ÇOCUKLARIN GEBELİK VE DOĞUM KONULARINA İLİŞKİN SORULARI


ÇOCUKLARIN GEBELİK VE DOĞUM KONULARINA İLİŞKİN SORULARI: Freud’a göre, ilerki yaşlarda görülen davranış bozukluklarından, büyük ölçüde çocukluk dönemlerine ilişkin izlenimler sorumludur. Bu nedenle, yarının büyükleri olan çocuklarımızın eğitimi, anne, baba, öğretmen ve çevresindeki büyüklerin sorumluluk isteyen güç ve kutsal bir görevidir. Çocuklarımızın gelecekte sağlıklı, bilgili, başarılı ve mutlu olmalarında küçük yaşlardaki bu eğitim çok önemlidir. Çocuk eğitiminin, daha duymadan, konuşmadan başladığı bir gerçektir, yani bizler farkında olmadan çocuğun eğitimi başlamıştır. Çok küçük yaşlarda başlayan eğitim yaşam boyu sürer fakat bazı eğitimciler eğitimin 3 yaşında sona erdiğini savunurlar. Bu düşünce çoğu olayların çocukluk yaşlarında olup bittiğini, sonraki yıllarda bunlara ekler ve düzeltmeler eklendiğini göstermektedir. Goethe “kimse çocukluk dönemine ilişkin izlenimlerini unuttuğunu, sildiğini zannetmesin” der. Genellikle kabul edildiği gibi, çocukluk döneminin izlenimleri yaşam boyu etkisini göstermektedir.


Çocuklarımızın eğitiminde, onlara ne kadar bilgili, açık ve anlayışla yaklaşırsak, onların gelecekteki mutluluk ve başarılarına o oranda katkıda bulunmuş oluruz. Çocuk için çevresinde gelişen olaylar onun için hep birer düşünme konusudur. Merakım gidermek, öğrenmek için çevresindekilere sürekli sorular sormaya başlar. Bu almış olduğu ilk bilgiler, onun geleceğinde, aklının gelişmesinde, düşüncesinin olgunlaşmasında çok önemli bir yer alır.

Duyuları geliştikçe çocuk önce kendisini sonra da çevresini ve gelişen olayları incelemeleye, düşünmeye ve öğrenmeye başlar. Bu arada kendisinin nereden geldiğini, nasıl geldiğini merak eder. Bu soruları giderek artar ve aklında biçimlenen bu meraklarını gidermeye çalışır. Çocukların gebelik ve doğum konularına ilişkin soruları, genellikle 3-5 yaşlarında başlar. Bu bilmek ve araştırmak isteğinden kaynaklanan bir etkinliğin başlamış olduğunun kanıtıdır.


Bu konulardaki soruları hemen hemen her anne baba ya da diğer büyükler tarafından farklı olarak yanıtlanır ya da genellikle gerdek yanıtı rahatça açıklamaktan kaçınırlar. Halbuki çocuklarla olan tüm ilişkilerde, gebelik ve doğum olaylarının aslında kötü ve gizli olduğu kanısının yerleşmemesine dikkat etmek gereklidir. Verilen bilgilerin yanlış ya da eksik olması ya da gerçeğin gizlenmesi çocukta farklı ve yanlış düşüncelere yol açar. Bunun yanında büyüklerine olan güveni sarsılacak, gizlenen konulara karşı eğilimi, merakı daha da artacak ve en önemlisi gizlenen bilgilerin kötü şeyler olduğunu düşünecektir. Çözümlenmemiş, açıklığa kavuşmamış bir soru, çocuğun aklında bir saplantı olarak sürüp gidecektir. Ayrıca çocukların eksiklikleri yanlış yolda yönlendirildiğinde, eksik bilgilerine eklenen hatalı bilgiler onu daha da çıkmaza sokacaktır.


Ergenlik dönemine gelen çocuk, herhangi bir yolla, gebelik ve doğum konularındaki meraklarım giderecek, hayal gücü ve yarım bilgileri ile başba-şa kalacaktır. Bilgisi eksik ya da yanlış olan çocuk, genellikle gerçek olmayan bazen de korku verici yanlış bilgilere karşı kendini savunamayacak ve hatalı saplantılara yönelecektir. Böyle konular hakkında çocuklarla konuşurken, önce onu sabırla ve rahat olarak dinlemeli ve sonra da gerçekçi bir yaklaşımla açık, anlayabileceği dille sorusunu yanıtlamalıdır. Bu arada gereğinden fazla bilginin de çocuk için şaşırtıcı olduğunu unutmamak gerekir. Çocuk eğitimi konusundaki uzmanlar, bu tür konularda bilgi verirken, diğer konulardaki bilgiler gibi, aynı ses tonu ve aynı tavırla ve doğrudan doğruya olmasını önermektedirler. Çocukların sorularına verilen yanıtlar, çocuğun düşünce ve zihin yapısına, psikolojik gelişme düzeyine göre olmalıdır. Bu eğitim toplumsal yapının özelliğine de uyum göstermelidir.