ANUS: Amıs yaklaşık olarak 4 cm uzunluğundadır. Üst ucuyla rektuma bağlanmıştır. 1.5 cm ‘lik üst bölümünde mukoza tabakası anusun boşluğuna doğru 6-9 tane uzunlamasına çıkıntı yapmaktdır. Bu çıkıntılara “Anal kolumn” denir. Her bir kolumnun içinde anusa gelen birer atar ve toplardamar bulunmaktadır. Bu toplardamarların varisleşmesine “Hemoroid” (Basur] denilmektedir. Anal kolumnlar, alt uçları arasında bulunan küçük kapakçıklar aracılığıyla birbirleriyle bağlantı halindedirler. Bu bağlantılara “Anus valvülleri” denir. Bu kapakçıklarla anus duvarı arasında küçük boşluklar kalmaktadır. Bu boşluklara “Anus sinüsleri” denir. Bu sinüsler içinde dışkının birikmesiyle, buralarda infeksiyonlar gelişebilir. “Anus valvülleri”, anusun iç yüzünde bir hat üzerinde dizilmişlerdir. Bu hatta “Linea pektinea” denir.
Anusun geri kalan bölümü linea pektineadan ötededir. Anusun sözünü ettiğimiz bu son bölümünün iç yüzü çok katli keratinleşmeyen skuamöz epitelle kaplıdır.
Anusun iki tane büzücü kası (sfinkter) bulunmaktadır. Bunlardan “îç sfinkter” bağırsak kanalı boyunca bulunan düz kas liflerinin, bu bölgedekilerinin çoğalmalarıyla oluşmuştur. İç sfinkter düz kas liflerinden kurulmuştur ve istem dışı çalışır. Anusun ancak 3/4 üst bölümü “İç sfinkter” ile sarılmıştır. Anusun ikinci sfinkterine ise “Dış sfinkter” denilmektedir. Dış sfinkter çizgili kas liflerinden oluşmuştur. İstemli olarak kontrol edilebilir ve anusun bütün uzunluğu boyunca onu bir halka gibi sarar. Dış sfinkter, dışkılama zamanı dışında, anusu kapalı tutar. Bu sfinkter kesildiğinde ya da başka bir nedenle aksadığında, kişi dışkısını tutamaz.