HORMONLAR TANIMI: Bilindiği gibi herhangi bir ülkenin ya da kuruluşun istenilen amaçlara yönelik verimli bir çalışmaya geçebilmesi için bu ülkeyi ya da kuruluşu oluşturan bütün birimlerin uyum içinde çalışması gerekir. Uyumun temel öğelerinden biri de yeterli ve doğru iletişimdir. İnsan organizması da çok sayıda birimlerden kurulmuştur. Bu birimlerin de uyum içinde çalışmaları aynı koşula bağlıdır: Birimler arası iletişim. Vücudumuzda başlıca iki iletişim sistemi vardır. Bunlardan ilki ve en hızlı olanı “Sinir sistemi”, ikincisi ve daha yavaş olanı da “Hormonlar sistemi”dir. Ansiklopedimizin bu bölümünde hormon al haberleşmeyi ve bu haberleşmenin bozulması sonucu gelişen hastalıkları inceleyeceğiz.
Hormonlar ‘İç salgı bezi” denilen özel organlardan salgılanırlar. Her iç salgı bezi belli, kendisine özgü bir ya da. birkaç hormonsalgılar. Örneğin pankreas, insülin ve glukagon adlı iki hormon salgılarken, tiroit bezi de “Tiroksin” ve “Tirokalsitonin” denilen hormonları salgılar ve normal koşullarda bu hormonlar yalnız sözünü ettiğimiz iç salgı bezlerinden salgılanırlar. Yani pankreas tiroksin salgüayamaz. Tiroit bezi de insülin salgılayamaz.
İç salgı bezlerinde salgılanan hormonlar, salgılandıkları organda bulunan kan damarları yoluyla kan dolaşımına ve oradan da tüm vücuda yayılırlar. Ancak her hormonun etki edeceği doku ya da hücreler farklıdır. Bu nedenle hormonları belli kapılan açan anahtarlara da benzetebiliriz. Her anahtarın açacağı kapı belli olduğu için bu hormonlar tüm vücuda yayılsalar bile istenilen kapıların dışında başka kapıları açamazlar. Öyle hormonlar vardır ki, çok çeşitli hücre ve dokuya yönelik etkiye sahiptir. Örneğin “Büyüme hormonu” böyle bir hormondur. Buna karşılık, ancak birkaç çeşit hücre ya da doku için anahtar olma görevini üstlenmiş hormonlar da vardır. Örneğin “Folikül stimulan hormon” (FSH) yalnız ovaryum-daki (kadın yumurtalığı) foliküüere yönelik bir hormon çeşididir.
Hormonların temelde iki çeşit etki biçimleri vardır. Yöneldikleri hücrelerde ya Üretimi çoğaltacak haberler, emirler ya da Üretimi azaltacak durduracak emirler iletirler. Başka bir anlatımla ya uyarıcıdırlar (Eksitatör) ya da baskı altına alıcıdırlar (İnhibitör). Bazı hormonlar bir hücre çeşidi ya da organ için eksitatör özellikteyken, başka bir hücre ve doku için de inhibitör özellikte olabilirler. Hormonlar bu çift etkileri nedeniyle de salgılanmalarında belli bir düzenin kurulabilmesini sağlayabilmektedir.