Tümör

TÜMÖR: Amerika Birleşik Devletleri, ingiltere gibi Batı ülkelerinde yaşamakta olan her üç kişiden biri kansere yakalanmaktadır. Bu gibi Batı ü .kelerinde her altı kişiden biri ise kanser nedeniyle ölmektedir. Yukarıda belirttiğimiz bu korkunç denebilecek oranlar, yalnız Amerika Birleşik Devletleri’nde kanser araştırmaları için niçin bir milyar dolardan fazla para harcanmasının haklı nedenini ortaya koymaktadır. Ansiklopedinin bu bölümünde tümörler ve bunların bir bölümünü oluşturan kanserler konusunu ayrıntılı bir biçimde inceleyip tanıyacağız. Buradaki en önemli amacımız, bilinmezliğin yarattığı korku ve kuşkuyu yenmeye çalışmaktır. Tümör konusu henüz tüm yönleriyle bilinmemekle birlikte, bugünkü bilgilerimiz ışığında bile birçok tümörü etkili bir biçimde tedavi edebilmekteyiz. Çoğu yerde belirttiğimiz gibi tümörlerin tedavisinde en önemli öğe, erken

teşhis ve tedavidir.


Bilindiği gibi doku ve organları oluşturan hücreler, çeşitli nedenlerle haraplandıklarında ya da öldüklerinde organizma bunların yerine yeni hücreler koyar. Bunun için o bölgede gerekli hücreler fazladan bölünerek, eskilerinin aynısı yeniden yerine konmuş olur. Bazı durumlarda ise farklı hücreler oluşarak, nedbe dokusu gelişebilir. Her ne olursa olsun kayıp karşılandığında, c bölgede artık hücre çoğalması normal sınırlarına döner. Herhangi bilinen ya da bilinmeyen biı nedenle bir ya da birkaç hücre çeşidinin kontrolsüz ve amaçsız bir biçimde aşırı çoğalmasıyla oluşan fazlalık dokulara “Tümör” ya de “Neoplazm” denilmektedir. Bu sürece de “Neop-lazi”, yani “Yeni oluşum” denilmektedir. Neopla-zi anormal bir olaydır. Her tümör de biî neoplazidir. Neoplazi belli bir bölgede örneğin herhangi bir kasta gelişip orada kalabileceği gibi kan kanserlerinde olduğu gibi belli bir dokudan kaynaklanıp tüm vücuda da yayılabilir. Tümörleri oluştukları hücrelerin farklılaşma düzeylerine göre başlıca iki ana gruba ayırabiliriz. Bunlardan ilki “îyi huylu tümörler” diğer adıyla “Selim tümörleri” (benign tümörler), ikincisi ise “Kötü huylu tümörler” “Habis tümörler” (malign tümörlerjdir.


Epitel hücrelerinden kaynaklanan habis tümörlere “Kanser” denilmektedir. Epitel dışı hücrelerden kaynaklanan tümörlere ise “Sarkom” denilmektedir. Herhangi bir tümörün cerrahi ve/veya ışın ve/veya ilaç tedavisiyle tedavi edilmesinden sonra, aynı bölgede yeniden ve aynı özelliklere sahip olarak yeniden gelişmesine “Nüks” denilmektedir. Herhangi bir tümörün, kaynaklandığı doku ve/veya bölgeden başka bir doku ve/veya bölgede de ortaya çıkması olayına ise “Metastaz” denilmektedir.

Bazı selim tümörler hücresel özellikleri bakımından iyi huylu olmakla birlikte, klinik özellikleri bakımından habis tümör özellikleri gösterebilir -ler. Burada tümör kavramını son olarak yeniden özetleyelim. Aşırı, gereksiz ve çevresi organizmayla uyum içinde olmayan (inkoordine), kendi başına buyruk (otonom) ve başlatıcı etkenin kalkmasından sonra süren, bir ya da birkaç hücre tipinin çoğalması sonucu gelişen kitle, bir tümördür.


Soru


Tümör en çok kimlerde ve kaç yaşlarında görülür?


Cevap

Feokromositom her yaşta görülebilirse de, en çok çocuklukta, ergenlik ça­ğında ve 20-50 yaşlan arasında ortaya çıkar.

îki cins arasında fark yoktur. Genç kadınlarda feokromositomun ilk belir­tileri genellikle gebelik sırasında görülür.

Bazı feokromositom olgulan ailesel niteliktedir. Bunlar genellikle sinir epitelinin geliştiği ektoderm kökenli öbür dokulardaki çeşitli hastalıklarla birlikte görülür. Bazen feokromositom iki yanlıdır ve kalsitonin üreten bir tiroİt tümörüyle birlikte bulunur. Kalsitonin kanda kalsiyum düzeyinin düşmesine yol açan bir hormondur.