TETRASİKIJNLER:Tetrasiklin grubu antibiyotikler arasında en çok kullanılanlar “Tetrasik-lin”, “Klorotetrasiklin” ve “Oksitetrasiklin”dir. Tetrasiklinler, bakterilerin üremesini durdurucu yani “Bakteriostatik” etkiye sahiptirler. Bağırsaklarda hızla emilirler ve geniş bir antibakteri-yel etki gösterirler. Bağırsaklardan hızla emilmelerine karşılık tam olarak emilmezler. Bağırsaklarda kalsiyum tuzlarının, demirin ya da antiasit maddelerin bulunması tetrasiklinlerin emilmesini azaltır. Tetrasiklinler böbrekler yoluyla yavaş atıldıkları için vücuttan geç ayrılırlar. Bu özellik onların kullanımında bir üstünlük sağlar. Bu antibiyotikler, vücuttaki çeşitli dokulara iyi yayılırlar. Beyin omurilik sıvısına da öbür pek çok antibiyotikten daha iyi geçer. Buralara biriktiklerinde “Flüoresans”a neden olurlar. Tetrasiklinler ağız yoluyla alındıklarında bağırsaklardan kolayca emilmelerine karşın bulantı, kusma, ağız, mide ve bağırsak iltihaplanmalarına, yüksek dozda kullanıldıklarında da karaciğer bozukluklarına yol açabilirler. Eğer herhangi bir bakteri türünde herhangi bir tetrasiklin türüne karşı direnç gelişmişse bu direnç öteki tetrasiklinlere karşı da gelişir. Bu duruma “Çapraz direnç” (Cross-resistance) denir.
Tetrasiklinler uzun süre kullanıldıklarında “Kan üre azotu”nu (BUN] yükseltirler. Tetrasiklinler kemik ve dişlerdeki kalsiyuma bağlanarak bunlarda renk değişikliklerine yol açtıklarından, hamileliğin son altı ayında ve 8 yaşma kadar olan çocuklarda kullanılmaması gerekir.