Atom
Eskiden maddeyi oluşturan küçük, bölünemez, homojen tanecikler olarak tanımlanırdı (Atomizm). 20. yüzyılın bilimi ise atomu nisbeten dayanıklı bir madde paketi olarak kabul eder. Boyutları yaklaşık olarak’ 1 santimetrenin 100 milyonda l/i kadardır, ve bu birimin de en azından iki subatomik partikülden yapılı olduğu gerçeği anlaşılmıştır. Her atomda küçük bir çekirdek (bu çekirdek pazitif yüklü protonlarla, elektrik açıdan nötür olan nötronları içerir) ile belli sayıda negatif yüklü elektron vardır( Elektron; Nötron; Proton). Bu elektronlar bireysel olarak çekirdekten çok daha küçük olmalarına karşılık, atomun elektronik enerji düzeyini temsil eden bir dizi yörüngede ( Orbital) bulunur ve atom tarafından uzayda tutulan yerin büyük bölümünü doldururlar. Bir atom çekirdeğindeki proton sayısı {atom numarası), Z onun hangi kimyasal elemente ait olduğunu gösterir.
Tek basma bir nötür atomda elektron sayısı atom numarasına eşittir; ancak aynı atomun elektriksel açıdan yüklü durumda olan iyonunda elektronlar ya fazladır, ya da azdır (atom numarasına göre). Çekirdekteki nötron sayısı (N) aynı elementin farklı atomları arasında bile değişebilir. Aynı elementin nötron sayıları farklı olan bu çeşitleri, İzotop olarak adlandırılmaktadır. Dayanıklı izotopların hemen îümündeki nötron sayısı, proton sayısından hafifçe daha yüksektir. Çekirdek küçük olmasına karşılık, atomun hemen tüm kütlesini oluşturmaktadır, protonların ve nötronların kütleleri birbirine yakındır. Elektronların kütlesi ise (proton kütlesinin yaklaşık % 0,05′i kadardır) ihmal edilebilir değerdedir. Proton küt-, leşi bir olarak kabul edilirse, atom kütlesinin, içindeki proton ve nötronların toplam sayısına kabaca eşit olduğunu söyleyebiliriz. Z+N ile gösterilen bu sayı, atomun kütle numarası (A) olarak adlandırılmaktadır. Çekirdek reaksiyonlarını temsi-ien yazılan1 eşitliklerde, bir atomun atom numarası, genellikle onun altına ve ondan Önce; kütle numarası ise onun üstüne ve ondan sonra gelecek şekilde yazılır. Böylece kütle numarası 16, içerdiği proton sayısı 8 olan ve “oksijen-16″ atomuna ait atom çekirdeği eO16 olarak yazılır. Bir elementin doğal olarak bulunan izotoplarının ortalama kütle numaralan, bağıl bulunma miktarlarına göre değerlendirildiğinde, o elementin kimyasal atom ağırlığını verir. Bir atomun çekirdeği içerisine sokulan subatomik partiküller, ya o elementin farklı bir izotopunun, ya da farklı bir elemente ait atomların meydana gelmesine yol açan çekirdek reaksiyonlarına neden olurlar ve bu sırada alfa partikülleri, beta ışınları ya da gamma ışınları yayarlar, (Alfa Partikülleri; Beta Işınları; Gamma Işınlan).
Atomu, bölünmesi olanaksız bir bütün olarak gören görüş ilk.kez; John Dalton tarafından ortaya atılan kimyasal atom teorisinde ileri sürülmüştür (1808). Ancak günümüzde kimyacılar maddenin doğal kimyasal biriminin atom değil, molekül olduğunu farketmiş durumdadırlar. Atom çekirdekleri moleküllerin omurgasını oluşturur. Ancak maddenin kimyasal davranışlarından, bireysel atomların özelliklerinden çok, bu atom çekirdekleriyle birlikte bulunan değerlik elektronları arasındaki karşılıklı ilişkiler sorumludur ( Molekül)