BRUSELLOZ (Malta Humması)

BRUSELLOZ (Malta Humması)

Malta humması ve Akdeniz hum­ması olarak da bilinen Bruselloz, evcil hayvanlar arasında son derece bulaşıcı bir mikrobik hastalıktır. İnsana da bu hayvanlardan bulaşır. Verdiği dalgalı ateş, terleme, halsizlik ve ağrı belirtileri bazen kronikleşir ve hastayı uzun süre yatağa bağlayabilir

NEDENİ

Akdeniz hummasının etkeni Brucella cinsinden bakterilerdir. Bu cinsin in­sanda hastalık yapan türleri keçilerden geçen Brucella melîtensis, sığırlardan geçen Brucella abortus ve domuzlar­dan geçen Brucella suis’tir. Brucella canis türüne ise ender olarak köpek-[lerde rastlanır. Vücuda giren mikrop-temel olarak kemik iliği, lenf dü-r|ümleri, karaciğer ve böbrek hücrele­rine yerleşir. Daha seyrek bulundukla­rı yerler kemik dokusu, erbezleri ve kalp iç zarıdır (endokart). Merkez si-air sistemi ve çevrel sinirler de mik­roplardan etkilenebilir. Kanla yayılan başka mikrobik hastalıklarda olduğu îibi bu bakteriler de bütün dokulara yerleşebilir

BULAŞMA YOLLARI

Malta hummasının başlıca bulaşma lynağı büyükbaş ve küçükbaş hayvan-rdrr. Hastalık insanlara genellikle has­talıklı hayvanın sütünden geçer. Bu hayvanların sütünde çok sayıda bakteri vardır. Taze peynir, tereyağ ve dondur­ma gibi süt ürünleri de bulaşmaya yol açar. Hastalıklı hayvanların dışkı ve id-I ranyla bakteri dış ortama yayılır. Bru-! cella çevre koşullarına son derece dayanıkhdır. Tozlu ortamlarda altı haftaya kadar, nemli toprakta ve suda daha uzun süre canlı kalabilir. Dolayısıyla bu bakterilerle kirlenmiş sular, sebzeler ve Çevreye dağılan tozlar bulaşmaya yol açabilir.

Brucella abortus özellikle düşük ya­pan ineğin düşük sırasında maddelere dokunulmasıyla bulaşır. Bakteri bunlar arasında en çok etenede (plasenta) bulunur. Düşük sırasında bu­laşmaya hayvancılıkla uğraşan köylüler ve veterinerler arasında oldukça sık rastlanır. Hastalıklı hayvanların dölyolu muayenesi sırasında el derisinden de bulaşma oluşabilir.

DAĞILIMI

Bütün Akdeniz havzasında bulunan Brucella meliîensis küçükbaş hayvan­larda (koyun, keçi) bulaşma etkeni ol­makla birlikte sığırlarda da görülebilir. Avrupa’nın orta ve kuzey kesimlerinde dağınık biçimde yayılmış olan Brucella abortus sığırlarda ve daha seyrek olarak at, köpek ve domuzlarda düşüğe neden olur.

Amerika’da sık rastlanan Brucella suis domuzlarda düşüğe yol açar. Ayrı­ca tavşan ve başka yabanıl hayvanlarda da hastalık etkenidir. Kırsal kesimlerde daha yaygındır. Hayvanlarda düşüklere daha çok rastlanılan bahar aylarında hastalığın görülme sıklığı artar. Hasta­lık etkeni gebe hayvanın meme ve döl-yatağma yerleşmiştir.

BELİRTİLERİ

Brucella melitensis ile oluşan en yaygın Bruselloz tipinde kuluçka süresi 2-6 haf­ta arasında değişir. Hastalık hafif belirti­ler vererek başlar. Ateş yavaşça yüksele­rek 10 günde 39°C-40°C’ye kadar çıkar. 1-2 hafta bu düzeyde kalan ateş daha sonra düşer ve kaybolur. Böylece ateşli dönemden daha kısa süren ateşsiz döne­me girilir. Bunu yeniden ateşli dönem izler. Ateş düşerken görülen terleme Brusellozun en tipik özelliklerinden biri­dir. Malta hummasının ateş dışındaki başlıca belirtileri yorgunluk, kas, kemik ve eklem ağrılarıdır. Hastalığın belirtile­ri, hastalık etkeni mikropların vücutta yerleştiği yere (erbezleri, karaciğer, sinir sistemi, akciğerler) göre değişir. Brusel­loz olguları yüksek ateş, titreme ve bi­linç bulanıklığı belirtileriyle birden baş­layabildiği gibi gözden kaçabilecek öl­çüde hafif seyredebilmektedir.

TANI

Meslek olarak hayvanlarla uğraşmak, dalgalı ateş, hastalığın sinsi başlaması ve terleme bruselloz olasılığını düşün­dürür. Bu olasılık kan kültüründe mik­robik etkenin üretilmesi ve serumda öz­gün antikor aranması (Wright testi) ile sınanarak kesinlik kazanır.

TEDAVİ

Malta hummasında belirtilere yöne­lik tedavi için hastaya ağrı ve genel hal­sizlik dönemi süresince ağızdan 6 saat­te bir 500 miligram salisilik asit (aspi­rin) verilir. Terlemeyle kaybedilen suyu karşılamak için yeterli su alınmalıdır. Uykusuzluk sorunu varsa alışkanlık yapmayacak uyku haplarına başvurula­bilir. Hastalık etkenine yönelik tedavi için 3-4 hafta süreyle 6 saatte bir 500 miligram tetrasÜklin alınması gerekir. Aç kanuna alman bu ilacı çocuklar, ge­be kadınlar ve böbrek hastalığı olanlar kullanmamalıdır. Daha ağır olgularda tetrasikline ek olarak, tetrasiklin tedavi­sinin ilk 2-3 haftası boyunca 12 saatte bir 500 miligram streptomisin kas içine verilir. Hastalığın sürdüğü durumlarda antibiyotik tedavisine bir aylık aralarla uzun süre devam edilebilir.

Malta hummasının antibiyotiklerle tedavisinde en önemli sorun tedavinin kesilme amnın kesin biçimde bilineme-mesidir. Hiçbir test hastalığın sona er­diğini gösteren güvenilir bilgi vermez. Genel kural olarak ateşin düşmesinden ve dalak büyümesinin tam olarak geç­mesinden sonra en az 20 gün boyunca tedavi kesilmez. Hastalığın akut ve akut kronik arası biçimlerinin antibiyo­tik tedavisine iyi yanıt vermesine karşılık, aym durum sık yinelemelerin gc rüldüğü kronik biçimler için geçerli de ğildir.

KORUNMA

Hastalığm ilgili makamlara bildirilmes zorunludur. Hastalık hayvanlardan bı lastiği için hastaların çevreden yalıt masına gerek yoktur. Yoğun araştırma lara karşın bruselloz aşısı henüz bult namamıştır. Bu nedenle koruyucu öı lemler büyük önem taşır. Hayvancıl uğraşanlar temizlik kurallarına uyma sürüdeki hasta hayvanlar yok edilmel süt ve süt ürünleri sıkı denetimden çirilmelidir. Peynirin yapımından sor en az üç ay buzhanede bekletilmesi yi sal zorunluluktur. Bu bekleme süre peynirden gelecek olası bulaşmayı gelleyecektir.

İnsan ve hayvanların ortak hastah| olan brusellozdan korunmak için in ve hayvan hekimliği arasında sıkı işbirliği gereklidir. Hayvancılığa ilişi koruyucu önlemler hayvanların temizli^ ğine dayanır. Bunun için de ahır ağıllar temiz tutulmalı, hayvan pislikle ri hemen atılarak dezenfekte edilmeli^ dir. Hasta hayvanların belirlenmesi hastalık görülen bölgelerin ve hayvs lann yalıtılması da önemlidir.