BAĞIRSAK TIKANMALARI (İLEUS)


BAĞIRSAK TIKANMALARI (İLEUS): Bağırsak içinde bulunan besin artıklarının ileriye doğru gönderilmelerinde çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişen aksaklıklara, bağırsak tıkanmaları denilmektedir. Bağırsak tıkanması tam olabileceği gibi. bölgesel de olabilir. Bağırsaklardaki tıkanıklık mekanik etkenlere bağlı olabileceği gibi. mekanik olmayan nedenlere de bağlı olabilir. Mekanik olmayan etkenler “Adinamik ileus” ve “Dinamik ileus” olmak üzere iki çeşittir. Bağırsak tıkanmasına, yerleşmiş olduğu bölge ve hazırlayıcı etken göz önüne alınmaksızın kısaca “îleus” denilmektedir. îleusların oluşum biçimlerini sınıflamak, daha kolay anlaşılır bir inceleme sağlamaktadır. 1) Mekanik ileuslar: Bu gruptaki bağırsak tıkanmalarının nedeni, bağırsakları etkilemiş olan bağırsak içi ve/veya bağırsak dışı mekanik nedenlerdir. Bu nedenleri aşağıda kısaca sıralamaktayız.


a) Bağırsakların herhangi bir bölgede kendi eksenleri etrafında dönmesiyle bağırsak boşluğunun boğulması. Bu sırada, bağırsağı karın arka duvarına asan ve içinden bağırsağın besleyici damarlarının geçmekte olduğu’Bağırsakmezente-ri” de bükülür. Bu durumda bağırsağı besleyen damar da boğulur. Bu da bağırsağın o bölgesinde infarktüs (yani doku ölmesine] gelişmesine yol açabilir. Sözünü ettiğimiz bu olaylar halk arasında “Bağırsak düğümlenmesi” olarak bilinmektedir. Bu olaya tıpda “Volvulus” denilmektedir.


b) Bazı vakalarda ise bağırsağın bir bölümü ilerleyip, kendinden sonraki bağırsak boşluğunun içine girmektedir (invaginasyon).


c) Bazı vakalarda da bağırsak içine düşmüş olan safra taşları tıkanmaya yol açmaktadırlar. Bu gibi tıkanmalar kişinin yutmuş olduğu sert, yabancı bir cisme bağlı olarak da gelişebilir.


d) Fıtık vakalarında, fıtığın bir komplikasyonu olarak da (fıtık boğulması] bağırsak tıkanması gelişebilir.

e] Bağırsak çevresindeki yapışıklıklar ve/veya nedbe dokusu bantları ya da tümörler de bağırsağı dışardan iterek ya da büzerek tıkanmaya yol açabilmektedirler.


f] Bağırsak boşluğuna doğru büyümüş olan bağırsak tümörleri, Crohn hastalığı, kolitis ülseroza gibi durumlarda da bağırsak tıkanması bir komplikasyon olarak gelişebilmektedir.


2] Dinamik ileus: Dinamik ileusun bir diğer adı “Spastik ileus”tur. Dinamik ileus sık rastlanan bir durum değildir. Bağırsağın herhangi bir bölgesinin kasılıp gevşeyememesine bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Dinamik ileus “Üremi”, “Ağır maden zehirlenmeleri”, “Mega-kolon”, “Yaygın bağırsak ülserleri” ve “Porfir-ya” gibi durumlarda görülmektedir. 3) Adinamik ileus: Bağırsak tıkanmalarının belki de en sık rastlanan nedeni “Adinamik ileus”tur. Adinamik ileus vakalarında, bağırsaklar kasılabi-me yeteneklerini bir ölçüde kaybetmişlerdir. Bunun sonucu olarak da bağırsak içindeki besin artıkları ileriye doğru gönderilemez. Görüldüğü gibi bu vakalarda bağırsakların iç boşluğunda herhangi bir daralma ya da tıkanma yoktur. Bozuk olan, bağırsağın kasılma yeteneğidir. Bu tıkanıklık gibi bir sonuç yaratmaktadır. Adinamik ileusa yol açan etkenleri şöyle özetleyebiliriz. a] Uzun süren bağırsak ameliyatları sonrasında ya da ameliyat sırasında bağırsakların fazlaca yaklaştırmaktadır. “Gardner sendromu”, kalınbağırsaklarda çok sayıda poliplerle birlikte, vücudun diğer bazı dokularında da selim tümörlerin gelişmesi durumudur. Gardner send-romunda ortaya çıkan poliplerin de kanserleşme riskleri % 100′dür. Bu nedenle Gardner sendromu teşhis edilir edilmez, kalınbağırsakların ameliyatla çıkartılması gerekir. Vücudun diğer dokularından kaynaklanan selim tümörler yağ dokusundan (lipom), kemik dokusundan (osteom), fibroblast hücrelerden (fibrom) köken alıyor olabilirler.


Peutz-Jegher sendromu, ince ve kalınbağırsaklarda çok sayıda poliplerin bulunması ve dudaklar, ağız içi ve avuç içinde kahverengi deri lekeleriyle özellenen bir hastalıktır. Peutz-Jegher sendromu da ailesel bir hastalıktır. Bağırsaklardaki polipler ender olarak kanserleşirler. Karında ara sıra ortaya çıkan kramp biçiminde ağrılara yol açmaktadırlar.


Juvenil polipozis denilen durumda, ince ve kalınbağırsaklardaki iltihabi olaylara bağlı olarak, bu organların mukozalarında ortaya çıkan çok sayıda polipler bulunmaktadır. Juvenil polipozis vakalarında kanserleşme görülmez.