LEPTOSPÎROZ
Leptospiroz bazı hayvanlardan geçen bir enfeksiyondur ve etkeni leptospira adlı bakterilerdir. İnsanda kan yoluyla yayılan bir enfeksiyona neden olur; bunu, değişik organlarda yerleşim gösteren ikinci evre izler. Böbrek, karaciğer, beyin zarı gibi yapılardaki yerleşimler, hastalığın değişik klinik tiplerini oluşturur.
NEDENLERİ
Leptospira, çapı 0,1 mikron olan, uzunluğu ise yaşadığı ortamın koşullarına göre büyük değişiklikler gösterebilen (2-15 mikron ya da daha çok) bir mikroorganizmadır. Birbirine yakın çok sayıda ince kıvrımdan oluşur ve uçları tipik olarak çengel biçiminde kıvrılmış-tır. Kıvrılma hareketleriyle ilerler.
Leptospiranın fiziksel ve kimyasal etkenlere direnci azdır. Yaşadığı ortamın kuruması, 50°C sıcaklık, donma, hafif dezenfektanlar, ölmesi için yeterlidir.Hastalık yapıcı leptospiralar, dış ortamda su ve çamur gibi koşullarda bir ay ya da biraz daha uzun süre yaşayabilir. Ama çoğunlukla Ömürleri daha kısadır.
BULAŞMA YOLLARI
[Yabanıl ve evcil hayvanlarda çeşitli sptospiroz biçimleri görülür. Hastalık, ısanlara her zaman hayvan enfeksi Dnlanndan bulaşır. Besin zinciriyleayvandan hayvana geçen enfeksiyon, ısanda rastlantı sonucu ortaya çıkar.sptospiroz çok sayıda hayvan türünde jörülebilir. Ender olarak bazı hayvan ağır bir hastalık geçirdikten sonraşıyıcı olurlar. Bazıları ise hiçbir zarar görmeden tüm yaşamları boyunca lep spiralan taşıyabilir. Başlıca doğal ta-^yıcılar kemiriciler, özellikle fare ve yanlardır. Çoğunlukla evcil hayvanlar töpek, domuz, kedi, at, inek, öküz, koyun) ile birçok yabanıl hayvan türü de (tilki, kirpi, şempanze, kuyruksüren, bazı uçan hayvanlar) taşıyıcı olabilir.Böbrek havuzu ve idrar yolları, lep-tospiralann gelişimi için en uygun ortamdır. Vücuttan da idrar yoluyla atılırlar. Dış ortamda dirençleri azdır, uzun süre yaşayabilmeleri için bazı toprak, su ve iklim koşullan (sıcak-nemli iklim, 25°C-30°C kadar sıcaklık, havada yüksek oksijen oranı) gereklidir.Leptospiralar genellikle bataklık sularda, bazı bitkilerin (pirinç, şekerkamışı, keten) yetiştirilmesine elverişli topraklardaki sularda ve madenlerdeki çamurda bulunur.Elleriyle ayaklan mikroplu suların içinde uzun süre kalarak pirinç tarlalarında çalışan işçiler, enfeksiyona kolayca yakalanır. Sağlıklı, ama sürekli su içinde kaldığından yumuşamış olan deriden ya da derideki küçük sıyrıklardan leptospiralar vücutla girebilir. Pirinç tarlalarında çalışanların dışında kanal ve kanalizasyonlarda çalışanlarda, tatlı-su balıkçılannda ve akarsularda yıkananlarda da leptospiroz görülebilir.Hastalığın sıklıkla görüldüğü bir başka grup ise leptospira çıkaran hay-vanlan, yani domuzlan yetiştirenlerdir. Köpeklerle ilişki sonucu bulaşma daha enderdir; at ve öküzlerden bulaşmaya ise yok denecek kadar az rastlanır. Leptospiralar çoğunlukla deriden vücuda girmekle birlikte, konjunktiva ve (ırmak sulan içildiğinde) ağız yoluyla da bulaşabilirler.
Kazayla suya düşen insanlann solunum ve sindirim yollanna denetim dışında bol su girdiğinden mukoza yoluyla leptospira bulaşması kolaylaşır. Bu durumda hastalık kapma olasılığı yüksektir. Yüzücüler arasında da en çok serbest stilde, yani ağza su girmesine neden olacak biçimde yüzenlerde enfeksiyon görülür.
BELİRTİLERİ
Hastalığın çok çeşitli belirtileri vardır; bazıları ağır, bazılan ise hafif ve iyi gi-dişli birçok klinik tablo bilinir. En iyi bilinen iki biçimi karaciğer ve böbrek hastalığıdır; bunlann bulunması tanıya götürücü değer taşır. Ama karaciğerin etkilenmesine bağlı sanlık ya da böbrek bozukluğu ile ilgili .belirtilerin bulunmadığı pek çok olgu da vardır. Klinik belirtiler iki ana başlık altında toplanabilir: Sanlıklı leptospiroz (yüzde 10-30) ve sarılıksız leptospiroz (yüzde 70-90).
Kuluçka süresi, enfeksiyon etkeninin üreme hızına, enfeksiyonun bulaşma yoluna ve hastayla ilgili etkenlere bağlı olarak değişir. Bu süre genellikle 5-15 gündür; en çok 3-20 gün arasında değişebilir.
Kuluçka dönemi genellikle belirtisiz seyreder. Olgulann üçte birinde hafif bir genel kırıklık ve halsizlik görülebilir. • Ateş - Hastalığın başlangıcı, etken olan bütün leptospira türlerinde aynıdır: Ani olarak ağır septisemi (kana bakteri yayılması) belirtileriyle başlar. Ateş birkaç saat içinde şiddetli titremeyle birlikte 39°C-40°C'ye yükselir. Buna şiddetli baş ağrısı, uykusuzluk, kas ve eklem ağnlan, genel halsizlik, şiddetli terleme, iştahsızlık, bulantı, kusma, kan basıncında düşme, yüzde kızarnia, dilde paslanma ve kenarlarında kızarma gibi belirtiler eşlik eder.
Ateşin hastalığa özgü bir gidişi yoktur. Genellikle arada azalsa da belirli bir yükseklikte kain"; bazen kan zehirlenmesi belirtileri geçici iyileşme gösterebilir. Beşinci ve yedinci günde ateşin nöbet biçiminde düşmesi, leptospiroz olasılığını düşündürmelidir. Bunu birkaç saat ile 1-2 gün arasında değişen kısa bir ateşsiz dönem izler. Sonraki dönemde ateş, başlangıçtaki kadar olmasa da yüksektir. Ama ateşin gidişi her olguda aynı değildir. Düşmesi bazen birkaç gün sürebilir. Olguların büyük bölümünde ateş 10-14 gün, hafif biçimlerde 2-3 gün sürer. Hastalık etkeni çok yavaş Ürediği ve ateş ha fif yükseldiği için gözden kaçabilen hafif olgular da vardır.
rm Kas ağrıları (miyalji) - Hastalığın başlangıcında ortaya çıkan kas ağrıları, şiddeti ve belirli kasları etkilemesi nedeniyle en önemli belirtilerden biridir; sa-nlıksız biçimlerde tanı açısmdan büyük Önem taşır. Hastalık etkeninin kana yayıldığı dönemde Özellikle önemli olan kas ağrıları, hastalık belirtilerinin ortaya çıkması ve ateşin düşmesinden sonra geçer. Bütün vücuda yayılmakla birlikte en çok bel, ense ve karında şiddetlidirler. Hareket ve basınç da ağrıları artırır.
• Beyin zarı tahrişi belirtileri - Bütün olgularda başlangıçtan beri şiddetli baş ağrısı bulunur; tahlillerde belirlenmese de bu, beyin zarlarının etkilendiğini gösterir. Beyin zarında tahriş belirtileri her zaman tam olarak ortaya çıkmaz. Bazen hiç klinik belirti yoktur. O zaman hastalık, beyin-omurilik sıvısından (BOS) leptospiraların ayrıştırılması ve sıvıdaki değişikliklerle saptanabilir. Belirtiler geçici ve hafif de olsa, seröz bir menenjit (beyin zarı iltihabı) tablosunu kanıtlamaya yeter.
• Karaciğerin etkilenmesi - Önceden sanılanın tersine, insandaki leptospiroz-da her zaman sarılık bulunmaz, olgula-rm yalnız küçük bir bölümünde görülür. Sarılık gelişme oranı, ülkenin koşullarına, etken olan leptospira türüne, hastanın yaşadığı ortama ve Özellikle iyi gi-dişli sanlıksız olgular içinde tanı koyu-labilenlerin sayısına göre değişir. Karaciğerdeki değişiklikler ancak ayrıntılı incelemelerle kanıtlanabilecek kadar hafif de olsa, sanlıksız gidişil olguların büyük bir bölümünde karaciğer etkilenmiştir. Karaciğer elle muayenede genellikle hafif ağrılı ve biraz büyümüş bulunur.
Olguların küçük bir bölümünde sarılık, hastalığın 5-6. gününde ortaya çıkar; başlangıcı genellikle ateşin düştüğü döneme denk gelir. Deri bu günlerde damar genişlemesi nedeniyle turuncu renk almıştır, bu durum genellikle alev ya da nar rengi olarak tanımlanır.
• Böbrek belirtileri - Böbreklerle ilgili belirtiler sıklık ve özellik açısından leptospira enfeksiyonunun temel bulguları olarak kabul edilir. Genellikle fazla şiddetli olmayan belirtilerle ortaya çıkan akut bir nefroz söz konusudur; bu durum çok seyrek olarak ağır ve ölümcüldür. Böbrek bozulmasının çeşitli derecelerde belirtileri gözlenebilir. Ödem ve yüksek tansiyon bulunmaması, hastalığın en önemli özelliğidir. Olguların büyük bir bölümünde böbreklerin etkilenmesi, birkaç gün içinde ortadan kaybolan bu belirtilerle kendini göstermeye başlar. Ağır biçimlerde ise idrar yoğunluğunda anlamlı bir azalma, ayrıca idrar miktarında azalma (olgun) ya da azote-minin artmasıyla birlikte tam bir idrar durması (amiri) görülür, İdrarda leptospira bulunması 6-7. günden başlayarak saptanabilir. İyi gidişli biçimlerde, değişken bir dönemden sonra idrar yeniden normale döner. Ağır olgularda ise hasta üremik komaya girerek birkaç gün içinde ölebilir.• Kalp-dolaşım sistemi belirtileri -Leptospira enfeksiyonu az ya da çok belirgin bir kan basıncı düşmesine neden olur. Nabız yumuşaktır ve sıklığı ateşin gidişiyle uyum göstermez.Kalp kası da hafif biçimde etkilenir. Ek atımlarla (ekstrasistol) birlikte kalp atım düzeninde bozukluklar görülür. Zehirlenmenin önde olduğu enfeksiyon belirtileriyle seyreden bir miyokardi: (kalp kası İltihabı) tablosuna çok ender rastlanır.Yüksek tansiyon bütün hastalık donemi boyunca ve iyileşme döneminde de sürer. Olguların büyük bir bölümünde elektrokardiyografide önemli bir değişiklik saptanmaz.• Kanama belirtileri - Hastalık özellikle Akdeniz bölgesinde sıklıkla kon-junktiva ve ağtabaka kanamalan ile ortaya çıkar. Özellikle belirtilerin şiddetli olduğu ağır olgularda küçük odaksal kanamalar, derialtı ve derin dokularda hematomlar (kan oturması), makattan siyah kan gelmesi (melena), mideden kan gelmesi (hematemez), âdet dışı kanama düzensizlikleri (metroraji), beyni ve beyin zan (meninks) ya da solunum sistemi kanamalan gelişebilir.• Göz değişiklikleri - Genellikle hafif, iyi huylu ve hastalığa özgü değişikliklerdir. Konjunktivanın küçük ve orta damarlarının genişlemesiyle gelişen kızarıklık, kılcal damarlar da genişlediğinde yüze tipik bir görünüm verir. Konjunkti-va altı kızarıklık çok erken gelişir ve 5-7 gün içinde geriler. Hasta yanma duygu* su, gözyuvarlarında hafif ağn, sulanma ve ışığa karşı aşırı duyarlılıktan yakımr.Ender olarak iridosiklit (iris ve kirpiksi cisim iltihabı), üveit (uvea iltihabı) ya da irit (iris iltihabı) gibi daha ağır enfeksiyonlar görülebilir.• Deri-mukoza değişiklikleri - Lep-tospiralann salgıladığı zehirli maddelerin etkisiyle küçük damarlarda genişleme görülebilir.Hastanın yüzü kızarmıştır, mukozalarda hafif kanlanma artışı, konjunktiva-da şişme, deride ise kızarıklık bulunur. Genellikle olgulann yüzde 10'unda kızıl ya da kızamığa benzeyen yaygın bir döküntü ortaya çıkar; bu bazen sırt, omuzlar ve boyunda lekelerle sınırlı olabilir. Döküntü, hastalığın 2-3. gününde başlar ve birkaç saat içinde hızla geriler.En sık (olgulann yüzde 30'unda) görülen deri belirtilerinden biri de, dudaklardaki uçuk enfeksiyonudur.• Solunum sistemi değişiklikleri - Olgulann yaklaşık yüzde 50'sinde yutak-gırtlak bölgesinde kızarma, sıklıkla da belirli bir özelliği olmayan, sıradan mikroplara bağlı hafif bir bronşit görülür. Bronş-akciğer enfeksiyonlan ender olarak gelişir ve bu enfeksiyonlann çok azında etken leptospiralardır. Leptospi-rozda gelişen akciğer değişikliklerinin önemli özelliği, solunum ağacından kan gelmesidir (hemoptizi). • Sindirim sistemi değişiklikleri - İştahsızlık, bulantı, kusma sık görülür. Dil genellikle düzleşmiş ve kenarları kızarmıştır. Bağırsak hareketlerindeki değişikliklerin belirli bir düzeni yoktur, bazen ishal, bazen de kabızlık görülür.
KLİNİK BİÇİMLER
Karaciğer, böbrek ve beyin zarlanndaki ilerleyici değişikliklere bağlı olarak lep-tospiroz karaciğer-böbrek iltihabı, böbrek hastalığı, ya da lenfositer (lenfositlerin egemen olduğu) beyin zan iltihabı tablolan oluşturabilir. Çeşitli leptospira türleri, bölgeden bölgeye değişen üreme hızlan, iklim, ortam ve hastanın vücut koşullan, yalnızca hastalığın gidişini ve şiddetini değil, enfeksiyonun klinik belirtilerini saptamak açısından da önemlidir. • Karaciğer - böbrek iltihabı biçimleri - Hastalık ağır bir enfeksiyon tablosu ve genel durumda şiddetli bozulmayla başlar. Şiddetli baş ve kas ağnlan görülür. Olguların yansında ateş iki aşamalı bir gidiş gösterir ve 10-14. güne doğru hafifleyerek düşer. Beşinci güne doğru değişken bir şiddette sanhk ortaya çıkar; gözaklarının hafif sararmasıy-la sınırlı olabileceği gibi, 1-2 gün içinde hızla şiddetlenebilir. Böbrek değişiklikleri, olgulann büyük bölümünde idrar tahliliyle ortaya konabilen hafif bozukluklar ya da kan azot düzeyinde belirgin bir artış biçimindedir.
Kanama bozuklukları hafif burun kanamalan, konjunktiva ya da dişeti kanamaları ve hafif derialtı kanama odak-lanyla sınırlıdır; daha ender olarak idrarda çıplak gözle saptanabilen kan görülebilir. Başlangıçtan beri şiddetli olan ağır sinirsel değişiklikler, tifo belirtileri, çılgınlık hali, ajitasyon, erken ve şiddetli sanlık, kan azot düzeyinin hızla artması, belirgin idrar azalması ya da tam idrar durması ile seyreden az sayıda olgu görülmüştür. Bunlar ölümcül sonuç veren kötü gidişil biçimlerdir. Ölüm, hastalığın ilk gününde kalp-dolaşım sisteminin iflası sonucunda ya da 7-10. güne doğru üremi ile gerçekleşir.• Beyin zarı iltihabı - Sekiz-on gün süren iyi gidişli bir hastalık gibi başlar. Leptospirozlara özgü genel enfeksiyon belirtileri, bazen de belirgin beyin zan iltihabı bulgularıyla ortaya çıkar. Bu belirtiler çok ender olarak hafif şiddettedir. Bazı olgular çok hafif ve kısa süreli olduğundan dikkati çekmeyebilir.Dalak genellikle büyük, karaciğer normal boyutlardadır. Genellikle böbrek işlevlerinde hafif bir bozulma vardır. Sanlık pek görülmez. Bu biçimlerin özelliği, ateşin düşmesi ve beyin za-n iltihabı bulgulannm hafiflemesiyle birlikte vücut sıcaklığının iki aşamalı gidişi ve ateş yeniden yükselirken hastalığın da yeniden alevlenmesidir.• Böbrek hastalığı - Yalnız böbrek bozukluklarının Ön planda olduğu leptospi-roz olgulan ender görülür ve özellikle nedenlerine yönelik veri olmadığında tanı konması güçtür. Böbreklerdeki değişiklikler nefron boıtıcuklannı ve böbrek dokusunu etkiler. Buna doku içinde kanamalara yol açan bir böbrek iltihabı da eklenebilir. Hastalık tipik olarak zehirlenme ve enfeksiyon belirtileriyle başlar, birkaç gün sonra nefron borucuklan ve böbreklerdeki belirtilere İdrar ve kanama belirtileri de eklenir. Kan basıncı yükselmesi ve ödem, kural olarak yoktur. Çok ender olarak tedaviye dirençli idrar durması ile birlikte hasta ağırlaşır ve birkaç saat içinde üremi gelişir; iyileşmeye yüz tutan biçimlerde birkaç gün sonra aşamalı olarak yeniden idrar çıkarılır, kan azot düzeyi ve idrar normallesin Kural olarak kalıcı doku yıkımı olmadığından, böbrek işlevi de tümüyle normale döner. • Sarılıksız ateşli biçimler - özellikle Avrupa'da en sık görülen biçimlerdir ve değişik ülkelerde değişik adlarla anılırlar. Çeşitli ülkelerde klinik tablo ve ana özellikleri aynı olmakla birlikte, enfeksiyon etkeni ve çevre koşullarına bağlı olarak bazı değişiklikler gösterebilirler.
Almanya'da hastalık etkeni Leptos-pıra grippo-typhosa Feldfieber (tarla ateşi) ya da Schlommfieber (çamur ateşi) diye bilinir. Bunlar çamurlu topı aklarda çalışan köylüleri etkiler ve genellikle salgına neden olur. İtalya'da son yıllarda pirinç tarlalarında çalışan işçilerin aşılanması hastalığın sıklığını belirgin ölçüde azaltmışsa da, leptospiroz hemen hemen her zaman pirinç tarımıy-la bağlantılı olmuştur. Türkiye'de leptospiroz olgulannın büyük bölümü Karadeniz Bölgesi'nde görülmektedir.
Sanlıksız ateşli biçimlerin özelliği karaciğer, böbrek ve beyin zan bozuk-luklan olmadan, gribe benzer belirtilerle ortaya çıkmalarıdır. Ateş aniden başlar; olağan çalışmasını sürdüren işçi bu duruma şaşırır. Ateş birkaç saatte en yüksek düzeye ulaşır ve kısa iyileşme dönemleri dışında hastalığın sonuna değin yüksek kalır. Daha hafif gidişli olgularda (yaklaşık yüzde 25) ateş birkaç gün boyunca 38°C'nin biraz üstünde kalır.En yaygın belirti olan baş ağrısı erken başlar ve olguların yüzde 25'inde beyin zarının belirgin biçimde etkilendiği görülür. Olguların yüzde 70'inde şiddetli kas ağrılarının bulunması tanıyı kolaylaştırır.
Hasta konjunktivalannda kızarma ve yanma duyusu tanımlar; çok tipik bir yüz görünümü vardır. İştahsızlık, yutakta kızarıklık, genellikle hafif bronş yakınmaları görülür. Karaciğer ve böbrek belirtileri kural olarak bulunsa da çok şiddetli değildir. Olguların yaklaşık yansında karaciğer hafifçe büyümüştür ve elle muayenede hafif ağrılıdır. Kanda bilirubin düzeyi hafifçe artar, idrarda ürobilin, al-bümin, silindir ve alyuvar görülür.Hastalık 8-12 gün içinde iz bırakmadan geçer. İyileşme dönemi uzundur ve yoğun bir halsizlik vardır.Son derece hafif gıdişli, çok kısa süreli belirtilerin muayenede fark edilmediği biçimler de sık görülebilir.
TANI
Karaciğer-böbrek belirtileriyle ortaya çıkan ağır biçimlerin tanısı kolaydır. Ancak sarılık öncesi evrede, başka genel hastalıklardan (tifo ateşi, sepsis [kanda bakteri üremesine karşı tepki] vb) ayırt edilmesi güç olabilir, »ı Daha az tipik belirtilerle ortaya çıkan biçimlerde ayırıcı tanı çok güçtür. Basit karaciğer iltihabıyla başlayan lep-tospirozda en büyük güçlük, viral hepa-tit ile ayırıcı tanı konmasıdır.
Sarılıksız biçimlerin en önemlilerinden olan leptospiroz kökenli beyin zarı iltihabı, beyin-omurilik sıvısının berrak olmasıyla, özellikle viral ve başlangıç evresindeki verem kökenli beyin zan il-tihaplanna benzer.Yalancı grip biçimini gripten, yalancı romatizmal belirtilen de gerçek roma-tizmal hastalıktan ayırt etmek gerekir.Kesin tanı doğrudan mikroskop ve kültür incelemeleri ile dolaylı testlere (bağışıklık testleri) dayanır.Doğrudan mikroskopik inceleme, kanda leptospira bulunan evrede kana, enfeksiyonun ikinci haftasından sonra da idrar ve beyin-omurilik sıvısına uygulanır. Ama tanı açısından çok önemli değildir. Tanıya götürücü inceleme yöntemi, alman örneğin (kan, beyin-omurilik sıvısı, idrar, böbrek biyopsi örneği) uygun besiyerlerine ekilmesidir. Hastalığın erken evresinde kesin tam sağladığından kan kültürünün büyük Önemi vardır.Bağışıklık testleri çok kullanılır ve önemli yararlar sağlar. Ama bu testlerle ancak hastalığın 7-8. gününden sonra tam konabilir.En yaygın olarak kullanılan serolo-jik tepkime, çökelti testidir (aglütinas-yon). Aşamalı olarak sulandmlan hasta serumlan leptospira antijeniyle karşı-laştınlır. En sulandınlmış örneklerde bile antijen-antikor tepkimesinin görülmesi, hastada güçlü antikor yanıtı bulunduğunu, dolayısıyla bu hastalığı geçirmiş olduğunu gösterir.
BEKLENEN GİDİŞİ (PROGNOZ)
Leptospira enfeksiyonunun gidişi kural olarak olumludur. Ölüm oranı bölgeye, bulaşma yoluna, leptospira türüne ve özellikle hafif olgularda tam koyma süresine bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Sanlıksız ve beyin zarı İltihabıyla seyreden biçimlerde büyük oranda iyileşme sağlanır. Avrupa’da karaciğer-böbrek iltihabı biçimlerinden kaynaklanan ölüm oram yüzde 7-25 arasında değişir. Ölüm hastalığın ilk günlerinde akut zehirlenme, daha sonra da böbrek yetmezliği sonucunda gerçekleşir. Belirgin tansiyon düşmesiyle birlikte kalp atım hızının artması (taşikardi), her zaman kalp kası iltihabına (miyokardit) işaret eder. Kalp bulgulan karaciğer ve böbreklerde belirgin bir bozulmaya eşlik ediyorsa, sonlanma kötü olur.
Hastalık beyin zarı, karaciğer ve böbreklerde kural olarak kalıcı iz bırakmaz, karaciğer sklerozu ya da sirozu ile kronik böbrek hastalığına dönüşmez.
Hastalık kalıcı bir bağışıklık sağla artık hasta, aynı tür leptospıraların yo. açabileceği enfeksiyonlara karşı muştur.
TEDAVİ
Hastalığın tedavisi erken ve geç olmak üzere iki aşamada ele alınır. Yaygır olarak kullanılan antibiyotikler, bütur leptospira türlerine karşı belirgin biçimde etkilidir. Ama etkileri, tedaviye hastalığın ilk 2-3. gününde ya da en geç 4-5. gününde başlanmasına bağlıdır. Bl kadar erken bir aşamada hastalığın nedenlerine dayanan kesin tanı konabilir-se, tedaviye başlanır.
Antibiyotik tedavisi daha geç dönemde, leptospiralar derin organlara yerleştikten sonra başlarsa, genellikle etkisiz kahr. Günümüzde hâlâ en etkili ilaç penisilindir. Tedaviye olabildiğince erken başlanır ve her 4-6 saatte bir, damar yolundan sürekli olarak yüksek dozlar verilir. Antibiyotik uzun bir süre olası yinelenmeleri de önleyecek biçimde verilmelidir.
Daha ileri evrelerde tedaviden amaç. leptospirozun en korkutucu belirtilerim, yani böbrek yetmezliğini önlemektir. Bu nedenle hasta dikkatle izlenmeli \e kan dolaşımı düzeltilerek böbrekteki dolaşımın bozulması engellenmelidir.Kan basıncındaki düşme ve dolaşım yetmezliği merkez sinir sistemini uyarıcı (analeptik) ilaçlar, kalp güçlendiriciler, böbreküstü bezi özütleri, kortizon grubu ilaçlar ve olanak varsa noradre-nalinle tedavi edilmelidir. Yeterli miktarda sıvı vererek vücudun aşın sıvı yitirmesi önlenir; beslenmede protein alımı kısıtlanmalı ve özellikle toplardamar yoluyla günde 160-200 gram glikoz verilmelidir.