KARSİNOİD TÜMÖRLER


KARSİNOİD TÜMÖRLER: Karsinoid tümörler, midenin kardia bölgesinden anusa kadar olan sindirim kanalı bölümünün mukoza tabakasında bulunan ‘ ‘Enterokromafin hücreler’ ‘den (Kultschitzky hücreleri) kaynaklanan tümörlerdir. Bu tümörlerin % 46’sı apendikste, % 28′i ileumda, % 17’si ise rektumdaki enterokromafin hücrelerden kaynaklanmaktadır. Bronşlar, ovar-yumlar ve teratomlar gibi sindirim sistemi dışındaki organ ve dokulardan da, karsinoid tümörler gelişebilmektedir. Karsinoid tümörlerin yalnız % 3 kadarı metastaz yapar. Yani kaynaklandıkları organdan başka bir organa sıçrarlar. Metastaz yapmış karsinoid tümörlerin büyük çoğunluğu ise ileum kaynaklıdır. En sık rastlanan metastaz bölgeleri başta karaciğer olmak üzere akciğerler, kemikler, dalak ve pankreastır.


Karsinoid tümör serotonin ve bradikinin denilen ve özellikle damarların işlevlerinde etkili olan maddeler üretebilirler. Normalde besinler içinde bulunan “Triptotan” adlı maddenin % 1 kadarı, “Serotonin”e dönüştürülür. Ancak, karsinoid tümörlü kimselerde besinlerle alman triptofanın yaklaşık 60 kadarı serotonine dönüştürülmektedir. Yukarıda triptofanın. serotonine dönüşmesini sağlayan kimyasal reaksiyonlar kısaca verilmiştir.

Karşinoid tümörlerin büyük çoğunluğunda “Hid-roksilaz” ve “Dekarboksilaz” enzimleri fazla miktarda bulunmaktadır. Bu durum, serotoninin normalin üstünde bir miktarda hazırlanmasının nedenim açıklamaktadır. Serotonin tümör dokusundan salgılandıktan sonra “MAO” ve “‘Aldehid dehidrojenaz” adlı enzimlerin yardımıyla parçalanmaktadır. Parçalanma sonucu ortaya çıkan “5 -HIAA” kolayca idrar içinde atılmaktadır. İdrar içinde atılmakta olan “5-HIAA” nın miktarı ölçülerek, vücuttaki serotoninin miktarıyla ilgili bir bilgi edinilebilir. Tümör tarafından hazırlanan serotoninin bir bölümü ise, trombositler tarafından gerektiğinde kullanılmak üzere depo edilmektedir. Karsinoid tümörün oluşturduğu belirtiler, salgılamakta olduğu aşırı serotoninin etkisinden kaynaklanmaktadır. Derinin kızarması, terleme, kaşıntı, el ve yüzde şişlik (ödem), taşikardi (kalbin dakikada 100′ün üstünde atması), ani başlayan ve çok sulu olan bir ishal, karın ağrısı, karında guruldama, astma bronşialisvatakları gibi belirtiler ortaya çıkabilmektedir.


Karsinoid tümörlerin yol açtıkları önemli bozukluklardan biri de sağ kalpte ve sağ kalp kapakçıklarına1 akL bozukluklardır. Henüz bilinmeyen bir etkiyle serotoninin aşırı salgılanmış miktarı, sağ kalbin iç yüzünü örten endotel tabakasında fibroz gelişmesine ve sağ kalp kapakçıklarının daralıp büzülmesine yol açmaktadır.. Ancak bu bozukluklara sol kalpte rastlanmamaktadır. Bu durumun açıklaması şöyledir. Serotonin içeren sağ kalp kanı akciğerlerden geçerken, akciğer dokusu tarafından etkisiz bir ara maddeye çevrilmektedir. Böylece sağ kalpten sol kalbe ulaşan kan, içindeki zararlı maddeden temizlenmiş olmaktadır.


Karsinoid tümör teşhis edildiğinde yapılacak olan tedavi, ya tümörün cerrahi olarak çıkartılması ya da “Siklofosfamid” denilen bir ilacın uygulanmasıdır. Kandaki serotonin maddesinin yüksek düzeyde bulunması, idrarda ise 5-HIAA’hın fazla miktarda bulunması teşhisi laboratuvar olarak doğrulayan bulgulardır.