3.KOİTUS (CİNSEL BİRLEŞME) VE EJAKÜLASYON: Bir kadın ve bir erkeğin aşk yapmaları sırasında cinsel organları ile birleşmeleri olayına ‘Koitus’ denilmektedir. Bu en doğal olan birleşme biçimidir. Burada koitusu ahlak bakımından tartışamayacağız. Çünkü konunun bu yanı toplumdan topluma, kültürden kültüre, kişiden kişiye değişen anlamlar taşımaktadır. Biz koitus olayını ve bu olay sırasında görülen ‘Ejakülasyon’ olayını yani spermiumun erkeğin penisinden fışkırması olayını inceleyeceğiz. Koitusun gerçekleşebilmesi için her şeyden Önce penisin ereksiyona uğraması gerekmektedir. Cinsel isteğin uyanması ve cinsel organlarla haz bölgelerinin uyarılması, bazı sinirsel uyarılara yol açar. Bu uyarılar penisteki kan dolaşımı üzerine etki edip penisteki sünger biçiminde bir yapıya sahip olan korpus kavernozusların ve korpus sponjiosusun kanla dolmasına yol açarlar. Bunun sonucu olarak da penis büyür, dikleşir ve sertleşir. Bu olaya ‘Ereksiyon’ denildiğini daha önce belirtmiştik. Ereksiyona uğramış olan penisin vaginaya itilmesiyle koitus olayı başlamış olur. Biyolojik anlamda koitusun amacı ejakülas-yonun sağlanmasıdır. Yani testislerde üretilmiş olan spermiumları içeren meninin vagina-
ya fışkırtılmasıdır. Ejakülasyonun gerçekleşmesi için spermiumun depolandığı üreme kanallarının peristaltizm denilen ritmik kasılma ve gevşeme hareketlerinde bulunmaları gerekir. Bu hareketlerin oluşması için sinirsel uyarılara gerek vardır. Vagina içindeki penisin ileri geri hareket ettirilmesi ve bu sinirsel bölüm aracılığıyla dışarı fışkırtır. Böylece spermium vaginaya, rahim girişine yakın bir yere dökülmüş olur. Her iki cins için koitusu kolaylaştıran ‘Lubrikas-yon’ denilen bir olaya da değinelim. Üreme kanalının prostattan sonraki bölümünde ‘Cowper bezleri’ ve ‘Littre bezleri’ denilen salgı bezleri bulunmaktadır. Cinsel uyarılma sırasında bu bezlerden kaygan bir mukus salgısı salgılanır. Bu salgı penisin ucundan dışarı çıkar ve vaginayı kayganlaştırır. Mukus yapısında olan aynı salgı kadının cinsel organından da salgılanmaktadır ve vaginayı kayganlaştırmaktadır. Ejakülasyondan sonra erkekte psikolojik bir rahatlama gelişir ve kısa bir süre sonra penisteki ereksiyon kaybolmaya başlar. Kadın ise orgazma varmasıyla psikolojik rahatlamaya, gevşemeye cinsel doyuma ulaşır. Kadınlarda orgazmın oluşması erkeklerdeki ejakülasyondan biraz daha geç olmaktadır. Orgazm ve ejakülasyonun aynı zamana rastlatılabilmesi ise eşler arasındaki cinsel uyumun Önemli bir bölümünü oluşturur. Ejakülasyonla orgazmın aynı zamana getirilmesi özellikle kadının doyumu yönünden önemlidir. Çünkü ejakülasyona karşın orgazma uğramamış olan bir kaçlın, penisin ereksiyonumı kaybetmesi nedeniyle orgazma uygun bir biçimde ulaşması için gerekli uyarıdan yoksun kalır. Bu durum kadında cinsel yönden duyumsuzluğa yol açar.
Eşler arasındaki buuyumsuzluğun kesin düzeltilmesi gerekir.