Kapalı Açılı Akut Glokom
KAPALI AÇILI AKUT GLOKOM: Ön kamarada iris-kornea açısının ani (akut) olarak kapanmasıyla, kamara sıvısının toplardamar sistemine emilememesi sonucu göz içi basıncının aniden yükselmesiyle etkilenmiş olan gözde ani bir ağrı ve görme kaybıyla özellenen glokom tipine “Kapalı açılı akut (ani) glokom” denilmektedir. Açı kapanmasının nedeni iris kökünün açı bölgesini tıkamasıdır. Bu durumda kamara sıvısının toplardamar sistemine emilimi azalmakta ya da kaybolmaktadır. Bu gibi kişilerin iris-kornea açısı genellikle normalden daha dardır. Bu durumda irisin lense olan komşuluğu daha uzun olmaktadır. Bu arka kamaradaki sıvının ön kamaraya geçişini güçleştirmektedir. Ön kamaraya geçmekte güçlük çeken kamara sıvısı arka kamarada biriktiğinde irisi öne doğru itmektedir. Öne doğru itilmiş olan iris ve iris kökü ise ön kamaradaki iris-kornea açısını tıkayıp, kamara sıvısının toplardamar sistemine emilimini azaltmaktadır. Gözbebeği genişlediğinde (midria-zis), yani irisin köküne doğru toplanması halinde iris kökünün kalınlığı artmaktadır. Bu ise açıyı tıkayıp, kamara sıvısının toplardamar sistemine emilimini engellemektedir. Karanlık yerlerde (örneğin sinema, ışıksız bir odada televizyon seyretmek) gözbebeklerinin genişlemesine, yani irisin köküne doğru toplanmasına neden olurlar. Bu gibi durumlarda kamarasındaki iris-kornea açısı dar olan kimselerde, iris kökünün kalınlaş-masıyla kamara sıvısının emilimi bozulup bir süre sonra göz içi basıncı artarak, ani bir glokom krizi gelişebilir. Bu nedenle glokomlu kişilerin karanlık yerlerde durmamaları gerekir.Sinemadayada televizyon seyrederken bir süre sonra gözüne ağrı giren kimselerin zaman kaybetmeksizin bir göz doktoruna başvurmalarında büyük yarar vardır. Çünkü bu gibi kimselerde glokom gelişiyor olabilir.İlerleyen yaşla birlikte gözün lensi de büyür, öne doğru genişler. Bu durumda da kamara sıvısının ön kamaraya geçmesi güçleşir. Hastalık herhangi bir yaşta kendisini gösterebilir. Ancak 30 yaşın üstündeki kimselerde daha sık ortaya çıkmaktadır. Genellikle tek göz etkilenir. Gözde basınç artışı 40-70 mm./cıva ve bazen daha fazla olabilir. Normal göz içi basıncı 12-20 mm./cıvadır.Ani ve ağır bir baş ve göz ağrısı, parlak ışıklar çevresinde hale görmek, bulanık görme, genel bir halsizlik, bulantı, bazen de kusma gibi belirti ve yakınmalar ani bir kapalı açılı glokom atağı sırasında gelişebilir. Ani bir atak sırasında, hastanın vücut ağırlığının kilosu basma 1-2 gr. gliserin uygun miktarda sulandırılıp limon ya da portakal suyuyla da tadlandırdıktan sonra içilmesiyle glokom atağı geçebilir. 500 mg. asetazolamid adlı ilacın ağız yoluyla alınması, kamara sıvısı yapımını azaltarak ani atağı önleyebilir. Hastanın gözüne “Gözbebeğini daraltıcı” bir ilaç olan “Pilokarpin”in %> 4′lük eriyiğinin iki saat süre ile her 15 dakikada ikişer damla damlatılması ile atak geçirilebilir. Gliserin bir sonuç vermediğinde, hastanın kilosu başına 1.5-3 gr. % 20′lik mannitol eriyiği damar içine verilir. Ağrının giderilmesi için 100 mg. meperidin kas içine zerkedilir. İlaç tedavisine karşın, hastanın göziçi basıncı 4-6 saat içinde düşmeye başlamamışsa, cerrahi girişim gereklidir. En çok uygulanan cerrahi girişim “Periferik iridektomi” denilen ameliyat tipidir.Tedavi edilmeyen kimselerde katarakt, retina ve optik sinir atrofisi tam glokom ve körlüğe kadar giden bozukluklar gelişebilmektedir..