Citanest %2 20 Mg 1 Flakon

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z
ÖNEMLİ UYARI:
Doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanımı sağlığınıza ciddi zararlar verebilir!
Sitemizde yayınladığımız ilaç bilgileri ile doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayınız!
Aksi halde doğabilecek sağlık sorunlarından sitemiz sorumlu tutulamaz.

Üretici Firma AstraZeneca Türkiye İlaç Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.

Etken Madde: Prilokain

Kategori: Anestezi - Ağrı Kontrolü,Tedavisi/Lokal Anestezik

Fiyat 4,91 TL

Barkod No 8699786770201





Formülü:

2 mL'lik her ampulde


Prilokain hidroklorür 60 mg
Felipressin 1.08 mcg (0.06 IU)
Sodyum klorür 12 mg
Enjeksiyonluk su qs

Solüsyonun pH'ı hidroklorik asit kullanılarak 3.5-5.2'ye ayarlanmıştır.

Farmakolojik özellikleri:

Endikasyonları:

Diş hekimliğinde, enjeksiyon bölgesinde belirgin bir iskeminin gerekli olmadığı infiltrasyon anestezisi.
Diş hekimliğinde, sinir bloğu anestezisi.

Kontrendikasyonları:

Amid grubu lokal anesteziklere ya da bileşiminde bulunan diğer maddelere aşırıduyarlı olan hastalarda, konjenital ya da idiyopatik methemoglobinemili hastalarda kullanılmamalıdır.

Uyarılar/Önlemler:

Lokal anestezik olan prilokain hidroklorürün etkisi ve güvenilirliği, dozun uygunluğuna, enjeksiyon tekniğinin doğru uygulanmasına, yeterli önlemlerin alınmasına ve acil bir müdahale için hazır bulunulmasına bağlıdır.

Prilokaine ilave edilen felipressin büyük oranda yan etkiye sahip olmamakla birlikte, doz aşımı durumunda koronerlerde konstriksiyona ve kan basıncında yükselmeye neden olabilir.

Lokal anestezik ilaçların uygulanmasından önce, oksijenizasyon ve solunum desteğinin sağlanmasında kullanılacak araçlar gibi resüsitasyon cihazlarının ve toksik reaksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçların kullanıma hazır durumda olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Hasta, dudaklar, yanak mukozası, yumuşak damak gibi anestezi uygulanan bölgelere hasar vermemesi konusunda uyarılmalıdır. Bu nedenle, yemek yeme, işlevler normale dönene kadar ertelenmelidir.

Diş hekimliğinde kullanılan Citanest Octapressin dozu genellikle düşük olmasına rağmen, lokal anestezikler miyokardiyal iletiyi baskılayabileceğinden parsiyel ve tam kalp bloğu olan hastalarda, ileri karaciğer hastalığı ya da ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda, yaşlı ve genel durumu bozuk olan hastalarda tehlikeli olabilecek yan etkileri önlemek için dikkatli olunmalıdır.

Ağır ya da tedavi uygulanmayan hipertansiyonlu hastalarda, ağır kalp hastalığı, ağır anemisi olanlarda ya da nedeni ne olursa olsun dolaşım yetmezliği bulunanlarda lokal anestezikler kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Enflamasyonlu bölgeye lokal anestezik enjeksiyonundan kaçınılmalıdır.

Gebelik ve Laktasyonda Kullanım
Bugüne kadar, Citanest Octapressin'in malformasyon artışına yol açtığı ya da fetüs üzerinde dolaylı veya dolaysız zararlı bir etkisi bildirilmemiştir.

Anneye 600 mg'ın üzerinde uygulanan prilokainin yenidoğanda methemoglobinemiye yol açtığı bildirilmiştir.

Prilokainin anne sütüne çok düşük oranda geçebilir. Ancak, genellikle bu miktarın bebek üzerinde bir risk oluşturması beklenmez. Felipressinin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.

Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi
Doza bağlı olarak lokal anestezikler mental fonksiyonları çok hafif olarak etkileyebilir ve lokomosyon ile koordinasyonu geçici olarak bozabilir.

Yan etkiler/Advers etkiler:

Diş hekimliğindeki dozlarda kullanılan Citanest Octapressin'in yan etkileri çok enderdir. Bununla birlikte, diş hekimliği girişimlerinde psikojenik reaksiyonlar sık görülür ve lokal anesteziklerin sistemik yan etkilerini taklit edebilir.

Alerjik reaksiyonlar: Amid türevi lokal anesteziklerde alerjik reaksiyonlar (en ağırı anafilaktik şok) nadiren görülür.

Nörolojik komplikasyonlar: Lokal anestezik kullanımına bağlı istenmeyen nörolojik reaksiyonların insidansı çok düşüktür. Nörolojik reaksiyonlar kullanılan ilaca, uygulama yoluna ve hastanın fiziksel durumuna bağlı olabilir. Bu etkilerin çoğu, ilacın etkisi yanında enjeksiyon tekniğine de bağlı olabilir. Kalıcı parestezi ve duyu bozuklukları, bölgesel sinir bloklarından sonra bildirilen nörolojik reaksiyonlar arasındadır.

Akut sistemik toksisite: Yanlışlıkla uygulanan intravasküler enjeksiyon, hızlı emilim ya da doz aşımı sonucu yüksek sistemik düzeyler ortaya çıkarsa, prilokain akut toksik etki gösterebilir.

Methemoglobinemi: Prilokain uygulandıktan sonra, methemoglobin oluşmasına bağlı siyanoz ortaya çıkabilir. Göreceli olarak düşük dozlarda bile prilokain enjeksiyonunun tekrarlanması, klinik açıdan belirgin methemoglobinemiye yol açabilir.

Uzun bir yarılanma süresine sahip ve birikim eğilimi gösteren bir prilokain metaboliti olan ortotoluidin, hemoglobinin methemoglobine dönüşmesine neden olur. Kandaki methemoglobin konsantrasyonu 1-2 g/100 mL'ye (normal hemoglobin konsantrasyonunun %6-12'si) ulaştığında siyanoz meydana çıkar. Methemoglobin çok yavaş olarak hemoglobine okside olur. Bu süreç, intravenöz yoldan uygulanan metilen mavisi ile büyük oranda hızlandırılabilir.

Sağlıklı insanlarda oksijen taşıma kapasitesi çok az azalır ve bu nedenle siyanoz genellikle asemptomatiktir. Ancak, ağır anemili hastalarda belirgin bir hipoksemi ortaya çıkabilir. Akut hipoksemi ve/veya kalp yetmezliği gibi diğer ağır siyanoz nedenlerinin bulunmadığının gösterilmesi önemlidir. Diş hekimliğinde kullanılan prilokain dozlarında (1-5 mL Citanest Octapressin) methemoglobinemi görülme riski yok denecek kadar azdır. Bununla birlikte, diş hekimliğinde çok yüksek doz aşımının methemoglobinemiye yol açtığı bildirilmiştir.

Not: Düşük konsantrasyonlardaki methemoglobinemi bile nabızdan yapılan oksimetri ölçümlerini etkileyerek oksijen satürasyonunu gerçekte olduğundan daha düşük gösterir.

BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

İlaç etkileşimleri:

Toksik etkileri aditif olduğundan, yapısal olarak lokal anesteziklere benzeyen tokainid gibi antiaritmik ilaçların uygulandığı hastalarda prilokain kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

Sülfonamidler, sıtma ilaçları ve bazı nitrik bileşikleri gibi methemoglobinemiye yol açabilecek ilaçlar, prilokainin bu yan etkisini güçlendirebilir.

Toksisitesinin çok düşük olması nedeniyle, felipressin prilokain solüsyonunun toksisitesini arttırmaz.

Diş hekimliği girişimlerinde Citanest Octapressin'in başka bir ilaçla karıştırılarak uygulanması önerilmez.

Kullanım şekli ve dozu:

İnfiltrasyon anestezisinde Citanest Octapressin'in etkisi ortalama 2-3 dakikada başlar. Mandibular blokta etkinin tam olarak ortaya çıkması için 5 dakika ya da daha fazla geçmesi gereklidir. Etkili anestezinin süresi kişiden kişiye ve uygulanan blok türüne bağlı olarak değişebilir. İnfiltrasyonda yararlanılabilecek anestezi süresi ortalama 45 dakikadır. Doğru uygulandığı takdirde, mandibular blok gibi bölgesel bloklarda anestezik etki 2 saat ya da daha uzun süre devam eder.

Toksik etkilere yol açabilecek intravasküler enjeksiyonlardan kaçınmak için, enjektörün pistonu belirli aralıklarla geri çekilmeli, iğnenin damar içinde olmadığı görülmeli ve enjeksiyonlar yavaş yapılmalıdır.

Etkili bir anestezi sağlayan en düşük doz kullanılmalıdır. Doz, oral bölgede anestezi uygulanacak alanın büyüklüğüne, uygulama yapılacak bölgenin damarsal durumuna ve anestezi tekniğine göre değişir. Toplam doz hastanın yaşı, vücut ağırlığı ve genel durumuna göre ayarlanmalıdır.

Diş hekimliği girişimlerinin çoğunluğunda aşağıdaki Citanest Octapressin dozları yeterli bir lokal anestezi sağlar:

Sağlıklı erişkinler: 1-5 mL (30-150 mg prilokain hidroklorür).
10 yaşından küçük çocuklar: 1-2 mL (30-60 mg prilokain hidroklorür).

Rutin dental girişimlerde önerilen doz 1.5 mL'dir ve 10 mL'lik Citanest Octapressin dozu (300 mg prilokain hidroklorür) aşılmamalıdır.

DOZ AŞIMI
Prilokain, amino-amid grubu lokal anestezikler içinde toksik etkisi en düşük olanlardandır. Bu nedenle, özellikle yüksek dozların gerekebileceği durumlarda yararlıdır. Ancak, gene de methemoglobinemi riskinin bulunduğu göz önüne alınmalıdır.

Acil müdahale gerektiren durumlar genellikle doz aşımında ortaya çıkan yüksek plazma konsantrasyonuna, emiliminin hızlı olmasına ya da yanlışlıkla damar içine enjekte edilmesine veya aşırı duyarlılığa bağlı olarak gelişir.

Akut sistemik toksisite
Merkezi sinir sistemi reaksiyonları eksitatör veya depresan özellikte olabilir. Sinirlilik, kulak çınlaması, kas seğirmesi, öfori, uyku hali, bulanık ya da çift görme, sersemlik, konvülsiyon, şuur kaybı ve muhtemelen solunum durması görülebilir. Eksitasyon reaksiyonları çok kısa ve hafif olabilir ya da hiç görülmeyebilir, bu durumda toksisitenin ilk belirtileri, şuur kaybı ve hatta solunum durmasına ilerleyebilen sersemliktir.
Kardiyovasküler reaksiyonlar depresan özelliktedir. Hipotansiyon, miyokardiyal depresyon, bradikardi ve kardiyak arest görülebilir. Özellikle hasta dik durumda ise, çoğu kez vazovagal reaksiyon sonucu kardiyovasküler depresyon belirti ve bulguları ortaya çıkabilir. Bu durum, daha seyrek olarak ilacın doğrudan etkisine bağlıdır. Terleme, baygınlık hissi, nabız ya da duyulardaki değişiklikler gibi ilk belirtilerin farkına varılamayarak önlemlerin alınamaması durumunda, progresif serebral hipoksi ve konvülsiyonlar ya da ciddi kardiyovasküler kolaps ortaya çıkabilir.

Kardiyovasküler sistem üzerindeki etkileri genellikle çok ağır doz aşımlarında ortaya çıkar ve genellikle merkezi sinir sistemi üzerindeki etkilerden sonra görülür.

Asidoz veya hipoksi, toksik reaksiyonların riskini ve şiddetini arttırabilir.

Akut toksisitenin tedavisi
Hasta yatırılır ve bacakları 30°-45° kaldırılır. Solunum yolu açılır. Solunum yetersizse oksijen verilir. Asidoz toksik etkileri güçlendirdiğinden oksijen verilmesi önemlidir. Konvülsiyon görülürse solunum yolunun açık olmasına ve konvülsiyonların durdurulmasına çalışılmalıdır. Yeterli ventilasyona rağmen konvülsiyonlar kaybolmazsa, intravenöz yoldan 0.1 mg/kg diazepam ya da 1-3 mg/kg tiopenton uygulanmalıdır. Solunum depresyonu görülebileceğinden, solunum desteğinde kullanılmak üzere gerekli cihazlar hazır durumda olmalıdır. Dolaşım depresyonunda destekleyici olarak intravenöz sıvı ve hastanın durumuna göre bir vazopresörün (intravenöz yoldan gerektiğinde 2-3 dakika sonra tekrarlanmak üzere 5-10 mg efedrin) verilmesi gerekli olabilir. Hasta yanıt vermiyor ve karotis nabzı palpe edilemiyorsa derhal kardiyopulmoner resüsitasyona başlanmalıdır.

Methemoglobineminin tedavisi
Klinik açıdan belirgin methemoglobinemi, 1 mg/kg dozunda %1'lik metilen mavisi solüsyonunun 5 dakikalık infüzyon şeklinde uygulanması ile tedavi edilebilir. Siyanoz yaklaşık 15 dakika içinde kaybolur. Metilen mavisi yüksek konsantrasyonlarda hemoglobini okside ettiğinden bu doz tekrarlanmamalıdır.
Anahtar Kelimeler: Citanest %2 20 Mg 1 Flakon prospektüsü, neler için kullanılır, etkileri, Citanest %2 20 Mg 1 Flakon yan etkileri, Citanest %2 20 Mg 1 Flakon fiyatı, ilaç bilgileri