Hemoglobin


HEMOGLOBİN;


Hemoglobin, omurgalıların solunum pigmentlerinden, demir içeren kırmızı renkli proteinlerdir. Alyuvarlara niteleyici renklerini veren ve oksijen taşıma yeteneği çok yüksek olan hemoglobin, bir litre kanın -200 ml oksijen yüklenmesini sağlayabilir. Hemoglobin molekül oksijenin yanı sıra, karbondioksit de Sağlayabildiğinden, karbandioksit yoğunluğunun yüksek olduğu dokulardan, geçerken, oksijeni bırakarak karbondioksiti yüklenir. Kan akciğerden geçerken, hemoglobin, solunan havadaki oksijeni alıp, dokulardan taşıdığı karbondioksiti bırakır. Karbonmonoksit solunması durumunda, karbonmonoksit akciğerlerde hemoglobinle bir daha ayrılmayacak biçimde birleşerek karboksihemoglobin adı verilen bileşiği oluşturur ve kan dokulara yeterli.oksijen iletemediğinden, karbonmonoksit soluyan kişi çok geçmeden ölür.



DAHA GENİŞ BİLGİ

Alyuvarlara karbondioksit ve oksijen taşıyabilme yeteneği kazandıran hemoglobin molekülleri, genç alyuvarlar tarafın­dan yapılırlar. Hemoglobin kimyasal olarak, “hem” ve “globin” moleküllerinden kurulmuştur. Dört polipeptit zincirinden (protein zinciri] kurulmuş olan ‘globin’ genç alyuvarların ribozomlarında aminoasitlerden yapılır. Globin yapısını kuran beş ayrı çeşit polipeptit zinciri vardır. Bu zincirlerin sentezi, ayrı ayrı genler tarafından denetlenir. Sözünü ettiğimiz beş değişik polipeptit zinciri sırasıyla alfa, beta, gama, delta ve epsilon adlarını alırlar. Ana rahminde henüz embriyon döneminde olan çocuklarda, “Gower I” ve “Gower II” olmak üzere iki çeşit embriyonal hemoglobin sentez edilir. Embriyonal hemoglobinin Gower I tipinde globin, dört adet epsilon polipeptit zincirinden kurulmuştur. Gower II tipi, iki alfa ve iki epsilon polipeptit zinciri taşır. Ana rahminde “fetus” (dölüt) döneminde bulunan çocuklarda sentez edilen hemoglobine “fetal hemoglobin” denir. Fetal hemoglobinin globin bölümü, iki alfa ve iki gama polipeptit zinciri taşır. Erişkin bir insanda “Hemoglobin A” ve “Hemoglobin A2″ olmak üzere ilci çeşit hemoglobin sentez edilir. Globin bunların birincisinde iki alfa ve iki beta polipeptiti, ikincisindeyse iki alfa ve iki delta polip eptitinden kurulmuştur. Hemoglobinin “Hem” bölümü, genç alyuvarların mitokondrilerinde sentez edilir. ‘Hem’in yapısında iki değerli demir iyonu bulunur (Fe 4- +} Alyuvarların kırmızı rengini veren, hemoglobinin “hem’” bölümüdür. Anımsanacağı gibi hemoglo­bin molekülü, dört “hem” molekülü içerir. Hemoglobin sentezi aşağıdaki tabloda kısaca özetlenmiştir.

“Hemoliz” denir. Çeşitli toksit maddeler, hipotonik eriyikler ve saf su hemoliz yapar. Damar için­de hemoliz olmuş ise açığa çıkan hemoglobin böb­reklerden süzülür, atılır. (Bkz. Hemolitik)


HEMOGLOBİN TİPLERİ


Dölütün alyuvarlanndaki fetal hemog­lobin (Hb F) denen hemoglobin iki alfa ve iki gamma zincirinin birleşmesinden oluşmuştur. Doğum yaklaştıkça gamma zinciri üretimi yerini beta zinciri üreti­mine bırakır ve dölüt kanındaki Hb F miktarı azalırken erişkin hemoglobini (Hb A) artmaya başlar. Erişkin hemog­lobinin yapısında iki alfa zincirinin ya­nında iki beta zinciri vardır. Yaşamın ilk yıllarında Hb F miktarı hızla azalıp Hb A miktarı hızla artar ve zamanla Hb F kanda neredeyse hiç saptanamaz olur. Bunun yarımda dölütsel yaşamın so­nuna doğru az miktarda delta zinciri ya­pımı başlar ve böylece kanda iki alfa iki delta zincirinden oluşan Hb A, gö­rülmeye başlar. Bunun sonucunda erişkin kanında ortaya çıkan tablo şöyledir: yüzde 97 Hb A (iki alfa, iki beta), yüz­de 2-3 Hb Aj (iki alfa, iki delta) ve çok az miktarda Hb F (iki alfa, iki gamma).


HEMOGLOBİN YAPI BOZUKLUKLARI


Hemoglobin yapısmda bulunan zincir­lerden yalnızca birinin bile aminoasit yapısında ortaya çıkan bir değişiktik, anormal hemoglobin üretimine neden olur. Bu yapısal değişiklik çoğunlukla belirti vermezken, bazı durumlarda he­moglobinin oksijen taşımasını önemli ölçüde etkileyerek hastanın yaşamını tehdit edebilir. Bunun tipik örneği orak hücreli kansızlıktır. Bu hastalıkta anor­mal hemoglobin üretimi sonucu alyu­varlar orak biçimini alarak oksijen taşı­yamaz bir duruma gelirler. Anormal ya­pılı polipeptit zincirlerinin üretilmesine bağlı olmayan hemoglobin yapı bozuk­lukları da (hemoglobinopati) vardır. Bu durumda zincirlerin yapısı normal ol­masına karşın alfa ve beta zincirlerinin yetersiz üretimi ve böylece yetersiz Hb A üretimi-söz konusudur. Tipik örneğini Akdeniz kansızlığının oluşturduğu bu durumda yetersiz Hb A üretimi so­nucunda vücudun oksijen gereksinimi karşılanamaz ve ağır hasar ortaya çıkar.

Hemoglobinopatilerde belirtiler al­yuvar yıkımının ağırlığına bağlıdır. He-moliz adı verilen alyuvar yıkımı dalağın anormal yapılı alyuvarları vücuttan uzaklaştırmaya çalışması sonucu olu­şur. Alyuvar yıkımı sonucu ortaya çı­kan kansızlığa hemolitik (alyuvar yıkı­mına bağlı) kansızlık denir.

Hemoglobinopatilerin tanısı spek-trofotometre ile hemoglobin molekülü­nün kırılabiljrliğinin, yani ışını yansıt­ma özelliğinin saptanması ya da hemog­lobin elektroforezi gibi karmaşık bazı laboratuvar incelemeleri sonucunda ger­çekleştirilmektir.