MİYOKARDİT

MİYOKARDİT

Miyorakdit enfeksiyon kökenli kalp kası (miyokart) hastalıklan için kullanı­lan ^erimdir. Ama kalp kasnıdaki her bozukluk miyokardit değildir. Her en­feksiyon kalp kasını etkileyebilir, ama miyokarditten söz edilebilmesi İçin ilti­habın kalp kasına yerleşmesi ve kalple ilgili belirtilerin bütün Öbür belirtileri geride bırakması gerekir.

BELİRTİLERİ

Miyokardit belirtileri kalp kasının çalış­masındaki bozukluk sonucunda ortaya çıkar. Kalp kasında iltihap gelişmesi kalbin kasılma gücünü azaltır. Bunun sonucunda kalp her kasılmada aorta da­ha az kan pompalayabilir; atardamar basıncı düşer ve dokulara daha az oksi­jen gider. Bu güç kaybım dengelemek üzere kalp aorta pompaladığı kan mik­tarını artırmak için daha hızlı çalışma­ya, yani daha sık aralıklarla kasılmaya başlar ve dakikadaki kalp atım sayısı (nabız) yükselir. Hastanın ateşi yüksel­meden kalp atımları hızlanırsa (taşikar-di) bu bir miyokardit belirtisi olabilir. Taşikardiyle birlikte çarpıntı, yani kalp atışlarının hasta tarafından hissedilmesi ve kalp ritminde düzensizlik görülebi­lir. Göğsün kalp bölgesinde ağrı, nefes darlığı, çabuk yorulma gibi kalp yet­mezliğine bağlı yakınmalar miyokardi-tin öbür belirtileridir. Kalp kasınm ilti­haplanma sonucunda hasar görmesine bağlı olarak kasdokusu genişler, işlevi azalır ve sonunda kalp yetmezliği geli­şir. Kalp yetmezliğinde akciğerlere ve dokulara yeterince kan pompalanama-dığmdan kandaki ve dolayısıyla doku­lardaki oksijen düzeyi düşer. Kalp atım sayısının artması gibi solunum ritminin hızlanması da oksijen azlığım giderme­ye yönelik bir dengeleme mekanizması­dır. Oksijen düzeyinin düşmesi nede­niyle dokular kandan daha fazla oksijen çektiğinde kanda indirgenmiş hemoglo­bin miktarı artar. Buna bağlı olarak Özellikle ayak ve el parmaklan gibi uç bölgelerdeki deride morarma belirir. Hasta güç (efor) gerektiren işler yapar­ken çabuk yorulur, çalışma gücü azalır. Kalp kasının işlevini daha fazla yitir­mesi durumunda dengeleme mekanizmalan yetersiz kalır ve belirtiler ağırla-şarak hastanın günlük etkinliklerini iyi­ce sınırlar. Belirgin bir kalp yetmezli­ğinde özellikle gece başlayan ani solu­num güçlüğü, öksürük nöbetleri, nabız düzensizliği gibi belirtilerin yanı sıra dokularda sıvı tutulmasına bağlı ödem de görülür.

NEDENLERİ

Miyokardit vücudun çeşitli bölgelerin­deki iltihabın kalp kasma ulaşarak bura­da yerleşmesi sonucunda gelişen bir ra­hatsızlıktır. Enfeksiyon kökenli birçok hastalık, örneğin Coxsackie ve grip vi­rüslerinin yol açtığı enfeksiyonlar, dif­teri toksini, kızıl, akut ateşli romatizma, toksoplazmoz, trişinoz, Chagas hastalı­ğı, riketsiya bakterilerine bağlı hastalık­lar, AİDS gibi enfeksiyonlar miyokardi­te neden olabilir. Alerjik hastalıklar, bağdokusu hastalıkları, bazı zehirli kim­yasal maddeler ve radyasyon da miyo­kardite yol açabilir. Miyokardit ayrıca kalıtsal tipte ilerleyici bir kas hastalığı olan miyasteniye bağlı olarak gelişebi­lir. Hiçbir nedene bağlanamayan miyo-karditler de vardır.

Enfeksiyon etkenleri üç temel meka­nizmayla miyokardite neden olur: Etke­nin doğrudan doğruya kalp kasına yer­leşmesi, difteride olduğu gibi enfeksi­yon etkeninin salgıladığı toksinlerin kan dolaşımıyla kalbe ulaşarak kalp ka­sım yıkıma uğratması ve romatizmal ateşte olduğu gibi hastalık” yapıcı bakte­rilerin toksinlerin varlığında vücudun kendi dokularına karşı geliştirdiği özbağışıklık tepkisi.

TANI

Kalp seslerinin dinlenmesi, EKG’de çe­şitli değişikliklerin saptanması ve kalp yetmezliğine bağlı klinik belirtilerin de­ğerlendirilmesi sonucunda miyokardit tanısı konabilir. Miyokardite özgü tipik EKG değişiklikleri yoktur, ama EKG incelemesinde ntim bozuklukları, ileti kusurları ve çeşitli EKG değişiklikleri miyokarditi düşündürür. Aynca kalp fil­minde kalpte büyüme, akciğerlerde sıvı birikimine bağlı dolgunluk gibi bulgu­lar görülebilir.

TEDAVİ

Miyokardit A grubu beta hemolıtik streptokokların yol açtığı akut romatiz­mal ateşin önemli bir komplikasyonu olduğundan akut romatizmal ateşe ne­den olabilen diş çürükleri ve bademcik iltihabı gibi durumlar hiç gecikmeden tedavi edilmelidir. Eskiden sık sık mi­yokardite yol açan difteri, günümüzde aşılamayla büyük ölçüde kontrol altına alınmıştır.

Miyokardit tedavisinde kalbin yü­künü azaltmak amacıyla hastanın ke­sin olarak dinlenmesi, dengeli beslen­mesi, yorgunluk ve gerilimlerden ka­çınması çok önemlidir. Kalbi yorma­mak için sık sık ve az miktarlarda ye­mek yenmelidir. Kalp yetmezliği gelişen hastalara kalp kasım güçlendirici ve idrar söktürücü ilaçlar verilir. Vü­cuttaki fazla su ve tuzun atılması kal­bin yükünü hafifletir. Tedavide kalp ritmini düzenleyici ilaçlardan da ya­rarlanılabilir.

Miyokarditli hastaların çoğu tam olarak iyileşir. Küçük bir bölümünde ise kalp kasının genişlemesi nedeniyle uzun bir sessizlik döneminden sonra kalp kası hastalığı (kardiyomiyopati) ortaya çıkar.


Soru


Miyokardit kalpte kalıcı değişikliğe yol açar mı?

Cevap

Miyokardite bağlı kalıcı değişiklikler kalp yetmezliği, kalpte büyüme ve genişlemedir. Ama bu tür ağır bozukluklar hastaların yalnızca bir bölümünde görülür. Akut romatizmal ateş, difteri, kızıl, grip ve akut zehirlenmelere bağlı miyokarditler daha tehlikelidir.


Soru


Virüs kökenli miyokarditlerin görülme sıklığı nedir?


Cevap

Virüslerin neden olduğu soğuk algınlığı (grip), solunum yolu enfeksi­yonları (bronşit, zatürree) gibi hastalıklara bağlı olarak gelişen miyo-karditler, bu rahatsızlığı düşündürebilecek EKG bulgularına karşın ge­nellikle gözden kaçar. Virüs enfeksiyonuna bağlı miyokardıtten kuş-kulamldığında EKG’deki ritim, kalp hızı ve T dalgasında değişim olup olmadığı incelenmelidir. Bu olgularda hastanın dinlenmesi, asıl hasta­lığın tedavisi ve kalbi destekleyici bir tedavi gereklidir.