BRONŞİT: Akut bronşit, trakea (nefes borusu) ve bronşların ani bir iltihaplanma olayıdır. Hastalık genellikle kış aylarında ortaya çıkar. Bu aylarda üst solunum yollarında, örneğin burun veya gırtlakta gelişen bir virâl [virüslere bağlı) infeksiyon, daha sonra nefes borusu ve bronşlara doğru inebilir. Viral hastalığın zayıflattığı ortam üzerine bir bakteriel infeksiyon da eklenebilir. Üşüme, yorgunluk, bozuk beslenme gibi etkenler kişinin akut bronşite yakalanma riskini arttırırlar. Solunum yollarını tahriş eden çeşitli gazlar, sigara dumanı, tozlar, kirli hava gibi etkenler de akut bronşit olaylarına neden olabilmektedirler.
Hastalığın belirtileri herkes tarafından yakından tanınır. Burun akıntısı, hafif bir ateş yükselmesi (bkz yüksek ateş) (38.3-39 C) halsizlik, sırt ağrıları kas ve bel ağrıları, hafif bir üşüme hissi veya titreme bronşit belirtilerindendir. Akut bronşitin en önemli bulgularından biri de öksürüktür. Öksürük başlangıçta kurudur. Daha sonraları mukuslu veya cerahatli bir balgam eklenebilir. Cerahatli balgam çıkarma halinde akut bronşit tablosunun bronş ve nefes borusunu tutan bakteriel bir infeksiyona da hedef olabileceği düşünülmelidir. Yükselen ateş en fazla 5 günde iner. İnat eden ve gitgide yükselen bir ateş akut bronşit olayına, ciddi bir pnömom (zatürre) olayının da eklenmiş olduğunu düşündürmelidir. Öksürük akut bronşit geçtikten sonra 3 hafta kadar inat edebilir.
Akut bronşit hastalığı genellikle basit önlemlerle kendiliğinden iyileşebilen bir hastalıktır. Fakat müzmin bir akciğer hastalığından veya bir kalp hastalığından yakınan hastalarda akut bronşit olayları oldukça ağır seyredebilir. Akut bronşit hastalığının en korkulan komplikasyonu pnömoni yani zatüreye dönüşmesidir. Akut bronşit olaylarının tedavisine kesin yatak istirahati ile başlanır. Ateş düşene kadar dinlenmek, yapılacak en doğru davranıştır. Bu sırada hastanın ateşinin düşürülmesi amacıyla aspirin kullanılabilir. Hastanın ateşinin yükseldiği günlerde bol miktarda sıvı alması (su, çay, ayran, çorba vs. toplam 3000-4000 ml. kadar) gerekir. Hastanın öksürüğü çok şiddetli ve onu uyutmayacak düzeydeyse bir öksürük şurubuna başvurulabilir. Balgam zor çıkarılıyorsa hastanın bir süre su buharı solumasında yarar vardır. Ateşin çok yüksek olduğu veya balgamın çok cerahatli olduğu durumlarda, tetrasiklin ya da penisilin gibi antibiyotiklerin tedaviye eklenmesi gerekir. Ancak antibiyotik kullanmadan Önce kesinlikle bir doktora danışılmalıdır. Ne yazık ki toplumumuz antibiyotikleri bilgisizce kullanma eğilimindedir. Bu da çeşitli tıbbi sakıncalar yaratmaktadır. Hastanın durumu gitgide düzeleceğine, tam tersi bir gelişme gösteriyorsa bir doktorun yardımlarına başvurmak seçilecek en doğru yoldur.