Sarılık

SARILIK


Sarılık, alyuvarların aşırı oranda yıkımı, bir karaciğer hastalığı ya da safra akışının tıkanması sonucu, derinin ve dokuların sarı renk alması. Sarı rengin nedeni, alyuvarlardaki hemoglobinin yıkımıyla ortaya çıkan pigmentlerin, karaciğerde toplanıp safrayla birlikte salgılanmasıdır.


Tedavi, sarılığa yol açan hastalığa yöneliktir; ayrıca, sarılık dönem süresince hastanın yatak dinlenmesine alınması ve normal kalorili, yağsız ve alkolsüz bir beslenme rejimi uygulanması gerekir.



GENİŞ BİLGİ


Sarılık kandaki bilirubin oranının yükselmesine bağlı olarak deri ve mukozaların sarımsı bir renk almasıdır. Normalde kandaki bilirubin düzeyi 100 mVde 1 mg’yi geçmez. Kandaki (bilirubin artışı hafifse; (100 ml’de 1,5 mg), deri ve mukozalardaki sarı renk de fazla belirgin değildir; bu durumda hafif ya da gizli sarılık (sub-ikter) söz konusudur. Ama kanda bilirubin düzeyi 100 ml’de 7 mg’ye ulaşınca deride belirgin san renk oluşur ve açık bir sanlık tablosu ortaya çıkar.Genel tıpta sanlık çok önemli bir belirtidir. Çoğunlukla bir karaciğer hastalığını düşündürür, ama birçok başka hastalıkta da görülebilir. Sarılık tipinin saptanması çok güçtür; hastanın ayrıntılı ve dikkatli bir muayenesi ile çeşitli laboratuvar araştırmalarını gerektirir. Yapılan testlerle toplam, direkt ve indirekt bilirubinler, serum proteinleri ile transaminazlar, alkali fosfataz, gamma GT ve laktik dehidrogenaz gibi serum enzimleri belirlenir. Kuşku duyulan olgularda ultrasonografı, sintigrafi karaciğer biyopsisi ve laparoskopi gibi yöntemlere başvurulur. Bilirubin Sarılığın nasıl ortaya çıktığını anlayabilmek için, bilirubinin oluşmasını sağlayan karmaşık metabolizma olaylarına değinmek gerekir. Bilirubin alyuvarlarda bulunan ve oksijeni dokulara ulaştıran hemoglobinin bir dönüşüm ürünüdür. Bilirubinin yaklaşık yüzde 85′i alyuvarların dalakta parçalanmasıyla serbest kalan hemoglobinden yapılır. Kalan yüzde 15′i ise doğrudan doğruya kemik iliğinde, olgunlaşmamış alyuvarlardan oluşur.

Sarılık Belirtileri



Suda çözünmez bîr bileşik olan bilirubin, kan dolaşımında albümin molekülüyle taşınarak yol alır. Karaciğer hücrelerinde albüminden aynhp, suda eriyebilen bir maddeye dönüştürülür ve böylece safrayla bağırsaklara geçebilir. Burada bağırsak bakterilerinin etkisiyle bazı değişimler geçirir ve sonuçta bilinojen denen ürünler ortaya çıkar. Bunların bir bölümü dışkıyla vücuttan atılır (bu arada dışkıya kendine özgü rengini verir). Bir bölümü ise bağırsak mukozasmdan yeniden emilip karaciğere gelir ve bir kez daha safrayla karaciğerden atılır.Sarılık kandaki bilirubin oranının yükselmesine bağlı olarak deri ve mukozaların sarımsı bir renk almasıdır. Normalde kandaki bilirubin düzeyi 100 mVde 1 mg’yi geçmez.


Kandaki (bilirubin artışı hafifse; (100 ml’de 1,5 mg), deri ve mukozalardaki sarı renk de fazla belirgin değildir; bu durumda hafif ya da gizli sarılık (sub-ikter) söz konusudur. Ama kanda bilirubin düzeyi 100 ml’de 7 mg’ye ulaşınca deride belirgin san renk oluşur ve açık bir sanlık tablosu ortaya çıkar.Genel tıpta sanlık çok önemli bir belirtidir. Çoğunlukla bir karaciğer hastalığını düşündürür, ama birçok başka hastalıkta da görülebilir. Sarılık tipinin saptanması çok güçtür; hastanın ayrıntılı ve dikkatli bir muayenesi ile çeşitli laboratuvar araştırmalarını gerektirir. Yapılan testlerle toplam, direkt ve indirekt bilirubinler, serum proteinleri ile transaminaz-lar, alkali fosfataz, gamma GT ve laktik dehidrogenaz gibi serum enzimleri belirlenir. Kuşku duyulan olgularda ultrasonografı, sintigrafi karaciğer biyopsisi ve laparoskopi gibi yöntemlere başvurulur.


Bilirubin Sanlığın nasıl ortaya çıktığını anlayabilmek için, bilirubinin oluşmasını sağlayan karmaşık metabolizma olaylarına değinmek gerekir. Bilirubin alyuvarlarda bulunan ve oksijeni dokulara ulaştıran hemoglobinin bir dönüşüm ürünüdür. Bilirubinin yaklaşık yüzde 85′i alyuvarların dalakta parçalanmasıyla serbest kalan hemoglobinden yapılır. Kalan yüzde 15′i ise doğrudan doğruya kemik iliğinde, olgunlaşmamış alyuvarlardan oluşur.Suda çözünmez bîr bileşik olan bilirubin, kan dolaşımında albümin molekülüyle taşınarak yol alır. Karaciğer hücrelerinde albüminden aynhp, suda eriyebilen bir maddeye dönüştürülür ve böylece safrayla bağırsaklara geçebilir. Burada bağırsak bakterilerinin etkisiyle bazı değişimler geçirir ve sonuçta bilinojen denen ürünler ortaya çıkar. Bunların bir bölümü dışkıyla vücuttan atılır (bu arada dışkıya kendine özgü rengini verir). Bir bölümü ise bağırsak mukozasmdan yeniden emilip karaciğere gelir ve bir kez daha safrayla karaciğerden atılır.


Sarılık Tedavisi