Dna ( Deoksiribonükleik Asit )- Genler
DEOKSİRİBONÜKLEİK ASİT ( DNA) , GENLER: Her insanın birbirinden farklı olan kalıtsal özelliklerini belirleyen, diğer bir deyişle bir insanın vücudundaki hücrelerin tümünün biyolojik özelliklerini kararlaştıran, yöneten ve denetleyen genler, uzun DNA moleküllerinin belirli parçaları tarafından oluşturulurlar. Birbirine komşu üç nükleotid, bir geni temsil eder. Her DNA nükleotidinde asit ve şeker aynı, baz değişik olduğuna göre genler arasındaki farklılığı yaratanlar baz moleküllerinin kendileridir. Dört çeşit bazı, değişik sırada ve değişik sayıda içeren nükleotid kümeleri, birbirinden farklı biyolojik özelliklerin karar, yönetim ve denetimini üstlenmiş olan genleri kurarlar.
Clasik genetik bilimine göre üçlü bir nükleotid dizisi bir “Sistron”u oluşturur. Bir gen birden fazla sistron içerir. Modern moleküler biyolojiye göre bir sistron bir gene eşittir, yani her sistron bir gendir.
Her hücre, iki yavru hücreye bölünerek çoğalır. Bu çoğalma sırasında iki yavru hücrenin kromozom yapısı, dolayısıyla genetik yapısı ana hücreden aynen kopya edilir.
DNA,canlıların kalıtımsal yapısını oluşturan nükleik asit (Dezoksiribonükleik asit). Bütün hücrelerde bulunan DNA molekülü, protein yapımını denetleyerek organizmanın özelliklerini belirler. Üstün yapılı ya da yüksek organizmalarda DNA, hücre çekirdeğinin, içinde yer alır. DNA molekülünü oluşturan, her biri bir şeker ve bir fosfat grubu ile adenin, guanin, sitozin, timin adlı azot bazlarından birini içeren dört nükleotit, çok uzun zincirler biçiminde herhangi bir sırayla peşpeşe dizilir. Bu türden iki zincirin birleşerek merdivensi bir yapı oluşturmasıyla ortaya çıkan DNA molekülü, sağa doğru sarmal çizecek biçimde dönerek çift-sarmal bir yapı kazanır. îlri zinciri, bazlar arasında kurulan kimyasal bağlar (yalnızca adenin ile timin ya da guaninile sitozin arasında kurulabilir) birleştirir. DNA molekülü çözülüp açılarak kendi kendini “eşleme”, kopyaedebiîme özelliği taşır (kendini eşleme işlemi sırasında zincirlerden her biri yeni bir zincirin oluşmasında kalıp görevi yapar). Bu işlem, hücre bölünmesinden önce gerçekleşir ve kro-mozomlardaki DNA’nın bir kopyası da yeni hücreye
DNA molekülünün çift sarmal yapısı 1953 yılında Watson ve Criok tarafından belirlenmiştir. DNA”yı oluşturan zincirler birbirini izleyen şeker ve fosfat gruplarından oluşur. Her şeker grubuna bir azot bazı Isağlanınıştir: Adenin (A); timin (T): guanin (G); sitozin (S) ). Zincirleri, bazlarm arasında kurulan ve hidrojen bağlan adı verilen zayıf kimyasal Dağlar (çizimde kesikli çizgiyle gösterilmişlerdir) birleştirir. Bu zayıf bağlar DNA molekülünün kendini eşlemesi sırasında, zincirlerin, birbirinden ayrılmasını olanaklı kılarlar.