BÖBREKLERİN İŞLEVİ: Böbrekler kanın süzülüp, bu süzüntüden idrarın hazırlandığı organlardır. Böbreklere bir dakika içinde gelmekte olan atardamar kanının miktarı yaklaşık olarak 1250 mi kadardır. Bu miktar ise kalbin bir dakikada vücuda pompaladığı kan miktarının % 25′ine eşittir. Yani kalbin pompaladığı kanın dörtte biri böbreklerde süzülme ve temizlenme işlemine girmektedir.
Bilindiği gibi arteria renalis denilen atardamar aracılığıyla böbreklere erişen atardamar kanı, bu damarın böbrek içine gönderdiği çok sayıdaki yan dallar aracılığı ile böbreklerdeki glomerüllere ulaşır. Getirici atardamar yoluyla glomerüle gelen kan, buradaki kılcal damar yumağına dağılır. Kılcal damar yumağına ulaşan kan burada süzülür. Ortaya çıkan süzüntü, Bowman kapsülünün parietal yaprağı ile viseral yaprağı arasında bulunan “İdrar boşluğu”na geçer. Bu ilk süzüntü daha sonra buradan , böbrek tüpleri boşluğuna geçer.
Her bir glomerül 0.4 mm karelik bir kılcal damar alanına sahiptir. Yani her bir glomerüle erişen kan,0.4 mm, karelik bir yüzeyde süzülme işlemine uğrar. Her iki böbrekte yaklaşık olarak toplam iki milyon glomerül bulunduğuna göre, böbreklere bir dakika içinde gelen 1250 mi ‘lik kan 0.8 m2′lik bir kılcal damar yüzeyinde süzülür. Bilindiği gibi, böbreklerde yalnız glomerüllerde değil, aynı zamanda böbrek korteksindekî prok-simal ve distal kıvrımlı tüplerle, böbrek piramitlerindeki Henle kulpu ile toplayıcı tüpler çevresinde de kılcal damarlar bulunmaktadır. Böbreklerdeki kılcal damarların tümünün oluşturduğu yüzey ise 6 m2 kadardır. Böbreklerde, glomerüllerdeki kılcal damar yumağına gelmiş olan kanın burada ilk süzülme işlemine uğraması olayına “Glomerüler filtras-yon” denilmektedir. Glomerüler fütrasyon sonucu kandan süzülen ilk süzüntüye “Ultrafiltrat” denilmektedir. Glomerüllerde bir dakika içinde oluşturulan ultrafiltrat denilen süzüntünün miktarı normalde 125 mi kadardır. Bu değere “Glomerular Filtration Rate”, kısaca ‘GFR’ denilmektedir.
Böbrek glomenlilerinde, gîomerüler filtrasyon denilen süzme işlemi sonunda ortaya çıkan ve idrarın ilk taslağı olan ultrafiltrat , Bowman kapsülündeki idrar boşluğu denilen alana geçtikten sonra, böbrek tüplerine ilerler. Böbrek tüplerine erişmiş olan ultrafiltrat, toplayıcı tüplere doğru yol alırken birtakım geri emilme ve salgılanma işlemlerine uğrar. Vücudun o anki gereksinimlerine uyacak bir biçimde ultrafiltratta ki bazı maddeler ve suyun bir bolümü böbrek tubuluslarmm duvarını oluşturan hücreler tarafından alınarak ya da bu hücreler arasından geçerek tubuluslar çevresindeki kılcal damarların içindeki kana katılır. Bu olaya “TÜbüler geri emilim” (tubular absorption) denilmektedir. Tübüler geri emilim olayı yardımıyla vücut, gereksinim duyduğu su ve diğer bazı maddeleri idrar içinde kaybetmekten kurtulmuş olmaktadır. Ultrafiltrat tüpler içinde ilerlerken, vücuttaki bazı maddeler idrar içinde atılmak üzere ultrafiltrata doğru salınırlar. Bu işlem tüplerin duvarını oluşturan hücreler tarafından gerçekleştirilmekte ve “TÜbüler salgılama” adını almaktadır.
Böbrek glomerüllerinde gerçekleştirilen “Glome-rül filtrasyonu” ve böbrek tüplerinde gerçekleştirilmekte olan tübüler geri emilim ve tübüler salgılama işlemleri sonucu idrar, böbrek dokusu içinde hazırlanmakta ve küçük kalikslere boşaltılmaktadır.