İLERİ ARAŞTIRMA VE TEŞHİS YÖNTEMLERİ


İLERİ ARAŞTIRMA VE TEŞHİS YÖNTEMLERİ: Bu ‘teşhis ve araştırma yöntemleri doktorlar tarafından uygulanır.


1) Transillunıinasyon: Karanlık bir odada memeye güçlü ve parlak bir ışık verilir. Kistin bulunduğu kütleler yarı saydam gözükürken, meme içindeki yoğun kütleler koyu renkte görülürler.


2) Mamografi: Memelerin tek tek yandan röntgen filminin çekilmesidir. Meme dokusundaki değişikliklerle ilgili genel bilgi verir.


3) Kserografi: Röntgen aracılığıyla memenin, elektrikle yüklenmiş selenyumlu levhalarda görüntüsünün elde edilmesidir. Kserografi, mamog-rafiden daha ayrıntılı bilgiler verir.


4) Kontrast mamografi: Memedeki süt kanalları-


nın içine özel yöntemlerle “radio opak” bir madde verilir. Radio opak madde, röntgen ışınlarını memeye oranla çok fazla tuttuğundan, bu maddeyle doldurulmuş olan süt kanalları ± üııtgen filminde beyaz şeritler biçiminde görülür. Bu yöntemle süt kanallarının durumu ortaya konarak kanallarda herhangi bir bozukluk olup olmadığı anlaşılır:


5) Termografi: Termografi, özel kağıtlar üzerine memeden yayılan ısının geçirilerek saptanmasıdır. Tümör ve iltihap kütleleri olağandan daha çok ısı yayarlar. Bu fazla ısılı bölgeler termografi aracılığıyla saptanır. Ancak kesin teşhisde bulunulamaz.


6) Ultrasonografi: Meme dokusuna özel aygıtlarla çok kısa dalgalar gönderilir. Bu dalgaların meme dokusundan yansımaları özel bir aygıtla saptanır ve yazılır. Değişik nitelikteki dokuların birbirinden ayrı yansıtma özelliklerine dayanılarak meme incelenir.

7) Skenning: Vücuda radyoaktif fosfor verilir. Radyoaktif maddeler vücudunayrı ayrı dokularından, değişik oranlarda tutulurlar. Bundan yararlanılarak meme dokusunda tutulmuş olan radyoaktif fosforun ne ölçüde olduğu ortaya konur. Memedeki tümör, kist ve olağan meme dokusu gibi değişik nitelikli dokular değişen oranlarda bu radyoaktif maddeyi tutarlar. Bilindjği gibi, radyoaktif maddeler bazı ışınlar yayarlar. Memede toplanan radyoaktif fosforun yaydığı ışınlar, özel filmler üzerine geçirilir. Hangi bölgede radyoaktif fosfor daha fazla tutulmuşsa, oralardan daha fazla ışın yayılacağından bu bölgeler filmde daha yoğun gözükeceklerdir. Böylece memenin bir radyoaktivite haritası çıkartılmış olur. Bu haritaya bakarak memedeki dokulara ilişkin bilgi edinilir.


Sitoloji: Meme başından gelen akıntı içinde özel yöntemlerle kanser hücrelerinin aranmasıdır. Bu hücrelerin görülmemesi, kanser bulunmadığı anlamına gelmez; ancak kanser hücrelerinin görülmesi kanseri doğrular.


9} Biyopsi: Biyopsi genel anlamıyla, canlı kişilerin vücudundan inceleme ya da teşhis amacıyla doku parçası alınmasıdır.


Meme dokusunun kuşkulanılan bölgesinden de teşhis amacıyla biyopsi parçası alınır. Başlıca dört çeşit biyopsi yöntemi vardır:


a) İğne biyopsisi: Özel bir iğne kuşkulanılan bölgeye batırılarak memenin bu bölgesinden iğnenin yardımıyla parça alınır.


b) İnsizyon biyopsisi: Kuşkulanılan bölgenin ameliyatla açılıp kuşkulanılan kütle ya da dokudan bir parça alınmasıdır.


c) Eksizyon biyopsisi: Kuşku duyulan bölgenin bütünüyle çıkarılmasıdır.


d) Frozın seksin {Frozen section): Hasta tam olarak bir meme ameliyatı için hazırlanır ve ameliyathaneye alınıp bayıltıldıktan sonra memeden kuşku duyulan kütlenin bir parçası çıkarılır. Bu parça incelenmesi için hastanenin patoloji laboratuvarına gönderilir. Ameliyathaneden gelen parça hemen özel yöntemlerle dondurularak mikroskobik incelemeye alınır. Bu sırada ameliyat ekibi patoloji laboratuvarından gelecek teşhisin sonucunu beklemektedir ve hasta hala genel anestezi altındadır. Patoloji laboratuvarı dokunun kötü huylu (habis) ya da iyi huylu (selim) olup olmadığını kısa sürede bildirir. Patolojiden gelen yanıta göre de doktor, uygulayacağı tedaviyi kararlaştırır ve buna göre ameliyatı sürdürür.


Biyopsi yöntemleriyle alman parçalar patoloji laboratuvarmda incelenerek hastalığa ilişkin kesin teşhis sağlanır.