PEMFİGUS
PEMFİGUS
Üstderide (epidermis) bül (içi sıvı dolu kesecikler) oluşumuyla ortaya çıkan bir grup deri hastalığı pemfigus olarak adlandırılır. Ağır bir hastalık olan pemfi-gusta ölüm oram eskiden yüzde 100′dü.
NEDENLERİ
Pemfigusun nedeni bilinmemektedir. Son yıllarda virüs kökenli olabileceği düşünülmektedir. Bu varsayıma göre virüs, üstderi hücrelerinin sitoplazma-sında bozukluklara yol açtıktan sonra hastalık yapıcı etkisini yitirmekte, ama bu sırada karmaşık özbağışıkhk mekanizmaları devreye girerek hastalığın ilerlemesine neden olmaktadır.
BELİRTİLERİ
En sık rastlanan klinik biçim pemfigus vulgaris (adi pemfigus) ya da bülloz pemfigustur. Her yaşta görülebilir, ama daha çok 40-60 yaş arasında başlar. Genel olarak ağız boşluğu mukozası, makat bölgesi ve cinsel organların bulunduğu bölgede ağrılı, içi sıvı dolu büllerle kendini gösterir. Sonraki evrede genel durum giderek kötüleşir. Büller özellikle deri kıvrımlarının (kasık, koltukaltı bölgesi ve boyun) bulunduğu yerlerde yoğunlaşma eğilimi gösterir. Büllerin büyüklüğü farklı olabilir. İçlerindeki sıvı önceleri berraktır. Klinik açıdan ayırt edici özellikte olan büller sayesinde deri hastalıkları uzmanı kolayca tanı koyar. Pemfigusta büller normal deri üzerindedir ve beraberinde hiçbir iltihabi değişiklik görülmez. Olguların çoğunda bülün yakınındaki sağlam deriye parmakla bastırıldığında, üstderide bir ayrılma görülür. Bu, hastalığa özgü ayırt edici nitelikteki Nikolsky belirtisidir. Bu belirti, üstderi hücreleri arasında normalde bulunan bağlantının bozulduğunu gösterir. Üstderi dikensi köprülerle birbirine sıkıca bağlanmış hücrelerden oluşur. Buna spinoz tabaka adı verilir. Pemfigusta Öncelikle bu dikensi bağlantılarda bozukluk ortaya çıkar. Buna akantoliz denir. Akantoliz nedeniyle üstderide ortaya çıkan yarıkların içinde büller oluşur. Böylece epitelsiz geniş bölgeler ortaya çıkar. Dışarı serum sızdıran bu bölgelerin üstü serumlu-irinli kabuklarla kaplanır. Bakterilerin kabuklara yerleşmesiyle de ağır komp-likasyonlar görülür.Üstderi içine yerleşmiş büller ayırıcı tanı sağlar. Bisturinin kunt tarafıyla büllerin tabanı yavaşça kazınıp alman hücreler bir lama yayıldığında, bülün döşemesini oluşturan üstderi hücrelerinin mozaik dizilişini koruduğu görülür. Yaygınlıkla uygulanan bu teste “Tzanck testi” adı verilir. Özellikle pemfigus ile ona benzeyen Duhring hastalığının ayırıcı tanısında kullanılır.
Pemfigusta ağrı ve kaşıntı yoktur. Halsizlik, kilo kaybı, iştahsızlık, ağızdaki lezyonlara bağlı beslenme eksikliği görülür. Kandaki protein ve albu-min düzeyleri düşüktür.
Bülloz biçimin ardından vejetan (karnabahar görünümünde) biçim ortaya çıkabilir. Bazen de hastalık doğrudan vejetan biçimle başlar. Vejetan tip, bülloz biçime göre daha iyi huyludur. Cilt kıvrımlarının bulunduğu bölgelerde (koltukaltı, kasık) görülür. Çatlak, kanamalı ve kötü kokulu lez-yonların başlıca özelliği, kabararak karnabahar görünümü almalarıdır.
Karnabahar biçimindeki lezyonlar bir süre sonra kendiliğinden ya da tedavi sonucu kopar ve deri üzerinde koyu lekeler bırakarak kaybolurlar. Vejetan tipte kaşmtı ve yanma hissi olabilir. Ağızdaki lezyonlar çok ağrılıdır.- Pemfigusun üçüncü bir biçimi de pemfigus foliaceus’tar (yaprak biçimli pemfigus). Seyrek görülen ve tüm cildi kaplayan bu biçim, büyük boyutlu, gevşek yapıda, birleşme eğilimi gösteren büllerle ortaya çıkar. Büller sürekli soyulup yeniden ortaya çıkarak cilde soyulmuş gibi bir görünüm verir.
Seyrek görülen bir pemfigus tipi de “Senear Usher pemfigusu” ya da “sebo-reik pemfigus’”tur. Akut gidişli ateşli ve ölümcül pemfigus tipleri de vardır.
TANI
Pemfigusun tanısı immünolojik flüore-sans teknikleriyle yapılmaktadır. Üstde-rideki hücreler arası bağlantılara karşı kanda antikor oluşumunun saptanmasıyla tam konur. ,
BEKLENEN GİDİŞİ (PROGNOZ)
Son yıllarda tedavide sağlanan önemli ilerlemelere karşın, çoğunlukla ağır seyreder. Gene de ilerlemenin durdurulamadığı olguların sayısında azalma görülmüştür. Uygun* bir tedaviyle sağka-lım süresi uzamakta ve iyileşme sağlanmaktadır.Pemfigus tedavisi kortizon türevi ste-roitlerin kullanılmasına dayanır. Günümüzde kortikosteroit kullanımının kolaylaşması ve antibiyotiklerle uygulanan koruyucu tedavi, pemfiguslu hastaların yaşama şansını artırmıştır. Ama pemfigusun ağır bir hastalık olduğu ve her zaman uzmanlaşmış merkezlerde titizlikle izlenmesi gerektiği unutulmamalıdır.
.
Soru
Pemfîgus vulgariste mukozalar kolaylıkla etkilenebilir mi?
Cevap
Mukozalar hemen her zaman etkilenir. Bu, özellikle ağız mukozası için geçerlidir. Keseli döküntüler ağızdans başlar. Hastalık birkaç ay boyunca bu bölgeyle sınırlı kalabilir ve tüm belirtiler bu bölgeye ait olabilir. Etkilenen öteki mukozalar yutak ve gırtlak, yemek borusu, burun, üreme bölgesi mukozaları ve konjunktivadır.
Soru
Kaç tür pemfigus vardır?
Cevap
Pemfigus vulgaris ya da kronik kötü huylu pemfigus, vejetan pemfigus (karnabahar görünümlü pemfigus), seboreik pemfigus, subakut kötü huylu pemfigus, akut ateşli pemfigus, ailevi iyi huylu kronik pemfigus ve iatrojenik (ilaçların neden olduğu) pemfigus türleri vardır.
Soru
“Pemfîgus” denince ne anlaşılır?
Cevap
Pemfigus terimi “içi sıvı dolu kese” anlamındaki Yunanca sözcükten gelmektedir. Bu nedenle büllii döküntülerle seyreden deri hastalıklarının tümü için kullanılabilir. Gene de, büllü hastaîıklann çoğunun nedeni bellidir ve ayrı adlan vardır. Günümüzde pemfigus terimi, çoğunlukla hastalığın oluşma süreci (patojenez) oldukça iyi açıklanmış ve mıkroskopik olarak ortaya konabilen bir yapısal bozukluğun söz konusu olduğu, ama nedeni bilinmeyen deri hastalıklan için kullanılır.
Soru
Vejetan pemfigus nasıl bir gelişim izler?
Cevap
Vejetan pemfigus tedavi edilmezse öldürücü olabilir. Gene de pemfigus vulgarise oranla daha yavaş ve düzensiz ilerler. Tedavide basan oranı ise pemfigus vulgarise göre daha düşüktür.