CUSHING SENDROMU: Cushing sendromu fazla oranlarda kortizol salgılanması ya da kortizonlu ilaç alımıyla oluşan tablodur. Uzun süre ve yüksek oranlarda ACTH yapılan ve kortizon verilen hastalarda etkenin bu ilaç olduğu hastanın sorgusuyla kolayca anlaşılabilir. Bu ilaç kökenli cushing sendromları dışındaki vakalarda ise ya böbreküstü bezlerinden birinde adenom ya da kanser vardır ve aşırı kortizol üretilmektedir, ya da (erişkin vakaların % 80′inde) hipofiz bezinde ufak bir bazofil adenom fazla ACTH salgılamakta ve her iki böbreküstü bezini uyararak fazla kortizol üretimine yol açmaktadır. Ender olarak bazı kanserlerde, özellikle bronş kanserlerinde kanser dokusu fazla ACTH yapmakta, bu da her iki böbreküstü bezini uyarmaktadır.Hastalığın belirtilerini şöyle sıralayabiliriz. Hastaların kol ve bacakları incelmiş, buna karşılık gövdelerine fazla miktarda yağ birikmiştir. Sırtta her iki kürek kemiği arasında görülen yağlanmaya “Bufalo hörgücü” denir. Kol ve bacakların incelmesi ve gövdenin özel bölgelerine yağ birikmesi hastaya karakteristik bir görünüm kazandırır. Hastaların yüzü de karakteristiktir. Yüzün deri altında biriken yağlar hastanın yüzüne bir “Ay dede yüzü” görünümü kazandırır. Bu belirtiler kortizol fazlalığının yağ metabolizması üzerindeki etkilerinin sonucudur. Protein metabolizmasında katabolizmanın, yani protein yıkımının artması sonucu hastaların kaslarında incelme/erime, güçsüzlük, derinin incelmesi, deride kırmızı-mor renkte çatlak biçiminde çizgiler, çürükler ve geç kapanan yaralar görülür. Hastaların kemiklerinde kitlesel bir azalma görülür. Kadın hastalarda kıllanma, adet görememe (amenore) ya da az görme (oligomeno-re), klitoris (bızır) büyümesi saptanabilir. Bu gelişmelerin nedeni böbreküstünden erkekleştiri-ci hormonların da salgılanmasıdır. Hastalarda yüksek tansiyon (hipertansiyon), çok su içme (poli dipsi], sık ve çok idrar (poliüri), ödem, vücut ağırlığında artma, kişilik değişiklikleri ve şeker hastalığı gelişmesi çok sık rastlanan diğer bulgulardır.
Çeşitli laboratuvar incelemelerinden sonra hastalığın kesin nedeni ortaya çıkarılır ve tedavi bulunan nedene göre düzenlenir.
6.42. ADDİSON HASTALIĞI: Addison hastalığı böbreküstü bezinin korteks bölümünün yavaş, sinsi fakat sürekli bir biçimde hasar görmesi sonucu yeterince hormon salgılayamamasından kaynaklanan bir hastalıktır. Hastalık belirtilerinin ortaya çıkması için sürrenal korteksin yaklaşık % 90 oranında hasar görmesi gerekir. Bilindiği gibi sürrenal korteksten kortizol, aldos-teron ve erkekleştirici (androjenik) ve kadınlaştı-rıcı (östrojenik) hormonlar salgılanmaktadır. Korteksin hasara uğraması başlıca kortizol ve aldosteron hormonları ile ilgili bozukluklara yol açmaktadır. Addison vakalarının % 70-90 nedeni eskiden tüberküloza bağlanırdı. Son yıllarda tüberkülozun azaldığı topluluklarda otoimmun nedene bağlı olarak gelişen adrenal yetersizliği ön sırayı tutmaktadır. Hastalarda çabuk yorulma, iştahsızhk, zayıflama, deri ve mukozlarm esmerleşmesi ve kan basıncı düşüklüğü hemen daima vardır. Daha seyrek olarak, karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal, kabızhk, tuza karşı aşlrı istek duyma, deride vitiligo denilen bölgesel renk değişiklikleri görülebilir. Bu hastalarda kan basıncı ayağa kalkınca bariz düşme gösterir. Tedavi ömür boyu fizyolojik dozlarda kortizon ve tuz tuturucu ateroidleri almakla olur. ADDİSON KRİZİ: Eğer Addison hastalığı bulunan kişi ameliyat, travma, ağır bir ateşli enfeksiyon, ciddi bir ishal gibi strese maruz kalırsa, bulantı, kusma, karın ağrısı, şuur bulanıklığı ve koma ve şoka kadar giden ağır kan basıncı düşüklüğü tablosu ile hayatını kaybedebilir. Böyle durumlarda bu hastalar derhal bir hastaneye ya da doktorun gözetimi altuıa alınmah ve iğne olarak kendisine kortizon yapılmalıdır. Seknnder adrenal yetersizliğine bağlı olarak da benzer bir tablo gelişebilir.