HİPERTÎROİDİ:Hipotiroidinin aksine tiroit bezinden fazla tiroksin ve triyodotironin salgılanması ile oluşan hastalık durumudur. Bir ya da birden fazla nodüllü guatrı olan kişilerde bu nodüllerden bir ya da birkaçı zamanla otonomi de kazanabilir ve tiroit hormonunu fazla oranda ve denetimsiz olarak yapıp salgılanmaya başlayabilirler. Bunlara otonom toksit nodul ya da multinodüler toksik guatr gibi hem nodüller guatrı hem de hipertiroidi durumunu belirten adlar verilir. Hipertiroidinin daha sık rastlanan bir tipi ise göz ve deri belirtilerinin de yaygın guatra eşlik ettiği Basedow-Graves hastalığıdır. Bütün hipertiroidi türlerinde belirtiler aynıdır, ancak Basedow-Graves hastalığında göz ve deri bulguları da bulunur.
Basedow-Graves hastalığı: Genç kadınlarda daha sık rastlanan bu hastalığın kesin nedeni bilinmemektedir. Tiroidi uyarıcı immunoglobulinlerin tiroit bezini aşırı çalıştırması ve büyütmesiyle özelleşen otoimmun bir hastalıktır. Hastalığın belirtilerini üç grup içinde inceleyebiliriz. Bunlar, tiroksin fazlalığının genel belirtileri, gözlerdeki değişiklikler ve derideki değişikliklerdir.
Tiroksin fazlalığının genel belirtileri arasında şunlar sayılabilir. Hastalar sinirli ve sürekli tedirgindirler. Kollarını ileri uzattıklarında ellerinde bir titreme görülür. Genellikle uykusuzdurlar. İştahları artar, bulantı, kusma, ishal gelişebilir. Kalp atışlarında hızlanma ve çarpıntıya sık rastlanır. Kaslarında incelme, zayıflama ve güçsüzlük gelişir. Organizmanın metabolizması yükseldiğinden ve protein yıkımı hızlandığından, iştahın artmasına karşın zayıflama görülür .Kadın hastaların adetlerinde düzensizlik ve doğurganlıklarında azalma görülür. Hastaların sıcağa dirençleri azalmıştır ve çoğunun boynunda büyümüş olan tiroit bezi yani guatr kitlesi şiş görünümündedir.
Hastaların gözü, göz çukurundan (orbita) öne-dı-şa doğru fırlamıştır. Göz kapaklarım kapamada güçlük çekilebilir. Bazı vakalarda ise gözün kapatılması olanaksızlaşır. Göz kapakları geriye kaymıştır ve şişkindirler. Göz fırlaklığı [egzoftal-mi) nedeniyle gözde iltihaplanmalara oldukça sık rastlanır. Gözlere kan oturması görülebilir. Göz küresini hareket ettiren kaslarda güçsüzlük ve/veya felç nedeniyle çeşitli şaşılıklar gelişebilir.
Gözlerin öne doğru fırlamalarının nedeni göz küresini içinde barındıran göz çukuru (orbita) içindeki bağdokusu artışı, hücre istilası, su çeken ve ödeme yol açan mukopolisakkarid denen maddelerin artışı ve göz küresini hareket ettiren kasların şişmeleridir.
Ender olarak bazı hastalarda özellikle kaval kemiği Önünde pretibial miksödem denilen deri tutulması da yer alır. Hastalarda deri nemli, sıcak ve yumuşaktır. Avuç içleri ve yüz kızarıktır. Bazı hastalarda deri renginin bölgesel kaybıyla seyreden ve gene otoimmun nedenlerle oluşan vitiligo da bulunabilir. Saçlar yumuşaktır ve dökülebilir.
Hastalarda tiroksin ve triiyodotironin artışıyanı-sıra kan yağlarında ve kolesterolde düşüklük yer alır.
Hastalarda terli, parlak, kadife yumuşaklığında bir deri vardır. Avuç içleri ve yüz kızarıktır. Bazı hastalarda deri renginin yer yer kaybolması ve beyazlaşması ile kendini belli eden vitiligo denen deri lezyonları oluşur.
Hastalığın tedavisinde üç yöntem uygulanır. Bunlardan biri hastaya “Antitiroid” ilaçların verilmesidir. Bu ilaçlar tiroksin sentezini ve salgılanmasını çeşitli aşamalarda engelleyerek, tiroksin hormonu fazlalığım ortadan kaldırırlar. Diğer tedavi yöntemi ise hastaya radyoaktif iyot (1311) verilmesidir. Radyoaktif iyot tiroit bezini belli bir ölçüde bozup hormon sentezinin azalmasını sağlamaktadır. Diğer yöntem de büyümüş olan tiroit bezinden, vakasına göre değişen miktarda, bir parçanın cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Bunun sonucu olarak kitlesi ufalmış olan tiroit bezi, vücuda yetecek kadar hormon üretir. Her üç tedavi yönteminden hangisinin uygulanacağı, vakaların özelliklerine göre kararlaştırılır. Bu nedenle daha başarılı olan yöntem diye bir şey yoktur. Yalnız o vaka için daha uygun olan tedavi yöntemi kavramı vardır. Her üç tedavide aşırıya kaçıklığında, bu kez tiroksin yetmezliğine neden olunur.