AĞRI: Ağrı, hemen her tür hastalıkta ortaya çıkan ve teşhis açısından büyük önem taşıyan, şiddeti kişilere göre değişen sübjektif bir histir. Ağrının niteliği, yeri ve zamanı hastalıkların özelliğine göre farklılık gösterir. Ağrı nitelik açısından, İtici, oyucu yakıcı, yırtıcı, kesici karakterde olabilir. Yer olarak da, karın bölgesinde, kasıklarda ya da belde olabildiği gibi yaygın da olabilir. Ağrı zaman olarak da farklılık gösterir, sürekli olabildiği gibi, belirli hareketlere bağımlı da olabilir.
Kadın üreme organlarına ilişkin ağrılar karın, kasık ve bel ağrıları biçiminde ortaya çıkan Önemli bir bulgudur. Yaklaşık olarak 3 kadından birinde ağrı yakınması vardır. Ancak bir kadının çok şiddetli, dayanılmaz olarak yorumladığı bir ağrıyı başka bir kadın daha hafif olarak hissedebilir. Veya birinin ağrı olarak hissettiğini diğer bir kadın hissetmez. Bu tümüyle kişinin yapısıyla, ağrıya dayanıklılığı (ağrı eşiği) ile ilişkilidir. Bu nedenle sadece ağrı yakınması olan bir kadında ağrı nedenini ortayaçıkarmakher zaman pek kolay değildir. Ancak bir olayın tam “ağrı” olarak değerlendirilmesi için bazı kriterlerden yararlanılabilir. Ağrının bir yakınma olarak kabul edilebilmesi için, günlük aktiviteyi aksatması ve gece uykudan uyandıracak nitelikte olması gereklidir.
a) Karın bölgesindeki ağrılar: Kadın hastalıklarında önemli bir yeri vardır. Hekim tarafından ayrıntılı olarak değerlendirilmeli ve asıl ağrı bölgesi aşağı-yukarı saptanmalıdır. Karın içinde bulunan tüm organların ve üreme organlarının akla gelen her tür hastalığında “karın ağrısı” bir haberci olabilir.
Karnı bölgesini, göbekten geçen yanlamasına bir hat ile üst ve alt olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Genellikle göbeğin altında kalan, alt bölge ağrıları üreme organlarına aittir. Ancak istisnalar pek az değildir. Örneğin uterus ve ovaryumlara ait büyük tümörlerin neden olabileceği ağrılar göbek üstü bölgede de hissedilebilir. Göbek altında kalan bölgeyi de üç ayrı bölgeye ayırmak mümkündür. Bunlardan biri, göbek hizasında olan orta hat, diğerleri de onun sağında (sağ alt kadran) ve solunda (sol alt kadran) kalan bölgelerdir.
Orta hat üzerinde hissedilen ağrılar, genellikle göbek fıtığı, uterus, mesane, bağırsaklar ve karın iç zarı (periton] ile ilgili olabilir. Sağ alt kadran ağırları (sağ kasık ağrıları) genellikle üreme organlarından, apandiksten, sağ idrar yollarından ve fıtık ardan kaynaklanabilir. Burada Önemli olan apandikse ait olan akut apandisit ağrılarıdır. Çünkü genellikle üreme organlarının bu bölgede görülebilen ağrıları, akut apandisitle karışabilir. Burada başka belirtiler ve diğer muayene yöntemlerinin yardımıyla kesin tanıya varılabilir.
Sol alt kadran ağrıları (sol kasık ağrıları) da, üreme organlarından sol idrar yollarından ve fıtıklardan kaynaklanabilir.
b) Bel ağrıları: Kadın hastalıkları nedeniyle hekime başvuran hastaların pek çoğunda bel ağrısı bulunmaktadır. Ancak değerlendirilmesi güçtür. Bel ağrılarının oluşmasında sorumlu olan nedenler 2 büyük grupta toplanabilir.
1. Kadın hastalıklarının dışındaki nedenler. Özellikle fazla sayıda doğum yapmış kadınlarda karın kasları gevşer ve sarkar. Bu durum vücudun dengesini bozar, dengenin sağlanması için bel ve sırt kasları kasılmak zorunda kaldığından bel ağrıları ortaya çıkar. Ayrıca omurlara ilişkin romatizmal hastalıklar, tüberküloz da bel ağrıları nedenleri arasındadır. Bel ağrılarına neden olan etkenlerden bir diğeri de böbrek hastalıklarıdır. 2. Kadın hastalıklarıyla ilgili bel ağrıları, Doğumlardan sonra oluşabilen zedelenmeler, yumurtalık ve fallop borusunun iltihabi hastalıkları, uterus çevresindeki dokuların iltihapları, rektosel, sistosel, prolapsus, uterusun arkaya dönük olması bel ağrılarına yol açabilir. Rektosel, sistosel ve prolapsusda görülen ağrılar sarkma ağrıları biçimindedir. Çünkü bu hastalıklarda pelvis kaslarının zayıf oluşu nedeniyle üreme organları desteğini kaybederek aşağı doğru yer değiştirirler, adeta sarkarlar. Bu da bel ağrılarına yol açabilir.