BAĞIRSAK TIKANMASI:Bağırsak tıkanması, dışkının bağırsak kanalında ilerlemesinin tam ve kalıcı olarak engellenmesiyle ortaya çıkan bir hastalık tablosudur. Sonuçlan çok ağır olabilen, erken ve doğru tanı ile zamanında tedavi edilmediğinde Ölümle sonuçlanabüen bir hastalıktır.
Değişik bağırsak tıkanması tabloları arasında, oluşma biçimi ve hastalığın gelişme hızına göre farklılıklar görülür.Bağırsak tıkanmaları mekanik ve dinamik tıkanma olarak ikiye aynin:. Mekanik tıkanmanın da kendi içinde akut ve subakut biçimleri olabilir. Basit bağırsak tıkanması olarak da bilinen mekanik tıkanmanın (mekanik ileus) gidişi subakut olabilir. Bu tabloda bağırsak geçişi engellendiği halde bağırsak kan dolaşımı normaldir. Mekanik tıkanmanın Öteki türünde ise boğulan bağırsak parçası geçişi engelleyerek kangrene kadar gidebilen kan akımı bozukluklan yapar ve çok ağır bir tabloya neden olur. Aynı tablo bağırsak dönmesi (vol-vulus), bağırsak invajinasyonu ve boğulmuş fıtıklarda da gelişebilir. Dinamik tıkanmanın (dinamik ileus) en sık görülen tipi, karın zan iltihaplarında ortaya çıkan paralitik ileustur. Bu durumda bağırsak duvanndaki sinir ağının felci sonucunda bağırsak kaslan çalışamaz. Bu nedenle bağırsak içeriğinin ilerlemesi engellenir.
MEKANİK BAĞIRSAK TIKANMASI
Bağırsak kanalı bağırsak dışı etkenler nedeniyle tıkanmıştır. Bağırsak duvan-nın dışında bulunan hastalık etkenleri bağırsak kanalına dıştan baskı yaparak bütünüyle tıkanmasına neden olur. Genellikle dölyatağı, yumurtalık ya da düzbağırsak (rektum) tümörleri bulun-duklan organın dışına taşarak bağırsak duvarlanna dayanıp baskı yapar ya da karın içi ameliyatlar sonrasında gelişen yapışıklıklar bağırsağa yavaş yavaş baskı yaparak kanalı kapatacak düzeye ulaşabilir. Bağırsak kanalında geçişi engelleyen hastalık bazen de bağırsak duvarında ortaya çıkar. En sık görülen nedeni bağırsak kanseridir. Aynca bağırsağın iyi huylu tümörleri, bağırsak veremi ve Crohn hastalığı da tıkanma nedeni Bağırsak boğulması bir bağırsak kıvrımının bağırsak askısıyla birlikte kendi ekseni etrafında burkulması sonucunda oluşur. Burkulma sırasında bağırsak askısının kan damarları baskıya uğradığında kan akımı engellenir ya da bütünüyle durur. Bu nedenle boğulan bağırsak bölümündeki kan uçtaki kılcal damarlarda toplanır. Damarlar üzerindeki basınç arttıkça damar duvarlarının geçirgenliği de artar. Bunun sonucunda “sızan” kan bağırsak kıvrımının duvarlarına yayılır.
Şekilde bağırsak askısıyla birlikte bir bağırsak bölümü görülmektedir. Sağlam bağırsak kıvrımı parlak ve dolgun, bunu izleye felçli (paralitik) bölüm ise sönük ve gevşek görünümdedir. Bağırsağın ön ve arka duvarları, bağırsak içeriği ile dolu bölümler dışında birbirine yapışmış durumdadır. Felcin etkilediği bağırsak kıvrımlarında bağırsağın içindekileri boşaltmaya yönelik sığamsal (peristaltik) hareketler yapılamadığından bağırsak içeriği labilir. Son olarak, dışkı parçalarının ertleşmesi de nedenler arasında sayıl-nalıdır.
Çocuklarda görülen en önemli tıkan-na nedenleri yumaklaşan bağırsak kurt-arı, yabancı cisimler, sertleşmiş dışkı »arçası (fekalom), bağırsak ile safrake-esi arasında oluşan bir fistütden bağırsağa düşen ve bazen bütün bağırsak ka-talını tıkayacak kadar büyük olabilen afra taşlandır.Bağırsak tam olarak tıkandığında o »ölgeden gaz ve dışkı geçişi durur. İunlar tıkanmanın gerisindeki bağırsak :ıvnmlannda birikir. Bağırsak gerilir, ;enişler, içi sıvı ve gaz ile dolar. Biri-:en sıvı safra, pankreas ve bağırsak salalarından oluşur. Ama sıvının en inemli bölümü tıkanma noktasının genindeki bağırsak bölümünün aşın gerilmesiyle artan kılcal damar geçirgenliği onucunda sızan kandır. Bağırsağın bu «ölümüne damarlardan sıvı sızması, dolaşımdaki kan miktannı azaltarak Ölüm-ül bir şok tablosunun gelişimine neden olur. Aşırı gerilmiş ve tıkanma bölgesi-ıe baskı yapan bağırsak kıvnmı delinir-e, içinde biriken sıvı karın boşluğuna toşalrr ve şok tablosuna karnı zan ilti-ıabı da eklenir.Bağırsak duvarı dışındaki değişimlere bağlı tıkanma: Yumurtalık kanseri. Kanser kütlesi yumurtalıkta biçim bozuklukları yaptıktan sonra komşu organlara yayılarak, yapışıklıklar meydana getirebilir. Bu yapışıklıklardan bazıları invebağtrsağın bir bölümünü aşağıya doğru sürükleyerek burada bir köşeleşme yapar. Böylece ileumun son bölümünde tıkanma oluşur.
Bağırsak duvarı dışındaki değişimlere bağlı tıkanma: Ameliyat sonrası yapışıklıklar. Apandisit ameliyatından sonra, bölgede zamanla oluşan bir yapışıklığın ileumun bir bölümünü boğması görülüyor. Boğulan bağırsak parçası kırmızı-mor renktedir. Tıkanmanın üstündeki bölüm ise genişlemiş ve gergindir.Bağırsak duvarı hastalığına bağlı değişimlerin yol açtığı tıkanma: Bağırsak kanseri. Yatay kalınbağırsağın iç yüzeyinde, geçişi daraltan, halka biçiminde boşluğa doğru büyüyen bir tümör kütlesi gelişmiştir. Kalınbağırsak askısında oldukça büyümüş lenf bezleri gözlenir.gerilmiş bağırsak kıvrımlan ve bunların sigarası hareketleri izlenebilir. Hastanın genel durumunda hızlı ve ilerleyici bir kötüleşme gözlenir. Bağırsaklarda büyük miktarda sıvı toplandığından hastada su kaybı (dehidratasyon) gelişir. Yüz çizgileri gergindir. Dil ve dudaklar kurur. Tabloya ateş de eklenirse, bu bir kann zarı iltihabının belirtisidir. Bu durumda karın çok gergindir ve en küçük bir dokunma şiddetli ağrıya neden olur. Hastalık tablosu artık oldukça ağır bir aşamadadır. Gerekli tedavi yapılmazsa, kann zan iltihabı, kalp ve dolaşım yetersizliği ya da bağırsaklardan emilen zehirli maddelerin giderek artması sonucu gelişen zehirlenme ile hasta yitirilir.
Tanı ve Tedavi
Bağırsak tıkanması tanısı, tıkanmanın gerçek nedenini bulmaktan daha kolaydır. Bazı olgularda geçirilmiş bir kann ameliyatının keşi izi, tıkanma nedeni olabilecek ameliyat sonrası kann içi yapışıklıkları düşündürebilir. Tanı açısından en önemli belirtiler hastanın kesinlikle gaz ve dışkı çıkaramayışıdır. Ayn-ca makattan ve koltukaltından yapılan ateş Ölçümleri arasındaki ısı farkının değerlendirilmesi tanıda yol göstericidir. Ateş makattan ölçüldüğünde yüksek, koltuk altında ise normal değerlere yakındır. Durumun Önemi nedeniyle, hasta en kısa sürede hastaneye gönderilmelidir. Hastanede hemen hastanın şok tablosu ve sıvı yitimine yönelik tedavisine başlanır ve çekilen filmler ile tıkanma yeri ve özellikleri saptanır. Ama bazı olgularda çekilen filmler çok yararlı olmaz, yalnızca tıkanma belirtileri saptanabilir. Bu olgularda tıkanmanın niteliği ancak cerrahi girişim sırasında anlaşılabilir. Ameliyat karan öncesinde, tıkanma nedeninin bir fekalom (taşlaşmış dışkı parçası) olmadığından emin olmak gerekir. Fekalomlar genellikle bağırsak tembelliği (atonik bağırsak) olan kimselerde görülür. Makattan uygulanan bir boşaltıcı ilaç ya da lavman ile bağırsaklar boşaltılarak bu hastalar rahatlatılabilir. Bu durum dışında hastayı kurtarmak İçin yapılacak tek işlem ameliyattır. Ameliyat yöntemi tıkanmayı oluşturan etkenin tipi, yerleşimi ve yapısına göre belirlenir.
BAĞIRSAĞIN
BOĞULMASINA
BAĞLI MEKANİK
TIKANMA
Bağırsak boğulması olguları, bağırsak dönmesi, bir bağırsak bölümünün başka bir parçası içine girmesi (invajinas-yon) ya da fıtıkların boğulması ile gerçekleşir. İlk iki hastalık tablosu ve tedaviler bu bölümde, fıtık boğulması ise “Fıtıklar” başlığı altında incelenmiştir.
BAĞIRSAK DÖNMESİ
(BAĞIRSAK VOLVULUSU)
Bağırsak dönmesi bir bağırsak bölümünün kendi bağırsak askısıyla birlikte ekseni etrafında dönmesiyle oluşur. Karın zarının bir kıvrımı olan bağırsak askısı bağırsağın belirli bölümlerinden karın boşluğunun arka duvarına uzanır. Karın zannm iki yaprakçığının birbiri üzerine kaynaşması ile oluşmuştur. İki yaprak-çığın arasında bağırsağı besleyen damarlar bulunur. Kolayca anlaşılacağı gibi, dönme bölgesindeki bağırsak kıvrımlarında kan akımı engellenir, hücre ölümü başlar ve kangrene kadar gidebilen olaylar gelişir. Böylece, kan akımının engellenmesi ile bağırsak tıkanması aynı zamanda gerçekleşir.
Bağırsak dönmesi hızlı gidişli bir hastalıktır. Erken tanı ile zamanında cerrahi girişim yapılmazsa hasta dolaşım yetmezliğinden yitirilebilir.
Bağırsak duvarı hastalığına bağlı değişimlerin yol açtığı tıkanma: Bağırsak
veremi. Bir bölümü açılmış olarak çizilen ileumun kıvrımlarındaki yapışıklıklar görülüyor. İleum dı§ duvarında tüberküller vardır. Mukoza ülserlerinin etkisiyle bağırsak duvarında büzülmeler oluşur (solda).
Bağırsak içeriğinin yol açtığı tıkanma: Yumaklaşan bağırsak kurtları. Dış kenarı boyunca açık olarak çizilen incebağırsağın son bölümünde dışarı doğru sarkan, düğümlenmiş bağırsak kurtları görülmektedir. Tıkanma nedeni bağırsak kurtlarıdır
Bağırsak duvarı hastalığına bağlı değişikliklerin yol açtığı tıkanma: Crohn Hastalığı: İleumun iltihaplı bölümünden alınan kesitte, bağırsak boşluğunu derece derece daraltan ülserler gösterilmiştir
Nedenleri
En önemli neden, bir bağırsak bölümünün olağandışı hareketliliğidir. Bu hareketlilik, ilgili bağırsak bölümünün askısının normalden uzun olmasından ya da bağırsak askısı olmaması gereken bağırsak bölümlerinde de askı bulunmasından kaynaklanır. Öteki hastalık nedenleri arasında, geçirilmiş ameliyatlar sonucu oluşan karın içi yapışıklıklar, bağırsak tümörleri ya da bağırsak askısının kronik bir iltihap sonucu çekilmesiyle iki bağırsak kıvrımının birbirine yaklaşması ve bu kıvrımların zaman içinde dönmesiyle gelişen tıkanmalar sayılabilir. Bağırsak dönmesinin bu son biçimi daha çok sigmoit kolonda görülür. Bağırsak dönmesinin en yaygın nedeni, sığamsı bağırsak hareketlerinin artmasıdır (hİ-perperistaltizin). Hareket artışı ishallerde ya da ağır yemeklerden sonra görülebilir.
Hastalığın Yerleşimi
Bağırsak dönmesi en çok bağırsak ask sının bulunduğu bağırsak bölümlerir yani kalınbağırsağın son bölümü ile h cebağırsağı tutar. Normal yapısında b ğırsak askısı olmayan bir bağırsak bölı mümin dönmesi olanaksızdır. Kam arka duvarına yakın bağırsak bölüml rinde dönme görülürse, o bölümleri normalde olmaması gereken bağırs; askısı bulunduğu düşünülmelidir. K ramsal olarak, bağırsak dönmesi bağ sağın her bölümünde görülebilir. Ar yukarıda belirtildiği gibi, en çok tutul bölgeler, incebağırsak ile kahnbağırs ğın son bölümüdür.
Tanı
Karnın sağ alt kadranında dönerek \ nişleyen bağırsak kıvrımının oluştun ğu şişliğin (kütlenin) elle yapılan mı yenede saptanması tanıyı sağlar. Doğ dan çekilen karın filmlerinde bağır; tıkanması belirtileri görülebilir, ama kanmanın yapısı hakkında bilgi edinmez. Dolayısıyla, akut karın tabii oluşturan bağırsak dönmesinin nasıl süreç sonucu geliştiği, ancak yapı cerrahi girişim sırasında saptanabilir. • İncebağırsak Dönmesi. İncebağır dönmesi, incebağırsağın bütününde rülürse genel, incebağırsağın bir b( mündeyse yerel dönme olarak adlaı rılır. Tam bağırsak dönmesinde, c bağırsak askısı üst duvarı boyunca rülür. Birinci ve sonuncu incebağn kıvrımları birbirlerinin üzerine kıvr lar. Bu kıvrımlarda önce kan bozulur. Daha sonra bağırsağın öteki bölümleri de etkilenir. İlgili bağırsak bölümü kansız kalır, mavimsi bir görüntü alır ve bu durum uzun sürerse doku ölümü gelişir. Bağırsak dönmesinin bu tipi çok sık görülmez ve bağırsağın embriyon dönemindeki oluşum kusuruna bağlı olarak gelişir. Bu oluşum kusuru bazı çocuklarda “mesenterium com-mune” adı verilen birleşik bağırsak askısının gelişmiş olmasından kaynaklanır ve doğumsal bir hastalık olarak görülür. Erişkin hastalarda bağırsak dönmesi genellikle incebağırsağın bir bölümünde görülür. İncebağırsağm yalnız bir parçası kendi bağırsak askısıyla birlikte ekseni etrafında birkaç kez döner. Dönmenin gerçek nedeni genellikle bağırsak boşluğunda daralma (stenoz) yapan bir hastalık sürecidir. Bağırsak kıvrımı zorlanma sonucunda bağırsak askısı üzerine dönmüştür. En çok üeumun son bölümünde görülür. Dönen bağırsak bölümü biriken gaz ve sıvıdan dolayı genişler, mavimsi bir görünüm alır ve zamanla delinebilir.
İncebağırsak dönmesinin belirtileri akut bağırsak tıkanması belirtilerinin aynıdır: Hastada tüm karna yayılan ve ağrılı noktayı tam olarak gösteremediği, ani başlayan, şiddetli bir karın ağrısı ve sürekli kusma vardır. Kusmayla önce besin artıkları, sonra da safra gelir Karın şiştir, gaz ve dışkı geçişi bütünüyle durmuştur. İlerleyici sıvı kaybı yetmezlik belirtileri oluşturabilir. Hasta acil olarak hastaneye yatırılmalı ve tek tedavi yöntemi olan cerrahi girişim uygulanmalıdır. • Sigmoit Kolon Dönmesi. Sigmoit kolon dönmesi, bağırsak dönmelerinin en sık görülenidir. Çünkü bağırsağm bu bölümünde dönme (volvulus) yapabilecek birçok etken vardır: Kalınbağırsağın bu bölümü bağırsak askısıyla birlikte oldukça hareketlidir; bağırsak sıklıkla normalden uzun olabilir; kalınbağırsağın bu bölümündeki kronik iltihaplar doku kalınlaşmasına ve bağırsak kıvrımı uçlarının birbirlerine yaklaşmasına yol açarak dönmeyi kolaylaştırabilir.
Bu tür bağırsak dönmelerinde de hemen dolaşım bozukluğu belirtileri görülür. Bükülen bağırsak kıvrımı, gaz ve sıvı birikiminden Ötürü aşın genişler, dolaşım bozukluğuna bağlı olarak mo-rarır ve üzerinde kanama odaklan görülür. Zamanla doku ölümü, delinme gelişir. Bağırsak içeriği delinme noktasından kann boşluğuna akarak kaim zan iltihabına yol açar. Hastanın yakınmala-n incebağırsak dönmesindeki gibidir. Sigmoit kolon dönmesinde olay daha yavaş gidişlidir.
Cerrahi Girişim
Önce laparatomi adı verilen bir ameliyatla karın boşluğu açılır. Tıkanmanın incebağırsakta olduğu düşünülüyorsa karın boşluğu orta hatta, yukandan aşağıya açılır; bağırsak dönmesi sigmoit kolonda ise kann Ön duvan düz kasının sol yanından yapılan bir kesiyle batın açılır. Tanıda bir kararsızlık varsa kann boşluğunun orta hattan açılması daha uygundur. Tıkanmaya neden olan gelişme bulunup, incelenir. Bağırsak dönmesinin etkilediği bağırsak parçası düzeltilir.
Dönme ile birlikte genellikle yapışıklık da geliştiğinden bağırsak kolay düzeltilemez. Etkilenen bağırsak bölümü kesilerek çıkartılır ve arası kesilen bağırsak uçları birbiriyle ağızlaştrnlarak kapatılır. Hasta ameliyat sonrası dönemde dikkatle izlenmelidir. Gerekirse damar yolundan sıvı ya da kan verilir, şok ve enfeksiyona karşı tedavi uygulanır ve ameliyat edilen bağırsak bölümünün uzun süre boş ve temiz kalması için onikiparmakbağırsağı içeriği aspiratör adlı aygıt ile emilip çıkarılır.
BAĞIRSAK İNVAJİNASYONU
Bağırsak invajinasyonu, bir bağırsak bölümünün, hemen yanındaki bir başka bağırsak parçasının içine girmesidir. Olay öne ya da arkaya doğru gelişebilir, învajinasyon bölgesinde birbirinin içine girmiş üç yuvarlak yapı görülür. Bu oluşumlar dıştan içe doğru invajine eden silindir, orta silindir ve iç silindir adlarmı alırlar. İnvajinasyonda baş, kılıf ve yaka bölümleri bulunur. Baş iç silindirin dış bölümüdür ve katlanarak orta silindir boyunca devam eder. Orta silindirin dışa doğru devam edecek biçimde katlandığı yere invajinasyonun yakası denir. Dış silindirin yakadan, baş bölümü ile birleştiği noktaya kadar olan bölümüne ise invajinasyon kılıfı denir. İnvajine olan bağırsak bölümünün bağırsak askısı iç silindirle orta silindir arasında kalır. învajinasyon katları arasında kalan damarlar, yaka bölümünde baskıya uğrar. İnvajine olan bölümde dolaşım bozulmuştur. İlk aşamada toplardamarlar baskıdan etkilenir. Bunun sonucunda toplardamarlarda kan akımı yavaşlar ve pıhtılaşma oluşumu kolaylaşır. İnvajine olan bölüm mo-rarır ve yeterli kan alamadığından renk değişimine uğrar. Kanama ve kan çökeltileri görülür. Daha sonra baskı atardamar dolaşımını da engeller. Doku ölümünün başlaması sonucunda invajine olan parça, bağırsağın öteki bölümünden kopar. Olay bu aşamadan sonra iki yönde gelişebilir. Yaka bölümünde delinmeyi önlemek amacıyla yapışıklıklar gelişmişse invajine olan bağırsak parçası hiçbir zarara yol açmadan ortadan kaybolabilir. Ama çoğunlukla invajine olan bölümde gelişen kangren, bağırsak duvannı delerek ağır bir karın zarı iltihabına yol açar. Yaşamsal tehlike doğuran bu yaygın enfeksiyon durumunda hastayı korumak için hemen girişimde bulunulmalıdır.
Yeri
İnvajinasyonun en çok görüldüğü yer incebağırsağm son bölümü (ileum) ile körbağırsak arasındaki geçiş bölgesidir. İncebağırsağm son bölümü kalınbağırsağın içine girer ve kalınbağırsağın gidişini izleyerek yukarı doğru çıkar. Buna “ileokolik invajinasyon” adı verilir.
İleum bölümleri arasındaki invajinasyon (ileo-ileal invajinasyon) daha az görülür. Burada incebağırsağm bir bölümü sonraki bağırsak bölümünün içine girer. Kalınbağırsak bölümleri arasındaki invajinasyon çok daha az görülür.
Nedenleri
Birincil ve ikincil olmak üzere iki değişik invajinasyon türü bilinir. Birincisi çocukluk çağında, bağırsak hareketliliğinin değişkenliğine bağlı olarak görülen, bağırsak diskinezisidir. Bağırsağın bir bölümü kasılarak küçülürken onu izleyen bölüm genişler ve küçülen parça genişleyen bölümün içine girer. İkincil invajinasyon ise daha çok erişkinlerde görülür. Özellikle polip gibi saplı tümörlerden kaynaklanan ya da başka bir nedenle ortaya çıkan bağırsak kanalı daralması (stenoz) sonucunda, sürüklenen bağırsak parçası invajinasyon yapar.
Belirtileri
Hastalığın başlangıç belirtileri birincil ya da ikincil tablolarda birbirinden farklı bir seyir gösterir. Ama her iki olayda da hastalık oldukça ciddi gidişlidir; erken tanı ve acil tedavi gerekir. Genişleyen parçanın içine giren bağırsak bölümü çok ender olarak kendiliğinden geri çıkıp iyileşebilir. Birincil invajinasyon, küçük hastalarda aniden ortaya çıkar. Şiddetli karın ağrısı, inatçı kusma, karında gerginlik en Önemli belirtilerdir. Hasta elini karnına koyunca genellikle sınırları kesin olarak belli olan, çok ağrılı ve uzamış bir kütle duyumsar; bu kütle invajinasyonun kendisidir.
Bağırsak kanalında gaz ve dışkı geçişi tam olarak durmadan önce, tahriş olan bağırsak mukozasından salgılanan bol sünıüksü salgıyla birlikte az miktarda kan çıkarılır. Bu kan invajinasyon bölgesinde kan dolaşımının bozulması sonucunda sızar.
Erişkinlerde ikincil invajinasyon görülür ve belirtileri asıl hastalığı bastırarak bağırsağın bir bölümünü tıkar. İnvajinasyon erişkinlerde birden bire ortaya çıkmaz; daha önce birçok bağırsak rahatsızlığı görülür. Ağrılar ve inatçı kabızlık dönemleri birbirini izler. Hastalık süreci başladıktan sonra, gidişi hızlanır. Hasta erken tedavi edilmezse gittikçe kötüleşir, sıvı yitimi artar, karın zan iltihabı başlar ve kısa sürede yaşamsal tehlike ortaya çıkar.
Yabancı cisimlerin neden olduğu tıkanma:Bazen bir safra taşı bağırsak kıvrımlarının arasına düşerek, yabancı bir cisim gibi etki eder ve bağırsak tıkanıklığına neden olabilir. Safra taşının genellikle büyük ve yüzeyinin düzensiz olması, bağırsak kanalı içinde ilerlemesini engeller. Kesitte, taş ile bütünüyle tıkanmış bağırsak boşluğu görülmektedir.Bağırsak içeriğinin neden olduğu tıkanma: Taşlaşmış dışkı (felakom). Bağırsak kanalının kesitinde büyük ve kahverengi bir kütle (felakom) görülüyor. Kütlenin düzensiz yüzeyi sümüksü bir katman ve çizgi halinde kanla kaplıdır. Tıkanma öncesindeki bağırsak bölümünde zorlanma izleri vardır. Tıkanmanın altında ise Özel bir değişiklik görülmez.
Tedavi
Hasta, bağırsak tıkanmasından kuşkula-nıldığı anda hastaneye kaldınlnıalıdır. Tanıya götürücü en işlevsel inceleme yöntemi karın filminin çekilmesidir. İlk olarak doğrudan karın filmi ile tıkanma bulgusu olup olmadığı kesinleştiriiir. Tıkanma belirtisi bulunursa, baryum sülfat gibi bir kontrast madde ile lavman yapıldıktan sonra çekilen karın filmiyle kesin tanıya ulaşılır. Cerrahi girişime karar vermeden önce, tıbbi tedavinin denenmesi yararlıdır. Şoku önlemeye yönelik genel tedavi önlemleri ile invajinasyonu çözmeyi amaçlayan boşaltıcı lavman uygulaması başlıca tıbbi tedavi yöntemleridir. Tıbbi tedavinin basan oranı tanının erken konmasına bağlıdır. Tanının gecikmesi durumunda cerrahi girişime başvurulur. Ameliyatta karın duvarı orta hattan açılarak karın boşluğuna girilir, invajinasyonun yerleştiği bağırsak bölümü bulunur ve sıkışan bağırsak parçası yumuşak hareketlerle dışarı çıkartılmaya Çalışılır. Ama ilk hastalık belirtileri görüldükten sonra çok zaman yitirilmişse, invajinasyonu düzeltme girişimi başarısız kalır ve hastalıklı bağırsak bölümü kesilerek çıkartılır; iki yanda açık kalan bağırsak uçları birbiriyle dikilerek ağız-laştrnhr ve devamlılıkları sağlanır (ert-teroenterostomi).
AMELİYAT SONRASI GÖRÜLEN BAĞIRSAK TIKANMALARI
Özenle yapılan bir cerrahi girişim sonrasında da bağırsak tıkanması görülebilir. Ameliyat sonrasında erken dönemde, genellikle bağırsak duvarındaki dikiş hattından kaynaklanan bir boğulma sonucunda mekanik tıkanma gelişebilir. Böyle durumlarda ayırıcı tanıya gidilerek, bu sonucu yaratabilecek iki etkenin, akut mide sarkması ile mide ve bağırsak felcine bağlı paralitik gaz birikiminin varlığı araştırılır. Bu olgularda mideye sokulan bir sonda ile mide içeriğinin boşaltılması hastayı rahatlatır. Ama tıkanma tanısı kesinleşirse, hastanın yeniden ameliyat edilmesi zorunludur. Cerrahi girişim sonrası bağırsak tıkanmaları ameliyattan 4-5 gün sonra ortaya çıkabilir. Genellikle ateş yükselmesi ile birlikte görülen tıkanma, ilti-habi, mekanik ya da paralitik nitelikte olabilir.
Cerrahi girişim sonrası görülen bağırsak tıkanmalarında tanıya erken varılsa da, dokulardaki yan iyileşme tepkimeleri sonucunda gelişen bütün yapışıklıkların yeni bir ameliyatla ortadan kaldırılabilmesi olanaksızdır, Dolayısıyla yeni bir ameliyat, bir yandan akut tıkanma tablosuna çözüm getirirken, öte yandan karın içinde yeni yapışıklıklara da ortam hazırlar. Böylece her ameliyattan sonra yeni bir bağırsak tıkanması tablosu yinelenebilir.