TETANOS
TETANOS
Tetanos merkez sinir sisteminin etkilendiği akut bir enfeksiyon hastalığıdır. Önce çiğneme kaslarında, daha sonra kalça, kol, bacak ve gövde kaslarında ağrılı kasılmalara yol açar.
NEDENLERİ
Tetanos etkeni, sporlu bir basil olan Clostridium tetani adlı bakteridir. Bu bakteri uygun koşulların yokluğunda spor biçiminde dinlenme evresine girer ve yıllarca sürebilen bu dönemin ardından uygun koşullarda yeniden etkinle-şerek çoğalır. Clostridium tetanfmn yaklaşık 10 değişik tipi tanımlanmıştır. Bunların hepsi en az iki tür zehir üretir. Zehirlerin biri alyuvarları parçalayıcı etki yaratır ve klinik açıdan fazla önem taşımaz. Öbürü ise tetanospazmin adıyla anılan ve merkez sinir sisteminde yayılarak hastalığa yol açan zehirdir.Tetanos zehrinin sinir yapılarını nasıl etkilediği henüz tam olarak aydınlatılmamıştır, ama çok az miktarının bile kaslarda beklenmedik kasılmalara ve yaygın kas sertleşmesine neden olduğu bilinmektedir.
YAYILIMI
Tetanos basili doğada son derece yaygındır. Toprakta, suda ve hatta havada bol miktarda bulunur. Başta otçul hayvanlar, özellikle de atlar olmak üzere hayvanların sindirim sisteminde yaşar ve dışkıyla atılır. Bu nedenle kırsal kesim yollarındaki tozlar ve hayvan dışkısının gübre olarak kullanıldığı tarla ve bahçe toprağı başlıca bulaşma yollarını oluşturur. Mikrobun varlığını sürdürebilmesini sağlayan iklim koşullan (tropikal ve subtropikal bölgeler) ve toprağın cinsi (killi toprak) gibi etkenler de hastalığın yayılmasında rol oynar.Tarımda makineleşme sayesinde önemli ölçüde azalan enfeksiyon kaynaklannm gene de tam olarak kurutulamaması, hastalığın süregelmesine yol açmaktadır.
İnsan doğduğu andan başlayarak bütün yaşamı boyunca hastalığın bulaşmasına açıktır; hastalığı geçirmiş olmak bile bağışıklık sağlamaz. Gerçekten de bazı insanların hastalığı birden fazla kez geçirdiği saptanmıştır. Bunun nedeni hastalık sırasında dolaşımda görülen zehir miktarının yeterli bağışıklık sağlayacak düzeyde olmamasıdır. Oysa aşıyla yüksek miktarda antijen (etkisiz hale getirilmiş zehir) verilerek vücudun antikor oluşturması sağlanabilir.Tetanos sosyoekonomik açıdan azgelişmiş ülkelerde çok yaygın, aşının kitlesel olarak uygulandığı gelişmiş ülkelerde ise gittikçe daha az görülen bir hastalıktır. Bazı tropikal ülkelerde ölüme yol açan ilk 10 etken arasında yer almaktadır. Bu ülkelerde göbek kordonundan bulaşan yenidoğan tetanosu ile kadınlarda doğum ve düşük sonrasında görülen tetanos Özellikle yaygındır.
NASIL BULAŞIR?
Tetanos enfeksiyonu bakteri ya da sporlarının deri ya da mukoza sıyrıklarından girmesi sonucunda ortaya çıkar.Toprak, dışkı ya da başka atıklarla kirlenmiş sivri cisimlerin ya da kıymıkların yol açtığı yaralanmalar özellikle tehlikelidir. Eski zamanlarda savaş yaraları, başıboş hayvanların ısırıkları ve tarımsal etkinlik sırasında oluşan yaralar, tetanos açısından tipik sayılırken günümüzde bunlara trafik ve sanayi kazalarına bağlı yaralan da eklemek gerekir.Yaranın tetanos enfeksiyonu açısından tehlikeli olup olmadığını belirlemek için kesm ölçütler yoktur. Birçok insanda hastalık önemsiz sanılan ve normalde tetanos tehlikesi göstermeyen hafif bir yaralanma sonrasında gelişir. Bazı olgularda hastalık etkeninin vücuda girdiği sıyrık belli bile değildir.Dokulara ulaşan tetanos basili sporları uzun süre etkinlik göstermeden canlı kalabilir (gizli dönem). Her üç olgudan birinde hastalık, yara iyileşip nedbe dokusu oluştuktan sonra ortaya çıkar. Mikrop ise yaranın bulunduğu yerde kalır ve hiçbir zaman vücudun öbür bölgelerine ulaşamaz. Spor yeniden etkinle-şip çoğalabilen basil biçimini aldığında zehir üretmeye başlar. Kan yoluyla hızla bütün dokulara yayılan zehir özellikle omurilik ve beyindeki sinir merkezlerini etkiler.
BELİRTİLERİ
Tetanosun kuluçka dönemi birkaç günden başlayarak birkaç hafta ya da aya kadar uzayabilir. Hastalığın ön belirtileri huzursuzluk, aşırı duyarlılık ve baş ağrısıyla sınırlıdır. Ama tetanos basili vücuda hangi noktadan girerse girsin en önemli belirtiler değişmez; Ağrılı kas kasılmaları çiğneme kaslarından başlayarak çene kilitlenmesine (trismus), buradan yemek borusuna yayılarak yutma güçlüğüne yol açar. Kasılma daha sonra ense ve sut kaslarına da yayılır. Bu arada kırıklık, genellikle 37,5°C-38°C arasında kalan, ama 40°C’ye de çıkabilen ateş ve nabızda hızlanma gibi genel belirtiler de ortaya çıkar. Daha sonra bütün yüz kasları kasılmasıyla yüzde “ri-sus sardonicus” olarak adlandırılan sürekli sıntma ifadesi belirir. Gövde ve ense kaslarının sürekli kasılı kalması sonucunda baş geriye kayar, gövde yay biçiminde öne doğru çıkar. Bu tipik duruş bozukluğuna opistotonus adı verilir. Kas kasılmaları süreklidir, ama birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar süren şiddetli kriz dönemleri de olur. Krizler sırasında bütün kasılma belirtileri şiddetlenir. Hastalığın en azından başlangıç evrelerinde hastanın bilinci yerindedir ve zihinsel işlevleri normaldir. Ama ilk belirtilerin ortaya çıkmasından yaklaşık üç gün sonra zihinsel etkinlik aksamaya başlar ve bu durum yaklaşık bir hafta sürer. Daha sonra görece hafif olgularda krizler gittikçe seyrekleşir ve birkaç hafta içinde tümüyle kaybolur.
Ölümlerin yüzde 40′ından çoğu, akciğer komplikasyonlan, kafaiçi (beyin) kanamaları gibi nedenlerden kaynaklanır.
TANI
Tetanos tanısı yalnızca klinik bulgu ve belirtilere dayanılarak konur. Laboratu-var testlerinin tanıya hiçbir yaran yoktur ve yarada Clostridium tetani bakterisine olguların yalnızca üçte birinde rastlanır. Ayrıca bu mikroorganizma hiçbir tetanos belirtisi göstermeyen hastalarda da bulunabilir.
TEDAVİ
Tetanos hastasının yoğun bakım biriminde tedavi görmesi gerekir. Hastaya sakinleştirici ve havale önleyici (anti-konvulsif) ilaçlar verilerek genel önlemler alınır. Yarayı tedavi etmek ya da bakterinin zehir üretmesini önlemek amacıyla antibiyotik uygulamasının yararlan tartışmalıdır. Ama gene de yara kapanana değin ya da belirgin bir yara yoksa dört gün boyunca uygulanmak üzere penisilin ilk seçilecek antibiyotiktir. Hastalığa özgü tedavi bağışık insan serumunun (kısa süre önce aşılanmış insandan alman ve dolayısıyla çok miktarda Özgül antikorlar içeren serum) kas içine verilmesidir; doz 5.000, (çocuklarda 1.500) ünitedir. Bağışık insan serumunun bulunamadığı durumlarda, hastanın alerjisi olmadığı belirlendikten sonra damar içine 10.000 ünite bağışık at serumu uygulanır. At serumuna aşırı duyarlı hastalarda ise sığır serumuna başvurulabilir. İyileşme sonrasında hastalık bağışıklık bırakmadığı için hasta aşılanmalıdır.
KORUNMA
Tetanos bildirilmesi zorunlu hastalıklardandır, ama hastaların öbür insanlardan ayrılması sağlığı korumadan çok tedavi amacına yöneliktir. Hastanın yatağının dezenfekte edilmesi fazla etkili ve önemli değildir. Ama ameliyat sonrasında ve lohusalık döneminde tetanos riski yüksek olduğundan ameliyathanelerin dezenfekte edilmesi büyük önem taşır. Tetanos aşısı bütün bebek ve çocuklara birçolf meslek grubu için zorunludur.
“Tetanos sporları” nedir?
Sporlar, tetanos basilinin yaşaması için gerekli nem ve ısının yetersiz, oksijenin ise fazla olduğu koşullarda basilin canlı kalmasını sağlamak üzere oluşur. Basil içindeki suyun tümünü dışarı atarak küçük bir küreye dönüşür; beslenme ve büyüme evresinden dinlenme evresine geçerej^ spor biçimini alır.
Tetanos sporları basil kadar tehlikeli midir?
Evet. Çünkü sporlar basilin “kış uykusundaki” biçiminden başka bir şey değildir. Uygun koşullarla karşılaşınca spor şişerek yemden “canlanır”. Bu arada tetanos basilinin serbest oksijen bulunmayan ortamlarda yaşayabildiği unutulmamalıdır.