Susama

SUSAMA

Susama duygusu duyusal sinir uçlarının uyarılmasına bağlıdır ve bu uyarılmanın oluşum sürecini açıklamaya yönelik birçok varsayım tartışılmaktadır. Bir açıklamaya göre susama yutak mukoza örtüsünün kurumasına bağlıdır. Bu varsayım organizmanın su dengesinin düzenlenmesinde tükürük bezlerine önemli bir rol yükler. Organizmadaki su oranı belli bir düzeyin altına düştüğünde tükürük salgısı azalır. Boğaz mukoza Örtüsünün bu nedenle kuruması insanda su içme isteğini uyandırır.İkinci bir kuram ise susamayı kanın bileşimindeki değişikliklere bağlar ve geçişme (osmoz) basıncının yükselmesiyle açıklar. Bu yükselmenin sinir uçlarını uyardığı ya da merkez sinir sistemi yapılarını etkilediği düşünülür.


Aşırı Su ve İçki içme İsteği

Susuzluk duygusunun çok artması ve buna bağlı olarak kistinin normalin çok üstünde, genellikle günde 3 litreden fazla sıvı almasına tıpta polidipsi denir. Ağır kanama, yineleyen ishal, kusma ve aşın terlemeyle çok miktarda sıvı yitirilmesinden sonra görülür. Bazı zehirlenmeler, ateşli hastalıklar, şeker hastalığı, bazı iç salgı sistemi hastalıkları, kronik böbrek hastalıkları, ayrıca ensefalit, menenjit ve tümöre bağlı olarak beynin hipotalamus bölgesindeki susama merkezlerinin aşın uyarılması da polidipsiye yol açar. Şekersiz diyabet (diabetes insipidus) gibi bazı olgularda ahnan sıvı miktarı günde 30 litreye çıkabilir. Susama bazı ruh hastalıklarında da olağanüstü boyutlara varabilir. Böyle durumlarda dipsomani ya da potomani adıyla anılır. Potomani alışkanlık boyutuna varmış, bastınlamayan bir içme gereksinimidir, içme isteği alkollü İçkilere yönelikse, bu duruma dipsomani adı verilir. Potomani poîidipsiden farklıdır. Psikanalizde potomani hastalarının nevrotik davranışı kişilik gelişiminin daha erken evrelerinden birine gerileme olarak değerlendirilir. Bu evre ağızcıl dönemdir. Ağızcıl dönemde libido etkinliği ve besinlerin alınması tek bir doyum biçimine dayanır; bütün hazlar ağız aracılığıyla tadılır ve nesneler ağza alınır.