Kurdeşen Hastalığı ( Ürtiker )
Ürtiker denince ne anlaşılır?
Ürtiker deride şiddetli kaşıntı yapan küçük kızanklık ve kabarıklıklardır. Belli bir bölgede görülebileceği gibi bütün vücuda yayıldığı da olur. Yüzde anjiyonörotik ödem ya da Quincke ödemi biçiminde görülür. Mukozalarda görülmesi özellikle tehlikelidir, çünkü glottis ödemi boğulmaya neden olabilir.
URTİKER
Kurdeşen olarak da bilinen ürtiker bir deri hastalığıdır. Belirleyici özelliği yoğun kaşıntının eşlik ettiği deri döküntüleridir. Genellikle erken yaşlarda görüdür. Sonraki yıllarda sıklığı azalırsa da, 30 yaşından başlayarak yeniden artar. Kadınlarda daha yaygındır. Bu özellik hormon dengesizliğine bağlı damar olaylarının ortaya çıkmasına bağlı olabilir.
BELİRTİLERİ
Ürtikerin en önemli belirtisi kabartılı kızarıklıklardır. Deriden kabarık olan ürtiker plağı, sınırlan belirli ve yuvarlakça bir görünüm taşır. Kabarcığın çapı birkaç milimetreden birçok santimetreye kadar değişebilir. Açık kırmızı olan rengi ortada beyazlaşır. Yoğun bir kaşıntıyla birlikte belirir.
Kabarcıklar bütün vücuda yayılabileceği gibi, vücudun herhangi bir bölümüyle de sınırlı olabilir. Gözkapağı gibi bazı bölgelerin özellik gösteren anatomik yapısı nedeniyle, ürtiker bu bölgelerde yaygın bir şişkinlik yaratabilir. Ödemler bazen büyük boyutlara ulaşabilir. Çoğunlukla inatçı bir kaşıntı görülür.
Ödemli kabarcık birden ve çok hızlı oluşur; birkaç dakika ya da saat içinde kaybolur-. Bazen döküntüler gece ortaya çıkar; hasta sabah hekime ve aile bireylerine böyle bir döküntü geçirdiğini söyler, ama lezyonlan gösteremez.Hastalık çoğunlukla kabuklu deniz ürünleri ya da çilek yendikten sonra ortaya çıkar. Bazı olgularda ise, çoğunlukla ishalle birlikte görülen mide-bağırsak ya da mide İltihabı öyküsünden sonra hastanın vücudunda ödemli kabarcıkların oluştuğu gözlenir. Müshil vb ilaçlar da ürtikere neden olabilir. Gereksiz müshil alımı birçok olguda kalıcı bağırsak örselenmesine neden olur. Böylece vücudun duyarlılığım artırıcı bazı maddelerin bağırsaklardan emilimi ve dolaşıma katılımı kolaylaşır.
Başta ürtiker olmak üzere alerjik hastalıkların oluşum sürecini başlatabilen sayısız madde vardır. En iyi bilinen ürtiker nedenleri yiyecekler ile ilaçlardır. Bunlara enfeksiyonlar sonucunda gelişen ürtikeri de ekleyebiliriz. Enfeksiyon etkenleri bademcikler ya da dişlerde odaklanan mikropların toksinleri ya da bağırsak asalakları (tenya, oksiyür, aska-ris vb) olabilir. Ayrıca fiziksel etkenlerle ortaya çıkan ve oldukça sık görülen bir ürtiker tipinden de söz edilebilir. Deri yüzeyinde sürtünmeye ya da sürekli zedelenmeye uğrayan yerlerde ödemli kabarcıklar ortaya çıkar. Fiziksel etkenlere bağlı ürtiker olgularında, çizgi biçimli ya da yaygın kabarcıklar banyo sonrasında, ayak tabanlarmdaki kabarcıklar ise uzun yürüyüşlerden sonra görülür. Bunlar kaygılandırın olmakla birlikte gerçek anlamda hastalık değildir. Ayrıca deriyi etkileyen zedelenmeler sonucunda sağlam deri üstünde kalıcı ürtiker kabarcıkları oluşabilir; bu olaya yapay ür-tÜcer ya da dermografizm adı verilir.Dermografizm bazı olgularda ömür-boyu sürebilir, bazılarında ise aşamalı olarak kaybolur. Kanamalı (hemorajik) ürtiker oldukça ender görülen bir tiptir;damar yatağının aşın kırılganlığı sonucunda kanın dokulara sızmasıyla ortaya çıkar.
NEDENLERİ
Ürtiker genellikle alerjiden kaynaklanır. Hastalığın oluşumu ana hatlarıyla şu süreci izler: Antijen denen belirli bir madde (örneğin bir protein) vücuda girer. Vücudun savunma sisteminde bu maddeye karşı antikor denen maddeler üretilir. Antikorların görevi antijenin istenmeyen olası etkilerini engellemektir. Bu nedenle yalnız antijene karşı etkili olma özellikleri vardır. Antijenin yeniden vücuda girmesi ve bunu izleyen antijen-antikor karşılaşması ürtiker belirtilerini başlatır. Alerjen olarak da bilinen antijene karşı antikorlar üreten vücudun duyarlılığı artar. Vücudun bütün sistemleri bu tür hastalıklardan etkilenebilir. Solunum sisteminde saman nezlesi ve bron-şiyal astım, sindirim sisteminde mide-bağırsak iltihabı görülebilir. Alerjenin araştırılarak belirlenmesi tedavi açısından büyük önem taşır. Alerjen maddenin ortamdan uzaklaştırılması en etkin tedavi yöntemidir. Böylece hastalığı başlatan süreç engellenmiş olur.
Alerjik ürtiker dışında rastlantıyla oluşan ürtiker olgularına da rastlanır. Bunlar özellikle örseleyici maddelerle temastan sonra ortaya çıkar. Isırganotu gibi bitkiler, böcek sokması gibi uyaranlar ve soğuk ya da sıcak etkisi ürti-kere yol açabilir. Bu olgularda Ödemli kabarcık yalnız temas bölgesinde belirir. Ama daha önce belirtildiği gibi, aşırı duyarlı kişilerde döküntüler hızla yayılarak bütün vücudu kaplayabilir.Ürtikerde kabarcığı oluşturan biyokimyasal süreç antijen-antikor birleşmesiyle başlar. Bu süreçte iki kimyasal bileşik ortaya çıkar: Histamin ya da his-tamin benzeri maddeler ve serotonin. Bunlar derialtı dokusundaki damarları etkileyerek damarlarda genişlemeye (kızarıklık), ayrıca damarların geçirgenliğini değiştirerek damar yatağı dışına serum sızmasına (ödem ve ürtiker kabarcığının oluşumu) yol açarlar. Alerjiye neden olan etken bazen kolayca belirlenir. Alerji yapabilecek maddelerin tek tek denenerek ayıklanması alerji etkeninin bulunmasında sonuca götürücü olabihr.
Zor belirlenen alerjenler için uygulanan “deri testleri” her zaman istenen sonuçlan vermeyebilir. Çoğunlukla birden” çok uyarana karşı duyarlı olan bu hastalar çok sayıda maddeye tepki gösterirler.
Alerjik durumlar dışında, organ ve sistemlerin özellik gösteren hastalıklarında da ürtikerin ortaya çıkışı kolaylaşır. Karaciğerin işlevini iyi yapamamasına bağlı sindirim güçlüklerinde ya da kolit tarzında kronik enfeksiyonlara bağlı rahatsızlıklarda da ürtiker görülebilir. İç salgı sistemi bozuklukları da ürtiker nedeni olabilir. (Erişkinlik dönemine geçişten sonra bazı alerjik hastalıkların iyileştiği bilinmektedir.) Hastalığın görülmesinde ailesel ve kalıtsal etkenlerin önemli rolü vardır. Dolayısıyla bir ailede aynı ya da değişik yapıda alerjik hastalıkların bulunması pek ender değildir.
TEDAVİ
Ürtiker tedavisinin temelini antihista-minik ilaçlar oluşturur. Bunlar döküntülere yol açan biyokimyasal süreçleri engeller. Ayrıca kaşmtıyı ve derideki yanma duyusunu hafifletir, deri döküntülerini hızla geriletir ve bir sonraki nöbetin gelişimine engel olur. Tepkimeyi önleyen kortizon ya da ACTH (adrenokorti-kotrop hormon) gibi daha kuvvetli ilaçlan, kan basıncının önemli ölçüde düştüğü daha ağır olgularda kullanmak yerinde olur. Ürtiker tedavisinde en önemli amaç hastalık etkenini saptayıp ortadan kaldırmaktır. Eğer bu yapılamıyorsa, alerjen maddeleri ortamdan uzaklaştırma yoluna gidilir. Örneğin her salam yediğinde ürtikerle karşılaşan bir hastanın döküntülerinden kurtulmak için bir daha salam yememesi gerekil. Ürtikere neden olan madde belirlene-mezse, bütün kuşkulu olgularda hastanın hafif bir beslenme programı uygulaması Önerilir. Buıada kolayca ürtikere neden olabilecek yiyecekler verilmez. Genelde pirinçli sebze ve meyveye dayalı bir beslenme programı 4-5 gün kadar ciddi biçimde uygulandığında, akut ürtiker olgularının büyük bir bölümünde iyi sonuçlar alınmaktadır.
Hastalığın uzun süre devam etmesi, alınan önlemlerin yeterli olmadığım gösterir. Bu durumda, vücudun aşın duyarlılığını değiştirecek bir duyarlılık giderici tedavi gerekir. Bu arada sindirim sisteminin düzenli işlev görmesini sağlamak da çok önemlidir. Karaciğer ve bağırsak rahatsızlıkları tedavi edilmelidir. Karaciğeri zehirli maddelerden arındıran ilaçların ve süt mayalarının kullanılması yararlı olabilir. Hastada iç salgı sistemi bozuklukları da varsa, bunların düzenlenmesi yararlı sonuç verir. Enfeksiyon odaklan ortadan kal damlamalıdır. Ürtikerde mentollü, kala-minli losyonlar yerel olarak kullanıldığında hastayı rahatlatır. Deriye uygulandıklarında temas alerjisi oluşturabileceği için, yerel antihistaminikler kullanılmamalıdır.
.
Soru
Ürtikerin komplikasyonları olur mu?
Cevap
Olguların büyük bir bölümünde ürtiker iyi huyludur. Bazen “Anjiyonörotik Qu-incke ödemi” gibi bir komplikasyon dudaklar, ağız mukozası, yutak ve gırtlakta lokal şişmelere neden olur. Hastalık gırtlağı etkilediğinde, boğulma nöbetleriyle çok ciddi boyutlara ulaşabilir.
Soru
ÜRTİKER TEHLİKESİNE ÖZELLİKLE DUYARLI İNSANLAR VAR MI?
Cevap
Herkes ürtiker olabilir. Belirli uyaranlar hastalarda ürtiker yapabilir. Derileri son
derece duyarlı hastalar, ürtiker yapmayan çok sayıda uyarana tepki gösterebilir. Yapısal olarak bu tepkiye yatkın insanlar hastalığa en kolay yakalanan grubu oluşturur.
Soru
Vücutta ürtiker en çok nerede görülür?
Cevap
Ödemli kabarcıklar belirü bir bölgeye ya da bütün vücuda yayılmış olabilir. Vücudun belirli bölgelerinde büyük şişlikler ortaya çıkar. Örneğin gözkapaklarındaki kabarcıklarda gözler dışarı doğru balonîaşır. El ayası ve ayak tabanları gibi bölgelerde kabarcık daha az şişkin olarak görülür.