Aidsin Tedavisi


HIV enfeksiyonunun tedavisi iki başlık altında ele alınabilir. Bunlardan birinci­si virüs öldürücü ilaçlaria tedavi, ikinci­si fırsatçı enfeksiyonların ve tümörlerin tedavisidir.

• HIV enfeksiyonunun virüs öldürücü ilaçlarla tedavisi – HTV enfeksiyonun­da hastalığın virüsün sürekli üremesi ve vücuda yayılmasıyla ortaya çıktığı ka­bul edilmektedir. Bu varsayıma daya­nan tedavi virüs üremesini virüs öldürü­cü ilaçlarla önlemeye yöneliktir. Amaç enfeksiyonun gelişimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektir. Böylece virüs üremesini insan hücresine zarar vermeden durdurmaya ve henüz enfek-te olmamış hücreleri virüsün etkilerin­den korumaya çalışılır. HIV bağışıklık sistemi hücrelerinin yanı sıra başka organ ve doku hücrele­rini de yıkıma uğratır. Özellikle merkez sinir sistemi hücrelerinin virüsten etkilenmesiyle hastalığın sinir sistemi belir­tileri olan AİDS bunama kompleksi (ADC) ortaya çıkar.AZT (azidotimidin) molekülü 19701 lerden beri bilinen görece eski bir bu­luş olmasına karşın, tedavide hâlâ gün­celliğini korumaktadır. Bugün AZT özellikle HIV enfeksiyonunun ileri ev­relerinde kullanılan seçkin bir ilaçtır. Binlerce olgu üzerinde yapılan araştır­malara göre hastalığın doğal gidişini değiştirmekte, AİDS ya da ARC (AİDS bağlantılı kompleks) hastaları­nın yaşamım, yan enfeksiyonların teda­visindeki gelişmelerle birlikte aylarca ya da yıllarca uzatmaktadır. Ayrıca hastalık sırasında ortaya çıkan fırsatçı enfeksiyonlar, Kaposi sarkomu gibi “alevlenme” dönemlerinin sayısını azaltmakta ve sinir sistemi belirtilerini hafifletmektedir. ADC, yani sinir siste­mi belirtileri AİDS olgularının yakla­şık yarısında görülür ve hastalığın kö­tüye gittiğini gösterir.AZT’nin etkisi bu tip sinir sistemi tutulmalarının yaygın olduğu çocuklar­da özellikle belirgindir. AZT tedavisine en İyi yanıt veren ve uyum gösteren hastalar klinik tablo ve bağışıklık siste­mi açısından henüz tükenmemiş kişi­lerdir. Bugün AZT tedavisi yalnız iler­lemiş olgularda değil, kötüye gidişin laboratuvar bulgularıyla saptanabildiği belirtisiz olgularda da uygulanmakta­dır. Tıpkı virüs öldürücü başka ilaç te­davilerinde olduğu gibi, uzun süreli AZT tedavisinde de ilaca karşı direnç gelişebildiği saptanmıştır. Ama dirençli virüs türlerini taşıyan hastaların farklı bir gidiş göstermemesi, bu sorunun AZT’nin etkisini fazla değiştirmediğini düşündürmektedir. Günümüzde AİDS tedavisinde AZT’nin yanı sıra virüs öldürücü birçok başka madde de kullanılmaktadır. Ama bunların hepsi yalnızca virüsün yayıl­masını önlemekte, tümüyle ortadan kalkmasını sağlayamamaktadır.