RAHİM BORUSU (FALLOP BORUSU – TÜP -TUBA UTERİNA)


RAHİM BORUSU (FALLOP BORUSU – TÜP -TUBA UTERİNA):Rahmin üst bölümünün iki tarafından yanlara doğru uzanan ince borucuklardır. Yaklaşık olarak 10 cm uzunluğundadır. Genişliği rahime yakın olan bölümünde 1 mm kadardır. En geniş bölümüyse yaklaşık 5 mm genişliğinde olup, tüm fallop borusunun yarısını oluşturur. Tüplerin serbest uçları, karın boşluğunda huni biçiminde bir delikle sonlanır.

Yumurtalıklarda her ay oluşan bir yumurta hücresi (ovum) karın boşluğuna atıldıktan sonra bu delikten içeri girer. Fallop borusunun bu deliği aynı zamanda dölyolunda dışarı atılan mikroplu bir ortamla, tamamen mikropsuz karın içi ortamının birleştiği yerdir. Dölyolundan başlayan doğal savunma sistemleri nedeniyle mikroplar, karın içine kolaylıkla ulaşamazlar. Fallop borusunun karın boşluğuna açılan bu deliğinin çevresinde 6-10 adet kadar 10-15 mm uzunluğunda saçak gibi uzantılar görülür. Bu uzantılar, yumurtalıklarda her ay olgunlaşan ve karm boşluğuna atılan bir adet yumurta hücresinin faîlop borusuna girişinde rol oynarlar.


Fallop borusu düz bir durumda olmayıp, yılan biçiminde kıvrımlar gösterir. Bu boruların içindeki doku tabakasında titrek tüyler bulunur ve bir sıvı salgılarlar. Gerek bu titrek tüylerin hareketleri, gerek bu sıvının varlığı ve gerekse tüplerin ritmik hareketleri, hem erkek döl hücrelerini (sperma) yumurta (ovum) hücresine, hem de yumurta hücresinin rahime doğru ilerlemesinde rol oynarlar. Rahim içinden gelen erkek döl hücreleri ve karın boşluğundan gelen yumurta hücresi bu fallop borusunun içinde birleşerek “döllenme” adını verdiğimiz olayı gerçekleştirirler. Diğer bir deyimle, yeni bir canlının oluştuğu, insan yaşamının başladığı yer, yaklaşık 5 cm uzunluğunda ve 5 mm genişliğindeki fallop borusunun “ampulla” adı verilen bölümüdür. Burada döllenmiş olan yumurta hücresi artık yeni oluşan bir canlının ilk hücresi-dir ve çoğalarak rahim içine doğru yol alır. Yaklaşık 6-7 gün sonra rahim içine ulaşarak yuvalanırlar. Bu açıklamalardan da anlaşılabileceği gibi, bir kadmm çocuk sahibi olabilme koşullarından başta geleni fallop borularının açık olmasıdır, yani tıkalı olmamasıdır. Çocuğu olmayan kadınların yaklaşık yüzde 15′inde neden, bu fallop borularının tıkalı olmasıdır. Tüplerin kapalı oluşu ya da yapısal bozukluğu kısırlık nedenidir. Geçirilen bazı hastalıklar (tüberküloz gibi), tüplerin iltihaplanmasına ve sonunda kapanmasına neden olarak, kısırlığa yol açabilir. Gebeliği önleme yöntemlerinden biri de tüplerin bağlanmasıdır. Tüpleri bağlanmış kadınlarda erkek döl hücresiyle yumurta hücresi karşı karşıya gelemeyecekleri için döllenme olayı olmayacak ve dolayısıyla gebelik engellenmiş olacaktır. Tüpleri bağlanmış olan bir kadın normal adet görmeyi sürdürür ve başka herhangi bir yakınma söz konusu olmaz.