Urografin %76 100 Ml Şişe
ÖNEMLİ UYARI:
Doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanımı sağlığınıza ciddi zararlar verebilir!
Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından sitemiz sorumlu tutulamaz.
Doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanımı sağlığınıza ciddi zararlar verebilir!
Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından sitemiz sorumlu tutulamaz.
Üretici Firma Schering Alman İlaç ve Ecza Tic. Ltd. Şti.
Etken Madde: Sodyum Amidotrizoat
Kategori: Radyoloji/Radyoopak kontrast madde
Fiyat 23.23 TL
Barkod No 8699545751618
Formülü:
1 ml Urografin % 76 sulu eriyik içinde 0.1 g Sodyum - ve 0.66 g Meglumin amidotrizoat (-diatrizoat) içerir.Yardımcı maddeler (1 ml'de)
0.10 mg Sodyum kalsiyum edetat
656.60 mg Enjeksiyona uygun su
Farmakolojik özellikleri:
Endikasyonları:
İntravenöz ve retrograd ürografiAyrıca tüm anjiyografik tetkikler ve artrografi dahil olmak üzere intraoperatif kolanjiyografi, endoskopik retrograd kolanjiyo pankreatikografi (ERCP), siyalografi, fistulografi, histerosalpingografi, ve diğer muayene yöntemleri için de uygundur.
Urografin % 76, miyelografi, ventrikülografi ya da sisternografi'de olası nörotoksik yan etkilerden dolayı kullanılmaz.
Kontrendikasyonları:
Manifest hipertireoz, dekompanze kalp yetmezliği.Gebelikte veya pelvis boşluğunun akut iltihabi süreçlerinde histerosalpingografi yapılmamalıdır.
Akut pankreatitde ERCP kontrendikedir.
Urografin, nörotoksik semptomları (ağrı, konvülsiyonlar ve sıklıkla letal sonuçlanan koma) provoke edebileceği için miyelografi, ventrikülografi ve sisternografi tetkiklerinde kullanılmamalıdır.
Uyarılar/Önlemler:
1. Bütün endikasyonlar içinTakip eden uyarı ve önlemler her türlü uygulama için geçerli olmasına rağmen, bahsedilen riskler intravasküler uygulamalarda daha yüksektir.
• Aşırı duyarlılık
Urografin gibi röntgen kontrast maddelerin kullanımından sonra bazen allerjiye benzer hipersensitivite reaksiyonları gözlemlenmiştir (bkz. Yan etkiler/advers etkiler). Bu reaksiyonlar genellikle hafif solunum zorluğu, cilt kızarması (eritem), ürtiker, kaşıntı veya fasiyal ödem gibi belirgin ve ciddi olmayan respiratuar ya da kutanöz semptomlar şeklinde belirir. Anjiyo - ödem, subglottik ödem, bronkospazm ve allerjik şok gibi ciddi olaylar olasıdır. Genellikle bu reaksiyonlar kontrast maddenin verilmesinden sonraki bir saat içinde meydana gelirler. Fakat seyrek olguda gecikmiş reaksiyonlar da görülebilir (saatler - günler sonra).
Aşırı duyarlı hastalar veya iyotlu kontrast maddelere karşı önceden reaksiyon gösterenlerin ciddi bir reaksiyon ile karşılaşma olasılıkları daha fazladır.
Kontrast madde enjeksiyonundan önce, hastaya allerji (deniz ürünleri allerjisi, saman nezlesi, ürtiker gibi), radyografik maddelere veya iyoda duyarlılık ile bronşiyal astım öyküsü sorulmalıdır; bu durumdaki hastalarda bildirilen advers ilaç reaksiyon insidansı daha yüksek olduğundan, antihistaminikler ve/veya glukokortikoidler ile premedikasyon düşünülmelidir.
Bronşiyal astımlı hastalar, bronkospazm veya hipersensitivite reaksiyonu açısından özellikle risk altındadır.
Hipersensitivite reaksiyonları, özellikle bronşiyal astım varlığında beta bloker kullanan hastalarda ağırlaşabilir. Bundan başka, beta bloker kullanan hastaların, hipersensitivite reaksiyonlarının beta agonistler ile standart tedavisine dirençli olabileceği göz önüne alınmalıdır.
Şayet hipersensitivite reaksiyonları görülürse (gözlemlenmiştir (bkz. Yan etkiler/advers etkiler) hemen kontrast madde uygulaması kesilir ve -şayet gerekliyse- venöz yoldan spesifik tedaviye başlanmalıdır. Bu nedenle intravenöz kontrast madde uygulamaları için damar içine yerleştirilen fleksibl kanüllerin kullanılması önerilir. Acil durumlarda hemen karşı müdahalede bulunabilmek için, uygun ilaçlar, endotrakeal tüp ve bir respiratör el altında bulundurulmalıdır.
• Tiroid disfonksiyonu
İyotlu kontrast maddelerin az miktardaki serbest inorganik iyodürü, tiroid fonksiyonlarını etkileyebilir. Bu nedenle latent hipertiroidisi veya guatrı olan hastalarda tetkik gereksiniminin dikkatle gözden geçirilmesi gerekebilir.
• Kardiyovasküler hastalıklar
Özellikle kalp yetmezliği ve koroner arter hastalığı gibi ciddi kalp hastalığı olan hastalarda şiddetli reaksiyon riski daha fazladır.
• Yaşlılar
Yaşlılarda sık görülen vasküler patoloji ve nörolojik bozukluklar nedeni ile iyotlu kontrast maddelere karşı aşırı reaksiyon riski artmaktadır.
• Sağlık durumunun çok kötü olması
Genel durumu çok kötü olan hastalarda tetkik gereksiniminin dikkatle gözden geçirilmesi gerekebilir.
2. İntravasküler Kullanım
• Böbrek yetmezliği
Geçici böbrek yetmezliği çok seyrek olguda görülebilir. Kontrast madde uygulamasını takip eden akut böbrek yetmezliğine karşı koruyucu önlemler şunları içerir:
Renal hastalık anamnezi, önceden var olan böbrek yetmezliği, daha önce de kontrast madde uygulamasından sonra böbrek yetmezliği, diabetik nefropati, volüm kaybı, multipl miyelom, yaşın 60'dan büyük olması, ilerlemiş vasküler hastalık, paraproteinemi, şiddetli ve kronik hipertansiyon, gut, tekrarlayan ve yüksek dozlar almak zorunda olan hastalar gibi yüksek riskli hastaların tanınması.
Kontrast madde verilmeden önce risk altındaki hastalarda yeterli hidrasyon sağlanmalı, tercihen intravasküler infüzyon, tetkik öncesi ve sonrasında ve kontrast madde böbrekler tarafından temizlenene kadar devam etmelidir.
Kontrast madde temizlenene kadar böbrekler üzerinde ilave yük yaratacak nefrotoksik ilaçlar, oral kolesistografik ajanlar, arteryel klempler, renal arter anjiyoplastisi ve majör cerrahi gibi girişimlerden kaçınmak gerekmektedir.
Yeni bir kontrastlı inceleme, renal fonksiyon inceleme öncesi değerlere dönene kadar ertelenmelidir.
İyotlu kontrast madde dializ işlemi sırasında temizlendiğinden, dializdeki hastalar radyolojik girişimler için kontrast madde alabilirler.
• Metformin tedavisi
Renal olarak atılan intravasküler röntgen kontrast maddelerin kullanımı böbrek fonksiyonlarında geçici bozulmalara neden olabilir. Bu da biguanid kullanan hastalarda laktik asidozla sonuçlanabilir.
Bir önlem olarak biguanidler uygulamadan 48 saat önce kesilmeli, uygulamadan sonra da en az 48 saat kullanılmamalıdır ve ancak normal renal fonksiyon yerine geldikten sonra yeniden başlanmalıdır.
• Kardiyovasküler hastalıklar
Kapak hastalıkları ve pulmoner hipertansiyonu olan hastalarda kontrast madde verilmesi belirgin hemodinamik değişikliklere yol açabilir. Daha önceden kalp hastalığı olanlarda ve yaşlı hastalarda, iskemik EKG değişikliklerini ve majör aritmileri de içeren reaksiyonlar daha sıktır.
Kalp yetmezliği olan hastalarda kontrast maddenin intravasküler enjeksiyonu pulmoner ödeme neden olabilir.
• Merkezi sinir sistemi bozuklukları
Akut serebral enfarktı, akut intrakranial hemoraji ve kan beyin bariyeri hasarı oluşturan başka hastalıkları, serebral ödemi veya akut demiyelinizasyonu olan hastalarda kontrast maddenin intravasküler tatbikinde özellikle dikkatli olunması gerekmektedir. İntrakranial tümörler veya metastazlar ve epilepsi öyküsü iyotlu kontrast madde verilmesinden sonra konvülsif atak insidansını arttırabilir. Kontrast madde uygulanması serebrovasküler hastalıklara, intrakranial tümörlere veya metastazlara, dejeneratif ve enflamatuar patolojilere bağlı nörolojik semptomları arttırabilir. Kontrast maddenin intraarteryel enjeksiyonu vazospazma ve serebral iskemik fenomenlere neden olabilir. Semptomatik serebrovasküler hastalıkları olanların, yeni felçlilerin ve sık geçici iskemik atak geçiren hastaların nörolojik komplikasyon riski daha fazladır.
• Ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu
Şiddetli renal yetmezlikte şiddetli hepatik fonksiyon bozukluğu da mevcut ise kontrast madde atılımı ciddi olarak gecikebilir ve bu durum muhtemelen hemodializ gerektirir.
• Miyelom ve paraproteinemi
Miyelom ve paraproteinemi kontrast madde uygulanmasını takip eden böbrek bozuklukları oluşmasını kolaylaştırabilir. Yeterli hidrasyon zorunludur.
• Feokromositom
Feokromositomlu hastalarda intravasküler kontrast madde uygulamasını takiben ciddi (bazen kontrol edilemez derecede) hipertansif krizler gelişebilir. Bu hastalarda alfa reseptör blokerler ile premedikasyon önerilir.
• Otoimmun bozukluğu olan hastalar
Önceden otoimmun bozukluğu olan hastalarda şiddetli vaskülitis veya Stevens-Johnson benzeri sendrom olguları bildirilmiştir.
• Miyastenia Gravis
İyotlu kontrast madde uygulanması miyastenia gravis semptomlarını arttırabilir.
• Alkolizm
Akut veya kronik alkolizm kan-beyin bariyeri permeabilitesini arttırabilir. Bu da kontrast maddenin serebral dokuya geçişini kolaylaştırarak, muhtemel MSS reaksiyonlarına yol açar. Düşük atak eşiği olasılığı nedeniyle de alkoliklerde ve ilaç bağımlılarında da dikkatli davranılmalıdır.
• Pıhtılaşma
İyonik iyotlu kontrast maddeler, kan pıhtılaşmasını in vitro olarak noniyonik kontrast maddelerden daha güçlü inhibe ederler. Bununla birlikte vasküler kateterizasyon uygulayan tıbbi personelin tromboembolik olayların gelişimi için kontrast maddelerin yanısıra işlemin süresi, enjeksiyon sayısı, kateter ve şırınga materyali, altta yatan hastalık durumu ve birlikte uygulanan diğer medikasyon gibi birçok faktörün etkili olduğunu akılda tutmaları gerekir. Bu nedenle vasküler kateterizasyon uygulayan kişinin belirtilen faktörlere dikkat etmesi ve uygulamaya bağlı tromboz ve embolizm riskini minimize etmek için anjiyografi tekniğine, kateterin işlem süresince sık olarak serum fizyolojik ile irrige edilmesine (mümkün ise heparinli olarak) ve işlemin süresinin mümkün olduğunca kısa tutulmasına azami özen göstermesi gerekir.
Plastik şırıngaların cam şırıngaların yerine kullanılmasının in vitro pıhtılaşma olasılığını azalttığı ancak tamamen gidermediği bildirilmiştir.
Homosistinürili hastalarda tromboz ve embolizm riskinin artmış olması nedeniyle dikkatli olunması önerilir.
3. Vücut boşluklarında kullanım
Histerosalpingografi uygulamadan önce gebeliğin ekarte edilmiş olması gerekir.
Safra kanalının veya salpinkslerin enflamasyonu, kolanjiyografi, ERCP veya histerosalpingografi uygulamalarını takiben reaksiyon riskini artırır.
Gebelik ve Laktasyon
Gebelik kategorisi D'dir. (Fötotoksiktir.)
Bu kategorideki ilacın insanda fötus üzerinde zararlı tesiri olduğu kanıtlanmıştır, fakat gebe kadında kullanılmasının yararının, fötusa zararına göre fazla olması söz konusudur.
Meglumin veya sodyum amidotrizoat ile yapılan reprodüktif toksikolojik çalışmalar, Urografin'in gebelik sırasında yanlışlıkla kullanımını takiben teratojenik veya başka embriyotoksik potansiyeline yönelik belirti ortaya koymamaktadır.
Gebe hastalarda kontrast maddelerin kullanımının güvenli olduğu yeteri kadar gösterilmemiştir. Bu neden ile mümkünse gebelik sırasında radyasyon uygulamasından kaçınılmalı ve kontrast maddeli veya kontrastsız X-ışını incelemesinin faydaları, olası riskleri ile dikkatle karşılaştırılmalıdır.
Urografin gibi renal olarak elimine edilen kontrast maddeler, anne sütüne çok az miktarlarda geçerler.
Sınırlı veriler, anneye diatrizoik asit tuzları uygulanmasının, emzirilen çocuğa risk oluşturma olasılığının düşük olduğunu göstermektedir.
Araç ve makine kullanımına etkisi
Bütün iyotlu kontrast maddelerde olduğu gibi, intravasküler uygulamadan sonra seyrek vakada araç ve makine kullanımını bozması muhtemel olan gecikmiş reaksiyon olasılığı vardır.
Yan etkiler/Advers etkiler:
Yan etki insidansları hakkında yaklaşık bir fikir verebilmek amacıyla; metinde geçen "sık", "sık olmayan" ve "seyrek" kelimelerine aşağıdaki açıklamalar uygulanmıştır:Sık : insidans 1 : 100
Sık olmayan : insidans < 1 : 100 fakat 1 : 1000
Seyrek : insidans < 1 : 1000
1. İntravasküler kullanım
İyotlu kontrast madde kullanımı ile bağlantılı yan etkiler genellikle hafif-orta şiddetli ve geçici karakterlidir. Bununla birlikte, şiddetli ve yaşamı tehdit eden reaksiyonlar, hatta ölüm bildirilmiştir. İyonik kontrast madde alan hastalarda bildirilen advers ilaç reaksiyonu görülme prevelansı % 12'den, buna karşılık non-iyonik kontrast madde uygulanan hastalarda % 3'den fazladır.
Mide bulantısı, kusma, ağrı ve genel bir ısınma hissi en sık kaydedilen reaksiyonlardır.
• Anafilaktoid reaksiyonlar / hipersensitivite
Hafif anjiyoödem, konjunktivit, öksürme, kaşıntı, rinit, hapşırma ve ürtiker sık olarak bildirilmiştir. Kullanılan miktardan ve kullanım yolundan bağımsız olarak ortaya çıkan bu reaksiyonlar, şokun başlangıç aşamasının ilk belirtileri olabilir. Kontrast madde uygulaması hemen kesilmeli ve -şayet gerekliyse- venöz yolla spesifik tedaviye başlanmalıdır (bkz. Uyarılar/önlemler).
Acil tedavi gerektiren şiddetli reaksiyonlar, bilinç kaybına varması mümkün periferik vazodilatasyon ve bunu takip eden hipotansiyon, refleks taşikardi, dispne, ajitasyon, konfüzyon ve siyanozun eşlik ettiği dolaşım reaksiyonu olarak ortaya çıkabilir.
Hipotansiyon, bronkospazm, larinks spazmı veya ödemi sık olmayarak görülebilir.
Gecikmiş kontrast madde reaksiyonları seyrektir (bkz. Uyarılar/önlemler).
• Tüm vücut
Isı hissinin ve başağrısının sık olduğu bildirilmiştir. Fenalık hissi, üşüme veya terleme ve vazovagal reaksiyonlar sık olmayarak görülebilir.
Seyrek olguda vücut ısısı değişimleri ve tükrük bezlerinin şişmesi mümkündür.
• Solunum
Solunum hızında geçici düzensizlik, dispne ve solunum güçlüğü ve öksürük sıktır.
Solunum arresti ve pulmoner ödem seyrek reaksiyonlardır.
• Kardiyovasküler
Klinik açıdan anlamlı geçici kalp hızı, kan basıncı değişimleri, kardiak ritm ve fonksiyon bozuklukları ve kardiak arrest sık değildir.
Acil tedavi gerektiren şiddetli reaksiyonlar seyrektir ve bilinç kaybına varması mümkün, periferik vazodilatasyon ve bunu takip eden hipotansiyon, refleks taşikardi, dispne, ajitasyon, konfüzyon ve siyanozun eşlik ettiği dolaşım reaksiyonu olarak ortaya çıkabilir.
Seyrek olarak miyokard enfarktüsüne neden olan ciddi tromboembolik olaylar bildirilmiştir.
• Gastrointestinal
Mide bulantısı ve kusma sık rastlanan reaksiyonlardır. Abdominal ağrı sık olmayan reaksiyon olarak bildirilmiştir.
• Serebrovasküler
Serebral anjiyografi gibi arteryel kanla kontrast maddenin beyine yüksek konsantrasyonlarda ulaştığı işlemlere, sık olmayarak başdönmesi ve başağrısı, ajitasyon veya konfüzyon, amnezi, konuşma, görme ve işitme bozukluğu, konvülsiyonlar, tremor, parezi/parestezi, fotofobi, geçici körlük, koma ve somnolans gibi geçici nörolojik komplikasyonlar eşlik edebilir.
• Renal
Seyrek olguda böbrek hasarı veya renal yetmezlik bildirilmiştir.
• Deri
Hafif anjiyoödem, vazodilatasyonun eşlik ettiği ani kızarıklık reaksiyonları, ürtiker, kaşıntı ve eritem sık olarak gözlemlenir.
Seyrek olguda mukokutanöz sendromlar (ör: Stevens-Johnson veya Lyell sendromu) gibi toksik deri reaksiyonları gelişebilir.
• Lokal iritasyon (enjeksiyon yerinde)
Lokal ağrı sıklıkla periferal anjiyografi uygulamasında görülür. Urografin de dahil kontrast maddelerin damar dışına çıkması lokal ağrıya ve ödeme neden olur fakat genellikle sekel bırakmadan düzelir. Bununla beraber, enflamasyon ve hatta doku nekrozu çok seyrek durumda görülmüştür. Tromboflebit ve venöz tromboz sık değildir.
2. Vücut boşluklarında kullanım
Vücut boşluklarına uygulanmasıyla ortaya çıkabilecek reaksiyonlar seyrektir. Uygulama alanından yavaş emilime ve öncelikle difüzyon kontrollü süreçlerle bütün organizmaya dağılımına bağlı olarak bu reaksiyonların çoğunluğu uygulamadan saatler sonra ortaya çıkar.
ERCP'yi takiben amilaz düzeylerinde bir miktar artış sıktır. ERCP'yi takip eden asiner opaklaşmanın ERCP sonrası gelişen pankreatit riski ile ilgili olduğu gösterilmiştir. Nadir olguda nekrotizan pankreatit bildirilmiştir.
Histerosalpingografi ile bağlantılı vazovagal reaksiyonlar sık değildir.
• Anafilaktoid reaksiyonlar / hipersensitivite
Sistemik hipersensitivite seyrektir; çoğunlukla hafiftir ve genellikle deri reaksiyonları şeklinde ortaya çıkar. Bununla birlikte şiddetli hipersensitivite reaksiyonu olasılığı tamamen göz ardı edilemez. Lütfen, anafilaktoid reaksiyonlar için intravasküler kullanımın ilgili bölümüne bakınız.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İlaç etkileşimleri:
İnterleukin kullanan hastalarda kontrast maddelere karşı gecikmiş reaksiyonların (ateş, kızarıklık, grip benzeri semptomlar, eklem ağrısı ve kaşıntı gibi) prevalansı daha yüksektir.Diagnostik testler ile etkileşim
Böbrek yolu ile itrah edilen iyot içerikli röntgen kontrast ilaçların uygulanmasından sonra, tiroid hastalıklarının tanısı için kullanılan radyoizotopların tiroid dokusu tarafından tutulumunun iki hafta ve bazen daha uzun süre azalacağı göz önünde tutulmalıdır.
Geçimsizlik
Kontrast maddeler olası geçimsizlik riskinden kaçınılması için hiçbir ilaç ile karıştırılmamalıdırlar.
Kullanım şekli ve dozu:
1. Genel bilgiler• Beslenme önerileri
Ürografide, bağırsaklar fekal materyalden ve gazdan arındırılırsa diagnostik verim artar. İncelemeden önceki iki gün hasta, özellikle fasulye, nohut, mercimek gibi gaz yapan besinlerden, salatalardan, meyvalardan, siyah ve taze ekmekten ve her türlü pişmemiş sebzeden uzak durmalıdır. İncelemeden önceki gün saat 18.00'den itibaren hasta hiç bir şey yememelidir. Ayrıca, gece bir laksatif uygulamakta uygun olabilir. Buna rağmen yeni doğanlarda, süt çocuklarında ve küçük çocuklarda incelemeden önce uzun süre aç bırakılma ve laksatif uygulanması kontrendikedir.
• Hidrasyon
İntravasküler kontrast madde verilmeden önce ve sonra yeterli hidrasyon sağlanmalıdır. Bu özellikle multipl miyelomlu, nefropatisi olan diabetes mellituslu, poliürili, oligurili, hiperürisemili hastalar için olduğu gibi, yeni doğanlar, süt çocukları, küçük çocuklar ve yaşlı hastalar için de geçerlidir. Su ve elektrolit dengesi bozuklukları incelemeden önce düzeltilmelidir.
• Yenidoğan (< 1 ay) ve süt çocuğu (1 ay - 2 yaş )
Küçük çocuklar (yaş < 1 yıl) ve özellikle yenidoğanlar elektrolit dengesizliğine ve hemodinamik değişikliklere çok hassastır. Verilen kontrast madde miktarı, radyolojik işlemin teknik performansı ve hastanın durumu hususunda dikkatli olunmalıdır.
• Anksiete
Belirgin heyecan durumu, anksiete ve ağrı yan etki riskini arttırabilir veya kontrast maddeye bağlı reaksiyonları şiddetlendirebilir. Bu hastalara bir sedatif verilebilir.
• Kullanımdan önce ısıtma
Kullanımdan önce vücut ısısına ısıtılan kontrast madde daha iyi tolere edilir ve azalan viskozite nedeniyle daha kolay enjekte edilir. Bir ısıtıcı kullanılarak, inceleme gününde gerekli olacağı hesaplanan miktar kadar şişe 37 dereceye kadar ısıtılmalıdır. Güneş ışınından korunduğunda, daha uzun süreli ısıtmaların da kimyasal saflığı değiştirmediği gösterilmiştir. Ancak bu süre üç ayı aşmamalıdır .
• Ön test
Herhangi bir öngörü değeri olmadığından az miktar test dozu kontrast madde kullanılarak sensitivite testi yapılması önerilmez. Ayrıca, test dozu da kendi başına ciddi ve hatta fatal hipersensitivite reaksiyonlarına neden olabilir.
2. İntravasküler kullanım için dozaj
Kontrast maddenin intravasküler uygulanması mümkünse hasta yatar durumdayken yapılmalıdır. Uygulamadan sonra hasta en az yarım saat gözlem altında tutulmalıdır, çünkü reaksiyonların çoğu bu süre içinde ortaya çıkar.
Doz, hastanın yaşına, ağırlığına, kalp debisine ve genel durumuna bağlı olarak değişebilir.
Belirgin kardiyovasküler veya renal yetmezlik şikayetleri olan ve genel durumu kötü olan hastalarda, kontrast madde dozu mümkün olduğu kadar düşük tutulmalıdır. Bu hastaların renal fonksiyonlarının en az incelemeden sonraki 3 gün süresince izlenmesi tavsiye edilir.
Ayrı enjeksiyonlar arasında organizmaya interstisyel sıvının damar yatağına geçmesi sonucu yükselmiş olan serum ozmolalitesini normale getirmesi için yeterli zaman tanınmalıdır. Bunun için, uygun hidrasyon yapılmış hastalar için 10-15 dakikalık bir süre gereklidir. Erişkinlerde total dozun 300-350 ml'yi aşmasını gerektiren özel durumlar olduğunda ilave su ve gerekiyor ise elektrolitler de verilmelidir.
Önerilen dozlar:
İntravenöz Ürografi
• Enjeksiyon
Urografin %76 i.v. ürografi için uygundur.
Genellikle 20 ml/dak.'lık bir enjeksiyon hızı uygulanır. Eğer kalp yetmezliği olan hastalara 100 ml veya daha fazla uygulanacak ise, uygulama süresi olarak en az 20-30 dakika önerilir.
Yetişkinler
Doz 20 ml Urografin %76'dır. Dozun 50 ml Urografin %76'ya yükseltilmesi, tanısal verimi orantılı olarak artırmaktadır. Özel endikasyonlar için gerek duyulduğunda, dozu daha da artırmak mümkündür.
Çocuklar
Henüz tam olgunlaşmamış nefron'un fizyolojik konsantrasyon yetersizliği, Urografin %76'nın relatif yüksek konsantrasyonlarını gerektirmektedir.
1 yaşa kadar 7 - 10 ml
1 - 2 yaş 10 - 12 ml
2 - 6 yaş 12 - 15 ml
6 - 12 yaş 15 - 20 ml
12 yaş üzerinde erişkin dozu
Film çekme zamanları
En iyi böbrek parenkimi görüntüsü, kontrast maddenin uygulanmasının hemen sonunda çekilen filmlerle sağlanmaktadır.
Böbrek pelvisi ve üreterlerin görüntülenmesi için ilk film, kontrast madde enjeksiyondan 3 -5 dak. sonra, ikinci film 10 - 12 dak. sonra çekilir. Erken verilen zamanlar genç hastalar için ve geç verilen zamanlar yaşlı hastalar için seçilmelidir.
Yeni doğanlarda; süt çocukları ile küçük çocuklarda ilk filmin hemen enjeksiyondan 2 dakika sonra çekilmesi önerilir. Yeterince kontrast alınamaması, daha geç zamanlı filmleri gerekli kılabilir.
• İnfüzyon
Yetişkinler ve adolesanlar
Urografin %76 100 ml'lik şişe. Genel olarak infüzyon zamanının 5 dakikanın altında ve 10 dakikanın üzerinde olmaması gerekir.
Kalp yetmezliği olan hastalar için 20-30 dakikalık infüzyon süresi gereklidir.
Kompresyon, yenidoğanlarda ve infantlarda her zaman; çocuklarda, adolesanlarda ve erişkinlerde ise yüksek miktarda kontrast madde verilmesi durumlarında, artmış diürez drenajın obstrükte olması halinde yüksek basınç ile fornikslerde rüptüre yol açabileceği için, kontrendikedir. Bununla birlikte organik dolum defektlerinin fonksiyonel olanlardan ayrılabilmesi amacı ile infüzyon sonrası 10 dakika kompresyon uygulanabilir.
Film çekme zamanları
İlk film infüzyonun bitimine doğru çekilmelidir. Sonraki filmler takip eden 20 dakika içinde veya ekskretuvar bozukluk durumlarında daha sonra da çekilebilirler.
Anjiyografi
Urografin anjiyografik tetkikler için de uygundur. Urografin %76, aortografi, anjiyokardiyografi, koroner arteriyografi gibi özellikle yüksek iyot konsantrasyonu gerektiren anjiyografik tetkikler için tercih edilir. Doz klinik probleme, inceleme tekniğine ve incelenen vasküler bölgenin özelliğine ve hacmine bağlıdır.
3. Vücut boşluklarına uygulanması
Kontrast maddenin artrografi, histerosalpingografi ve özellikle ERCP enjeksiyonları esnasında floroskopi ile monitorize edilmesi gerekir.
Doz aşımı
İnsanlarda kaza sonucu intravasküler aşırı doz hallerinde enfüzyon ile su ve elektrolit kayıpları karşılanmalıdır. Renal fonksiyon en az takip eden 3 gün boyunca izlenmelidir.
Gerekli olduğunda, hastanın sistemlerinden kontrast madde yükünü elimine etmek için hemodializ kullanılabilir.
Anahtar Kelimeler: Urografin %76 100 Ml Şişe prospektüsü, neler için kullanılır, etkileri, Urografin %76 100 Ml Şişe yan etkileri, Urografin %76 100 Ml Şişe fiyatı, ilaç bilgileri