ÜREME FİZYOLOJİSİ: Tüm kadın üreme sistemi hipotalamus tarafından yönetilir. Hipotala-mus serbestleştiricİ hormanları salgılar, bunlara serbestleştirici faktör de denir. Bu serbestleştiricİ hormonların başlıca görevi hipofizden salgılanan “gonadotrop hormon1′ların (üreme bezlerine etkili hormonlar”)salgüanmasını yönetmektir. İki goriadotrop hormon vardır;
1. Folikül uylarıcı hormon (Follicle Stimulating Hormone – FSH),
2.Luteinizan hormon (Luteinizing Hormone – LH). Bu gonadotrop hormanlarm etkisiyle yumurtalıklarda olgunlaşmakta olan yumurtalar östrojen salgılar ve yumurtlamadan sonra da, oluşan “Korpus luteum” hem östrojen hem de progeste-ron üretir.
Yukarıda adı geçen hormonlar kadınlarda rahim ve tüm öteki üreme organlarını etkileyerek üremeyi düzenler. Ergenlikten menopoza kadar, periyodik dönemler durumunda bir uyum içinde bulunarak ergenlik, adet görme, yumurtlama ve hamile kalma gibi yaşamın sürekliliğini sağlayan üreme olaylarını yönetirler. Bu hormonların arasın-
da eşsiz bir uyum vardır. Birbirlerini uyarıcı yönde etkili oldukları gibi birinin fazlalığında, ötekinin azalması gibi dengeyi sağlayan olaylar zinciri bulunur.
Üreme fizyolojisinde yukarıda görüldüğü gibi yönetici rolde bulunan “hipotalamus” ve “hipofiz “den kısaca söz etmek yararlı olacaktır. HİPOTALAMUS: Hipofiz bezi üzerinde yer alan, beyin dokusuna ait küçük bir gri maddedir. Hipofiz beziyle doğrudan ilişkilidir. Salgiladığı serbest leştirici hormonlar, hipofize ulaşarak ilgili hormonların salgılanmasına neden olur. Hipotalamu-sun işlevleri dış uyaranlarla etkilenir. Hipotala-musun salgılamış olduğu bu serbestleştirici hormonların sayısı ve öteki işlevleriyle ilgili bilgilerimiz bugün sınırlıdır. Fakat bilinen başlıca iki serbestleştirici faktör ya da hormon vardır. Bunlar “folikül uyarıcı hormon serbestleştirici faktör” ve ‘ ‘Luteinizan hormon serbestleştirici faktör”dür. Bunlardan başka hipofiz bezinden salgılanan “prolaktin” hormonunun salgılanmasını önleyen, yani diğerlerinin aksi yönde etkili olan “prolaktin hormonunun salgılanmasını engelleyen faktör” vardır.