araç kullanma üzerine etkisi
Seyrek olguda diğer bütün iyotlu kontrast maddelerde de olduğu gibi, intravasküler verilimi
izleyen gecikmiş tepki olasılığı vardır ve bu durum araba ve araç kullanma yeteneğini
etkileyebilir.
Yan etkiler/Advers etkiler:
Yan etki insidansları hakkında yaklaşık bir fikir verebilmek amacıyla ; "sık", "sık olmayan"ve "seyrek" kelimelerine aşağıdaki açıklamalar uygulanmıştır:
Sık : insidans > 1 : 100
Sık olmayan : insidans < 1 : 100 fakat > 1 : 1000
Seyrek : insidans < 1 : 1000
1. İntravasküler kullanım
İyotlu kontrast madde kullanımı ile bağlantılı yan etkiler genellikle hafif - orta şiddetli ve
geçici karakterlidir. Buna rağmen, şiddetli ve yaşamı tehdit eden reaksiyonlar, hatta ölüm
bildirilmiştir.
Mide bulantısı, kusma, ağrı ve genel bir ısınma hissi en sık kaydedilen reaksiyonlardır.
• Anafilaktoid reaksiyonlar / hipersensitivite
Hafif anjiyoödem, konjunktivit, öksürme, kaşıntı, rinit, hapşırma ve ürtiker sık olarak
bildirilmiştir. Kullanılan miktardan ve kullanım yolundan bağımsız olarak ortaya çıkan bu
reaksiyonlar, şokun başlangıç aşamasının ilk belirtileri olabilir. Kontrast madde uygulaması
hemen kesilmeli ve şayet gerekliyse venöz yolla spesifik tedaviye başlanmalıdır (Bkz.
Uyarılar/önlemler).
Acil tedavi gerektiren şiddetli reaksiyonlar, bilinç kaybına varması mümkün periferik
vazodilatasyon ve takip eden hipotansiyon, refleks taşikardi, dispne, ajitasyon, konfüzyon
ve siyanozun eşlik ettiği dolaşım reaksiyonu olarak ortaya çıkabilir.
Bronkospazm, larinks spazmı veya ödemi ve hipotansiyon seyrek olguda görülebilir.
Gecikmiş kontrast madde reaksiyonları seyrektir (Bkz. Uyarılar/önlemler).
• Tüm vücut
Isı hissinin ve başağrısının sık olduğu bildirilmiştir. Fenalık hissi, üşüme veya terleme ve
vazovagal reaksiyonlar sık değildir.
Seyrek olguda vücut ısısı değişimleri ve tükrük bezlerinin şişmesi mümkündür.
• Solunum
Solunum hızında geçici düzensizlik, dispne, solunum güçlüğü ve öksürük sıktır.
Solunum arresti ve pulmoner ödem seyrek reaksiyonlardır.
• Kardiyovasküler
Klinik açıdan anlamlı geçici kalp hızı, kan basıncı değişimleri, kardiak ritm ve fonksiyon
bozuklukları ve kardiak arrest seyrektir.
Acil tedavi gerektiren şiddetli reaksiyonlar seyrektir ve bilinç kaybına varması mümkün,
periferik vazodilatasyon ve takip eden hipotansiyon, refleks taşikardi, dispne, ajitasyon,
konfüzyon ve siyanozun eşlik ettiği dolaşım reaksiyonu olarak ortaya çıkabilir.
Seyrek olarak miyokard enfarktüsüne neden olan ciddi tromboembolik olaylar bildirilmiştir.
• Gastrointestinal
Mide bulantısı ve kusma sık rastlanan reaksiyonlardır. Tad bozukluğu sık değildir.
Abdominal ağrı seyrek olarak bildirilmiştir.
• Serebrovasküler
Serebral anjiyografi gibi arteryel kanla kontrast maddenin beyine yüksek
konsantrasyonlarda ulaştığı işlemlere, başdönmesi ve başağrısı sık olmayarak; ajitasyon
veya konfüzyon, amnezi, konuşma, görme ve işitme bozukluğu, konvülsiyon, tremor,
parezi/parestezi, fotofobi, geçici körlük, komave somnolans gibi geçici nörolojik
komplikasyonlar seyrek olarak eşlik edebilir.
Seyrek olarak ciddi, bazen fatal, felce neden olan tromboembolik hadiseler bildirilmiştir.
• Renal
Seyrek olguda böbrek hasarı veya akut renal yetmezlik bildirilmiştir.
• Deri
Hafif anjiyoödem, vazodilatasyonun eşlik ettiği flaş reaksiyonları, ürtiker, kaşıntı ve eritem
sık olarak gözlemlenir.
Seyrek olguda mukokutanöz sendromlar (ör: Stevens - Johnson veya Lyell sendromu) gibi
toksik deri reaksiyonları gelişebilir.
• Lokal iritasyon (enjeksiyon yerinde)
Lokal ağrı genellikle periferik anjiyografide ortaya çıkar. Ultravist de dahil kontrast
maddelerin damar dışına çıkması lokal ağrıya ve ödeme neden olur fakat genellikle sekel
bırakmadan düzelir. Buna rağmen enflamasyon ve hatta doku nekrozu çok seyrek
durumda görülmüştür. Tromboflebit ve venöz tromboz seyrektir.
2. Diğer vücut boşluklarında kullanım
Vücut boşluklarına uygulanmasıyla ortaya çıkabilecek reaksiyonlar seyrektir. Uygulama
alanından yavaş emilime ve öncelikle difüzyon kontrollü süreçlerle bütün vücuda
dağılımına bağlı olarak bu reaksiyonların çoğunluğu uygulamadan saatler sonra ortaya
çıkar.
ERCP' yi takiben amilaz seviyelerinde bir miktar yükselme sıktır. ERCP' yi izleyen asinar
opasifikasyonun ERCP den sonra pankreatit riskinde artış ile alakası olduğu gösterilmiştir.
Seyrek olarak nekrotizan pankreatit vakası tanımlanmıştır.
Histerosalpingografi ile bağlantılı vazovagal reaksiyon olguları sık değildir.
Oral kullanımı izleyen gastrointestinal bozukluk sık değildir.
• Anafilaktoid reaksiyonlar / hipersensitivite
Sistemik hipersensitivite seyrektir; çoğunlukla hafiftir ve genellikle deri reaksiyonları
şeklinde ortaya çıkar.
Buna rağmen şiddetli hipersensitivite reaksiyonu olasılığı tamamen göz ardı edilemez.
Anaflaktoid reaksiyonlar hakkında tüm metin için İntravasküler kullanımda yan
etkiler/advers etkiler bölümüne bakınız.
İlaç etkileşimleri:
Nöroleptiklerin ve antidepresanların birlikte kullanımı atak eşiğini düşüreceğinden, kontrastmadde kullanımına bağlı reaksiyonlarda artış olabilir.
Beta bloker kullanan hastalarda, özellikle bronşiyal astımlı kişilerde hipersensitivite
reaksiyonları şiddetlenebilir. Üstelik beta bloker tedavisindeki hastaların, hipersensitivite reaksiyonlarının beta agonistler ile standart tedavisine refrakter olabilecekleri de göz
önüne alınmalıdır.
İnterlökin almış olanlarda kontrast maddeye bağlı gecikmiş reaksiyon (ör: ateş, döküntü,
grip benzeri semptomlar, eklem ağrısı ve kaşıntı gibi) prevelansı yüksektir.
Diagnostik testlerle etkileşim:
İyotlu kontrast maddelerin intravasküler uygulamasını takiben tiroid bozukluklarının
diagnozu için tiroid dokusu tarafından radyoizotopların tutulma kapasitesi 2 haftaya kadar azalabilir, bazı hastalarda ise bu durum daha da uzayabilir.
Geçimsizlik
Olası geçimsizlik riskinden kaçınmak için kontrast maddeler diğer ilaçlar ile
karıştırılmamalıdırlar.
Kullanım şekli ve dozu:
1. Genel bilgiler• Diet Önerileri
İncelemeden iki saat öncesine kadar normal diete devam edilebilir. Son iki saat içerisinde
ise hasta yemekten kaçınmalıdır.
• Hidrasyon
İntravasküler kontrast madde verilmeden önce ve sonra yeterli hidrasyon sağlanmalıdır.
Bu özellikle multipl miyelomlu, diabetes mellituslu, poliürili, oligurili, hiperürisemili hastalar
için olduğu gibi, yenidoğanlar, süt çocukları, küçük çocuklar ve yaşlı hastalar için de
geçerlidir.
• Yenidoğanlar (< 1 ay) ve süt çocukları (1 ay - 2 yaş )
Küçük çocuklar ( yaş < 1 sene ) ve özellikle yenidoğanlar elektrolit dengesizliğine ve
hemodinamik değişikliklere karşı çok hassastır. Verilen kontrast madde miktarı, radyolojik
işlemin teknik performansı ve hastanın durumu hususunda dikkatli olunmalıdır.
• Anksiete
Belirgin heyecan durumu, anksiete ve ağrı yan etki riskini arttırabilir veya kontrast
maddeye bağlı reaksiyonları şiddetlendirebilir. Bu tür hastalara bir sedatif verilebilir.
• Kullanımdan önce ısıtma
Kullanımdan önce vücut ısısına ısıtılan kontrast madde daha iyi tolere edilir ve azalan
viskozite nedeniyle daha kolay enjekte edilir. Bir ısıtıcı kullanılarak, inceleme gününde
gerekli olacağı hesaplanan miktar kadar şişe 37 dereceye kadar ısıtılmalıdır. Güneş ışınından korunduğunda, daha uzun süreli ısıtmaların da kimyasal saflığı değiştirmediği
gösterilmiştir. Ancak bu süre üç ayı aşmamalıdır .
• Test
Herhangi bir öngörü değeri olmadığından az miktar test dozu kontrast madde kullanılarak
sensitivite testi yapılması önerilmez. Ayrıca, kendi başına test dozu da ciddi ve hatta fatal
hipersensitivite reaksiyonlarına neden olabilir.
2. İntravasküler kullanım için dozaj
Kontrast maddenin intravasküler uygulanması mümkünse hasta yatar durumdayken
yapılmalıdır. Uygulamadan sonra hasta en azından yarım saat gözlem altında tutulmalıdır,
çünkü reaksiyonların çoğu bu süre içinde ortaya çıkar.
Belirgin kardiyovasküler veya renal yetmezlik şikayetleri olan ve genel durumu kötü olan
hastalarda, kontrast madde dozu mümkün olduğu kadar düşük tutulmalıdır. Bu hastaların
renal fonksiyonlarının en az incelemeden sonraki 3 gün süresince izlenmesi tavsiye edilir.
Doz, hastanın yaşına, ağırlığına, kalp debisine ve genel durumuna bağlı olarak değişebilir.
Ayrıca klinik problem, inceleme tekniği ve incelenecek bölgeye de bağlıdır. Aşağıda verilen
dozlar sadece öneridir ve 70 kg ağırlığındaki ortalama bir yetişkinin dozuna tekabül
etmektedir. Dozlar tek bir enjeksiyon için veya vücut ağırlığının kilogramı başına aşağıda
gösterildiği gibi verilmiştir.
Vücut ağırlığının (VA) kilogramı başına 0.9 - 1.5 gram iyot arası dozlar ( 3 - 5 ml Ultravist
300 / kg vücut ağırlığına tekabül eder ) genellikle iyi tolere edilir ve olguların çoğunda
yeterli diagnostik bilgi sağlar. Ayrı uygulamalar arasında vücuda, yükselen osmolalitenin
interstisyel sıvı tarafından normale döndürülebilmesi için yeterli süre verilmelidir. Bazı
özel durumlarda erişkinlerde 300 - 350 ml'lik dozu aşmak gerekiyorsa, ilave su ve
mümkünse elektrolitler verilmelidir.
Tek enjeksiyon için önerilen dozlar
Konvansiyonel anjiyografi
Aort kavsi anjiyografisi = 50 - 80 ml Ultravist 300
Selektif anjiyografi = 6 - 15 ml Ultravist 300
Torasik aortagrafi = 50 - 80 ml Ultravist 300
Abdominal aortagrafi = 40 - 60 ml Ultravist 300
Arteriografi
Üst ekstremiteler = 8 - 12 ml Ultravist 300
Alt ekstremiteler = 20 - 30 ml Ultravist 300
Venografi
Üst ekstremiteler = 15 - 30 ml Ultravist 300
Alt ekstremiteler = 30 - 60 ml Ultravist 300
İntravenöz DSA
30 - 60 ml Ultravist 300' ün i.v. bolus şeklinde enjeksiyonu ( akım hızı: kubital vene 8 - 12
ml/san, 10 - 20 ml/san vena cava'ya) sadece büyük damarların kontrastlı gösterimi için
önerilir. Venlerde kalan kontrast madde miktarı; hemen izotonik sodyum klorürün bolus
olarak verilmesi ile azaltılabilir ve diagnostik amaçlı kullanılabilir.
Yetişkinlerde = 30 - 60 ml Ultravist 300
İntraarteryel DSA
Konvansiyonel anjiyografide kullanılan doz ve konsantrasyonlar intraarteryel DSA (dijital
substraksiyon anjiyografi) için azaltılabilirler.
Bilgisayarlı Tomografi (BT)
Şayet mümkünse; Ultravist i.v. bolus olarak, tercihen bir otomatik enjektör ile verilmelidir.
Sadece yavaş tarayıcılarda, relatif sabit - her ne kadar maksimum değilse de - kan
seviyesi sağlamak için, total dozun yarısı bolus olarak verilmeli ve gerisi 2 - 6 dakika
içinde uygulanmalıdır.
Spiral BT, tek - fakat özellikle çok dilim tekniğinde tek bir nefes tutma sırasında veri
hacmine çabucak ulaşılmasını sağlar. i.v. verilen bolus dozun (80 - 150 ml Ultravist 300),
ilgilenilen bölgede ( artışın piki, zamanı ve süresi) etkisini optimize etmek için otomatik
güç enjektörünün kullanılması ve bolus izleme özellikle önerilir.
• Tüm vücut BT
Bilgisayarlı tomografide; gerekli olan kontrast madde dozları ve verilim hızı, incelenecek
organa, diagnostik probleme ve özellikle kullanılan tarayıcıların farklı tarama ve görüntü
oluşturma sürelerine bağlıdır.
• Kraniyal BT
Erişkinlerde : 1.0 - 2.0 ml / kg vücut ağırlığı Ultravist 300
İntravenöz Urografi
Yenidoğanların ve süt çocuklarının henüz tam olgunlaşmamış nefronlarının fizyolojik
konsantrasyon yetersizliği relatif olarak daha yüksek dozda kontrast madde gerektirir.
Takip eden dozlar önerilir.
Yenidoğanlarda (<1 ay) kg başına 1.2 g iyot-4.0 ml>Süt çocuklarında (1ay-2 yaş) kg başına 1.0 g iyot-3.0 ml/kg VA Ultravist 300'e tekabül eder.
Küçük çocuklarda (2-11 yaş)kg başına 0.5 g iyot - 1.5 ml/kg VA Ultravist 300'e tekabül eder.
Adolesanlar ve yetişkinlerde kg başına 0.3 g iyot-1.0 ml/kg VA Ultravist 300'e tekabül eder.
Özel endikasyonlarda gerekli görüldüğü takdirde doz artırımı olasıdır.
Film çekme zamanları
Ultravist 300'ün sözü edilen dozlarda ve 1-2 dakika içinde enjeksiyonunu takiben, böbrek
paranşiminin 3-5 dakika sonra, böbrek pelvisi ve üreterlerinin 8-15 dakika sonra
kontrastdan zengin görünümleri elde edilir. Film için, genç hastalarda erken süreler,
yaşlılarda geç süreler seçilmelidir.
Normalde, ilk filmin kontrast maddenin verilmesinden 2 - 3 dakika sonra çekilmesi önerilir.
Yenidoğanlarda, süt çocuklarında ve renal fonksiyonu bozuk olanlarda daha geç filmler
üriner sistemin daha iyi görüntülenmesini sağlayabilir.
3. Diğer vücut boşluklarında kullanım için dozlar
Artrografi,histerosalpingografi ve ERCP sırasında, kontrast madde enjeksiyonları
fluoroskopi ile izlenmelidir.
Doz, hastanın yaşına, ağırlığına ve genel durumuna bağlı olarak değişebilir. Ayrıca klinik
problem, inceleme tekniği ve incelenecek bölgeye de bağlıdır. Aşağıda verilen dozlar
sadece öneridir ve normal bir erişkin için ortalama dozlardır.
Tek enjeksiyon için önerilen dozlar
Artrografi
5 - 15 ml Ultravist 300
Kullanım ve uygulama talimatları
• İnspeksiyon
Ultravist, hazır berrak, renksiz ila soluk sarı arası renkte bir solusyon olarak kullanıma
sunulmuştur.
Ciddi renk değişiklikleri, partikül görülmesi veya şişedeki defekt durumlarında kontrast
maddeler kullanılmamalıdır.
• Tek doz
İncelemenin hemen öncesine dek kontrast madde solusyonu enjektöre veya infüzyon
setine bağlı infüzyon şişesine çekilmemelidir.
Lastik kapaktan solusyona çok sayıda partikülün geçmemesi için kapak hiçbir zaman
birden çok kez delinmemelidir. Lastik tıpanın delinmesi ve kontrast maddenin çekilmesi için
uzun uçlu ve maksimum 18 G çaplı kanüller önerilir.
Bir inceleme sonrası kullanılmamış olan contrast madde solusyonu atılmalıdır.
• Multipl doz (sadece intravasküler uygulama için)
Aşağıda belirtilenler 200 ml ve üzeri miktarda kontrast madde içeren şişelerden
birden çok kez kontrast madde çekilmesi için uygulanması gereken önlemlerdir:
Kontrast maddenin birden çok çekilmesi multipl kullanım için uygun bir araç kullanılarak
yapılmalıdır.
Lastik kapaktan solusyona çok sayıda partikülün geçmemesi için kapak hiçbir zaman
birden çok kez delinmemelidir.
Enjektörden hastaya (hasta tübüne) giden tüp, kros kontaminasyonun önlenmesi amacı ile
her hastadan sonra değiştirilmelidir.
İnfüzyon şişesi boşaldığında bağlantı tüpleri ve enjektör sistemindeki tüm dispozible
parçalar atılmalıdır.
Şişede kalan kontrast madde, bağlantı tüpleri ve enjektör sisteminin tüm dispozible
parçaları şişenin ilk açılışından 10 saat geçtikten sonra atılmalıdır.
Kullanılan diğer gereçler varsa ek talimatlarına uyulmalıdır.
Aşırı dozaj
Hayvanlarda yapılan akut toksisite çalışmaları, Ultravist kullanımını izleyen akut
intoksikasyon riski göstermemiştir.
• İntravasküler
İnsanlarda kaza ile intravasküler aşırı doz durumunda, su ve elektrolit kayıpları enfüzyon
ile karşılanmalıdır. Renal fonksiyonun en az takip eden 3 gün süresince izlenmesi gerekir.
Şayet gerekliyse, hastanın sisteminden kontrast madde yükünü atmak için hemodiyaliz
kullanılabilir.
Anahtar Kelimeler: Ultravist 300 100 Ml Şişe prospektüsü, neler için kullanılır, etkileri, Ultravist 300 100 Ml Şişe yan etkileri, Ultravist 300 100 Ml Şişe fiyatı, ilaç bilgileri