Reflü


REFLÜ ÖZOFAJİT: Midedeki asitli salgının ve bununla karışmış olan besin maddelerinin, geriye özofagusa kaçmaları, yani “Reflü” olayı sonucu özofagusun mideye yakın son bölümlerinde asidin neden olduğu iltihaba ve bu olayın tümüne “Reflü özofajit” denilmektedir. Bazı durumlarda mideye kaçmış olan safra, buradan da özofagusa kaçmaktadır. Özofagusa kadar yükselmiş olan safra da bazen özofagus iltihabına, yani “Özofajit”e yol açmaktadır. Hiatus hernileri, sık yineleyen kusmalar, hamilelik, özofagusun ameliyatla incebağırsağa ağızlaştırılması, “Kalazia”, “Skleroderma” gibi durumlarda reflü özofajiti gelişebilmektedir. Eğer yukarıda sıraladığımız etkenler ortadan kaldırılırsa, fazla ilerlememiş olan özofagus iltihabı kendiliğinden iyileşir. Eğer erken tedavi edilmezse, reflü olayı süreceğinden olay ilerler. İltihap yerinde zamanla bir ülser gelişir. Bu ülser delinebilir ya da nedbe dokusuyla iyileşir. Nedbe dokusu ise özofagusun o bölümünü daraltıp, yutma güçlüğüne (disfaji) yol açabilir. Reflü özofajitin belirtisi göğüs kemiği arkasına zaman zaman hissedilen “Pirozis” denilen yanma hissidir. Yemekten hemen sonra yatıldığında, öksürüldüğünde, ya da yere eğilindiğinde reflü olayı yineleyip, pirozis belirtisi ortaya çıkabilir.

Bilindiği gibi özofagus boşluğunun pH’ı alkalidir. Ancak bu vakalarda özofagus pH’ı ölçüldüğünde, asit olduğu ortaya çıkar.


Tedavide çeşitli yöntemlerden yararlanılmaktadır. Hastaların az miktarda fakat sık yemek yemeleri, yemeklerden ise en az 2-3 saat sonra yatmaları gerekir. Şişman hastaların zayıflatıl-malarında yarar vardır. “Antikolinerjik” denilen bazı ilaçlardan yararlanılmaya çalışılmaktadır. Bu ilaçlar midenin asit salgısını azaltmaktadırlar. Bu da reflü halinde özofagusa daha az asit kaçmasına yol açmaktadır. Fakat bu ilaçlar aynı zamanda alkali pH’da olan tükürük salgısını da azaltmaktadırlar. Tükürük ise alkali özelliği ile, özofagusu asitlere karşı korumaktadır. Bu ilaçlar, aynı zamanda özofagusun alt ucundaki büzgeni gevşetip, mideden özofagusa doğru olan reflü riskini artırmaktadırlar. Bunların yanı sıra bazı istenmeyen etkileri de bulunan antikolinerjik ilaçların tedavideki etkileri kuşkuyla karşılanmalıdır.


Antiasit ilaçların kullanılmasında yarar vardır. Eğer antiasit ilacın 2 hafta kullanılmasına karşın, özofagus iltihabı (özofajit) sürüyorsa, bu ilaçla birlikte “Betanekol” (Ürekolin) kullanılmalıdır. Betanekol, antikolinerjiklerin tersi bir etki göstererek, özofagusun alt ucundaki büzgendeki basıncı arttırır ve midenin bir an önce duodenuma boşalmasını sağlar. Betanekol yemeklerden ve yatma saatinden önce kullanılmalıdır. Reflü Özofajiti yaratan etkenin ortadan kaldırılması da tedavinin en önemli noktalarından biridir. Eğer özofagusta nedbe darlığı gelişmişse, ilaç tedavisinden bir yarar sağlanmaz.