ELEKTROKARDİOGRAM ve ELEKTROKARDİYOGRAFİ
ELEKTROKARDİYOGRAFİ
Holter yöntemi de denen dinamik elektrokardiyografi (EKG) kalp çalışmasının bütün bir gün boyunca kaydedilmesini sağlamak üzere geliştirilmiş bir inceleme yöntemidir. Kayıt sırasında kişi normal günlük yaşamını sürdürür.
Dinamik elektrokardiyografinin temeli kardiyolog Holter’ın 1950′lerdeki çalışmalarına dayanır. Klinik uygulamaya elverişli duruma gelişi ise 1960′ lara rastlar. Bu yöntemde kalbin elektriksel etkinliği kişi normal günlük yaşamını sürdürürken, örneğin çalışma gereklerini eskisi gibi yerine getirirken ve hekim gözetimine gerek kalmadan kaydedilir.
ELEKTROKARDİOGRAM (EKG): Bilindiği gibi, kalp kasılması sırasında kalpte belli bir biyoelektriksel güç doğmaktadır. Elektrokardiog-raf denilen aygıt kalbin kasılması vö gevşemesi sırasında ortaya çıkan biyoelektriksel güçleri özel bir kağıt üzerine kaydetmektedir. Kalbin atrium-larmda, ventriküllerinde ortaya çıkan tüm biyoelektriksel güçler kaydedilmektedir. Kalpteki çeşitli bozukluklar ve hastalıklar bu güçlerde değişikliklere neden olmaktadır. Çekilen elektro-kardiogramda bu değişiklikler görülebilmektedir. Genellikle her hastalık kendine özgü biyoelektriksel değişikliklere neden olmaktadır. Bu değişiklikler bilindiğinde, hastalığın teşhisi konusunda elektrokardiogram büyük yararlar sağlamaktadır. Elektrokardiogram çekildiğinde hastaya kesinlikle elektrik verilmemektedir. Tam tersi hastanın kalbinden ortaya çıkan elektrik güçleri kaydedilmektedir. Standart bir elektrokardiogramda, kalbin tek bir kasılma ve gevşeme olayını P-Q-R-S-T dalgaları ile izlemek olasıdır. “P” dalgası atrium-ların kasılma olayı sırasında ortaya çıkan biyoelektriksel güçleri yansıtır.
“QRS” dalgası ise ventriküllerin kasılma olayı sırasında ortaya çıkan biyoelektriksel güçleri yansıtır. “T” dalgası da ventrücüllerin gevşeme olayı sırasında ortaya çıkan biyoelektriksel güçleri yansıtır.
UYGULAMA BİÇİMİ
Normal EKG çekiminde olduğu gibi, dinamik EKG için de göğsün çeşitli bölgelerine elektrotlar yerleştirilir. Kalpte oluşan elektriksel uyanlar bu elektrotlarla kâğıt üzerine değil, normal bir ses bandına benzeyen magnetik bir banda aktarılır. Kayıt süresi bitince banttaki kayıtlar bu amaçla programlanmış bir bilgisayarca okunur ve çözümlenir. Bununla birlikte dinamik EKG ile normal EKG arasındaki tek fark birincisinde kalbin elektrik etkinliğinin ses bandına kaydedilmesi değildir.
Dinamik EKG için kullanılan aygıtlar kişinin kolaylıkla taşıyabileceği boyuttadır ve günlük etkinliklerini aksatmaz. Toplam ağırlığı genellikle 200 gr’yi aşmayan bu aygıtlar kemere tutturularak ya da bir çantaya koyularak taşınabilir. Elektrottan ve kablolanyla bir “walkman”i andırır.
HASTANIN HAZIRLANMASI
Daha Önce de belirtildiği gibi dinamik EKG kaydı için normal EKG kaydındaki özel koşullara gerek yoktur. Örneğin EKG’nin dinlenme durumunda ya da güç harcama (efor) sırasında çekilmesi söz konusu değildir. Hastanın her günkü işlerini yapması yeğ tutulur.
Dinamik EKG genellikle kalp hastalığından kuşkulanılan, ama herhangi bir andaki EKG kaydıyla tam koyulama-yan kişilere uygulanır. Tam koyulmuş bazı hastalarda da yakınmaların gündelik işlerle ilgisini belirlemek ya da tedavinin etkisini değerlendirmek için dinamik EKG’ye başvurulabilir.
ilk işlem olarak göğsün uygun yerlerine elekrotlar yerleştirilir. Bunlar kalbin çalışması sırasında oluşan elektriksel uyanlan kayıt aygıtma iletebılen araçlardır. îkisi sol karıncığın alt bölümünün etkinliğini, ikisi ön duvarın etkinliğini kaydetmek ve biri akımı toprağa iletmek için olmak üzere toplam beş tane elektrot kullanılır. Elektrotlardan ikisi sağlı sollu olarak göğüs kemiğinin (sternum) sap ve gövde bölümlerinin birleştiği noktalara (göğüs kemiği açısı), öbür ikisi gene sağlı sollu olarak altıncı kaburganın köprücük kemiğini ortadan bölen dikey çizgiyle kesiştiği noktalara, sonuncusu da göğüs kemiğinde sağdaki beşinci kaburganın başlangıç noktasına yerleştirilir. Kalbin yukarıda belirtilenlerin dışındaki bölgeleri incelenecekse elektrotların yerleştirileceği noktalar da doğal olarak değişecektir. Ses bandına benzeyen magnetik bant ve normal pille çalışan dinamik EKG aygıtı kişinin beline bir kemerle tutturulur. Böylece hazırlık işlemleri tamamlanır ve aygıt kayıt yapmaya hazır duruma gelir. Kişi hastaneden ayrıldıktan sonra 24 saat boyunca bütün normal etkinliklerini sürdürür; yalnız banyo yapamaz. Bu sürenin bitiminde hastanede aygıt çıkarılır ve elektrotlar sökülür Kaydın bulunduğu kaset incelemeye alınır. Dinamik EKG yöntemiyle kural olarak 24 saatlik bir süre boyunca kalbin etkinliği incelenir. Ender durumlarda hekim bu süreyi 48 saate çıkarabilir.
KAYIT TİPLERİ
Hastanın taşıdığı kayıt aygıtının içinde bir kaset vardır. Bazı aygıtlar önceden belirlenmiş zamanlarda devreye girip kayıt yapar; bazıları da hastanın anormal kalp atışını fark ettiği anda kayıt düğmesine basmasıyla devreye girer. Gelişmiş aygıtlar ise 24 saat boyunca kalp atışlarını sürekli izler ve bunlar arasından anormal olanları seçip kayda geçirir. Bunlar incelemenin çok kısa bir sürede değerlendirilmesine olanak verir.
KAYITLARIN OKUNMASI
Kayıt işleminin bitmesinden sonra aygıttan çıkarılan kaset bilgisayarlı bir okuyucunun içine yerleştirilir. Okuyucu önceden verilen programa göre anormal bulduğu belirli kayıtları kâğıda çizer. Daha sonra bir kardiyolog bunları değerlendirir. Aynı zamanda kaydı yorumlayabilen aygıtlar da vardır, ama bunların güvenilirliği tam değildir.
NE İŞE YARAR?
Dinamik EKG tamda çok büyük kolaylıklar sağlar. Başta kalpteki ritim bozuklukları olmak üzere birçok kalp hastalığını ortaya çıkarır. Özellikle ne zaman ortaya çıkacağı bilinmeyen ritim bozukluklarının tipini belirlemeye yardımcı olur. Ayrıca hastada görülen ağrı gibi belirtilerle klinik bulgular arasında bağlantı kurulmasına olanak verir.
Sabit olmayan ve bu nedenle hekim muayenesi sırasında her zaman yakalanamayan bazı ritim bozukluklarının kesin tanısı dinamik EKG ile konur.
Günün belli saatlerinde (örneğin geceleri), çalışırken ya da cinsel ilişki sırasında ortaya çıkan ağrıların bir damar hastalığına, yani koroner yetmezliğe bağlı olup olmadığım kesin olarak kanıtlayan bulgular da dinamik EKG kayıtlarıyla elde edilir.
SONUÇ
Dinamik EKG kalpte hem ritim bozukluklarının, hem de damar hastalıklarının ortaya çıkarılmasını sağlayan, uygulanması kolay bir inceleme yöntemidir. Klasik EKG uygulamasında hastalık belirtilerine her zaman rastlanmaması, bazen tamda yanlışlıklara ve gecikmelere yol açar. Eforlu EKG gibi bir zorlanmayı gerektirmediğinden dinamik EKG’nin hiçbir tehlikesi yoktur. Duyarlılığı da dinlenme durumu ya da güç harcama gibi yapay ortamlarda yapılan EKG kaydından daha yüksektir.
Son olarak dinamik EKG kalbin kanlanmasındaki bozukluğu gidermeye ve böylece anjina pektoris denen göğüs ağrısını ortadan kaldırmaya yönelik tedavinin etkisini belirleme açısından da bazı üstünlükler taşır. Bazen göğüs ağrısı olmadan da kalbin beslenmesi bozulabilir ve hasta bunun farkına varmayabilir. Dinamik EKG kalbe giden kanın ağrıya yol açmaksızın azaldığı durumları da belirler ve tedavinin sonuçlarını incelemeye olanak verir.