Sistit

SİSTİT

Sistit, idrar yollarını ilgilendiren bir­çok hastalıkla birlikte görülebilir. Çok sık ortaya çıkması hastalığın önemini artırmaktadır.

NEDENLERİ

Olguların büyük bir bölümünde etken bağırsak kökenli mikroplardır. Enfeksi­yon zamanında tedavi edilmezse, hasta­lık böbrekleri de etkileyecek biçimde yayılabilir. Sık sistit geçiren hastalarda aynı mikrop, tedaviye karşın, yeniden etkinleşebileceği gibi, başka tür bakteri­ler de yinelemelerden sorumlu olabilir. Sık yineleyen enfeksiyonlarda idrar kültürü uygulanmazsa, antibiyotik teda­visi genellikle başarısız kalır. Daha sey­rek olarak, sıradan mikroplar dışında, kadınlarda özellikle Chlamydia cinsi mikroorganizmalar) ve verem basili de sistite neden olabilir.Bakteriler idrar kesesine şu yollar­dan ulaşabilir:

• Dışardan, aşağıdan yukarıya, dölyata-ğı aracılığıyla;

• böbrek ve idrar yollan aracılığıyla, yukardan aşağıya;

• yakın dokulardaki enfeksiyon odakla­rından lenf yoluyla (kolit, apandisit, er­keklerde prostat, kadınlarda üreme yol­ları iltihabından).Sistitin ortaya çıkması için idrar ke­sesinde mikropların bulunması zorunlu­dur, ama başka etkenlerin de sürece ka­tılması gerekir. Bu etkenler arasında, prostat büyümesi ya da idrar kesesi fel­ci nedeniyle idrar kesesinde sürekli bir miktar idrar kalması; gebelik; soğuk; dölyatağı sarkmasından sonra bazı or­ganlarda kan birikmesi ya da yakın or­ganların taşlar, idrar sondası vb etkisiy­le yaralanması sayılabilir. Yetersiz te­mizlik koşullan, bedensel hareketliliğin azlığı, cinsel ilişki de kolaylaştıncı rol oynayabilir.


GÖRÜLME SIKLIĞI

Kadınlarda siyek daha kısa, akut ve kronik üreme sistemi iltihaplan daha sık olduğundan, akut, subakut ve kro­nik sistit daha yaygın görülür. Kadmla-nn en az yüzde 20’si yaşamlan boyunca en az bir kez sistite yakalanır. Çocukluğun ilk döneminde ve sonrasında dış cinsel organ enfeksiyonları (vulva ve dölyolu iltihaplan) sonucunda akut sis­tit ya da piyelonefrit gelişebilir.Yaş ve cinsiyet, hazırlayıcı etkenler­dir; idrar kesesinde, prostat büyümesine bağh olarak idrar göllenmesi, erişkin ve ilerlemiş yaştaki erkeklerde sistit gelişi­mine neden olur. Kadınlarda ise hasta­lık, gebelikte daha sık görülür.

BELİRTİLERİ

Hastalığın başlıca belirtisi sık idrar yap­ma ve bu sırada duyulan ağrı ile yanma­dır. Ağrı ve yanma genellikle idrar yap­tıktan sonra da sürer ve bazen makat ve kasık bölgelerine yayılır.

Ağır olgularda İdrar bulanık ve kötü kokuludur, bekletildiğinde iltihap hüc­relerinden oluşan sarı-yeşil bir çökelti bırakır; kanamalı olgularda ise kan çıp­lak gözle görülebilir. Akut sistite yük­sek ateş eşlik edebilir.

Çocukluk ve yaşlılık döneminde hastalık dikkatle ele alınmalıdır. Çocuk­larda, birçok olguda belirtisiz seyreden hastalık, böbrek işlevlerinin bozulması­na yol açıp uzun süre etkili olabilir; ge­nel durumu ve büyümeyi olumsuz etki­ler. Çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çı­kabildiği yaşlılık döneminde ise idrar yollan enfeksiyonları genel durumun kötüleşmesine yol açabilir.




GİDİŞİ

Hastalığın gidişi, etken olan mikrobun tüfüne, aynca önceden var olan bozuk­luklara (taş, idrar göllenmesi, tümör, divertifcül, verem vb) bağlıdır. Önce­den idrar kesesi iltihabını kolaylaştırıcı etkenlerin bulunması, bir yandan bu et­kene yönelik uygun tedaviyle akut nö­betin geçmesine izin verirken, bir yan­dan da yinelemelere yol açabilir (yine-leyici sistit). Birincil akut sistit olgula­rında hasta genellikle birkaç gün için­de iyileşir. Akut biçimden kronik türe geçiş, İyi tedavi edilmeyen olgularda ve saptanamayan ya da tedavi edileme­yen bir kolaylaştırıcı etken bulundu­ğunda görülür.

TANI

Her koşulda idrar kesesi iltihabının, id­rar kesesi ya da genel idrar yolları has­talıklarına eşlik edip etmediği saptan­malıdır. Yani hastalığın idrar > olları sis­teminin başka hastalıklanna bağlı ya da onlann komplikasyonu olarak ortaya çı­kıp çıkmadığı belirlenmelidir. Ürografi idrar tahlili ve idrar kültürü, hastalığın türünün saptanmasını sağlar.

Olağan tedavilere yanıt vermeyen ve yineleyen tüm olgularda veremden kuşkulanılmalı ve bu olasılığa yönelik kültür incelemeleri yapılmalıdır.

Bütün kanamalı sistitlerde, Özellikle idrarda bol kan varsa ve öznel belirtiler iyileştiği halde kanama sürüyorsa, idrar kesesinde iyi ya da kötü huylu bir tü­mör olabileceği düşünülmelidir.

TEDAVİ

Akut sistit olgularında Öncelikle idrar yollanna etkili temizleyiciler ya da an­tibiyotikler uygulanmalıdır. Hastalar genellikle hekime başvurmadan kendi­leri ilaç alır. Ama iltihap giderici ilaçla­rı kullanmadan önce, antıbiyogram ve idrar kültürü yapılması için idrar örneği alınmalıdır. İncelemenin sonucu bekle­nirken idrar yolu enfeksiyonlanna etkili olan ilaçlar alınabilir. Daha sonra bun­lar, antıbiyogram sonucuna göre gere­kirse değiştirilir.Genellikle beslenmeye ilişkin kısıt­lamalar önerilir. Bazı besinlerin (baha­rat, alkollü içkiler, bira, soslar) idrar yollan mukozası üzerinde yıpratıcı et­kisi olduğu görüşü yaygındır. Bu önlem enfeksiyonla mücadelede yeterli değil­se de, göz ardı edilmemelidir.