Plazma

Kanın tüm hücreler uzaklaştırıldıktan sonra geride kalan ve pıhtılaşma etmenlerini içeren bölümü.  Şo­ka girmiş bir kişiyi tekrar yaşama döndür­mek için kullanılabilir.

Plazmanın ortalama % 9O’ı su, % 10′u farklı organik ve inorganik maddelerden oluşmuştur.  Sodyum, potasyum, kalsiyum, mag­nezyum, demir, bakır, çinko ve iyot plazmanın inorganik maddeleridir. Albümin, globulin, fibrinojen, enzimler ve hormonlar gibi çeşitli proteinlerle üre, glikoz, yağlar ve fosfolipidler gibi proteine bağlı olmayan maddeler plazmanın organik maddeleridir. Fibrinojen, kanın pıhtılaş­masını sağlayan büyük moleküllü bir proteindir. Fibrinojen çeşitli yollarla plazmadan uzaklaştı­rıldığında, serum denilen kan sıvısı elde edilir. Fibrinojen kanın yapışkanlığını sağlar. 100 mg. kanda 160-400 mg. fibrinojen bulunur.

100 mi kanda 5.5-8.5 gr. protein vardır. Bunun 3.5-5.5 gr.’ı albümin, 2-3.5 gr.’ı globulindir. Albümin ve globulin, kanın onkotik basıncını sağlarlar. Onkotik basınç yardımıyla kan, belli bir oranda su tutar. Yan yana duran iki dokunun hangisinde onkotik basınç fazlaysa, su orada birikir. Örneğin bir bağ dokusunu ve bunun içinden geçen ince bir damarı düşünelim. Eğer damar içindeki kanın onkotik basıncı bağ dokusunun onkotik basıncından fazlaysa, her iki ortam arasındaki basınç eşitleninceye kadar bağdokusundan kana su geçer. Eğer bağ dokusunun onkotik basıncı yüksekse o zaman suyun kandan bağdokusuna geçtiği görülür. Karaciğerde sentez edilen albümin kanın onkotik basıncını oluşturma­da en büyük rolü oynar. Dolaşım sisteminde atardamarlar kılcal uçlarında kalbin itme gücü ile hidrostatik basınç kan sıvısını ve içinde erimiş besin maddelerini damar dışına iter. Hücreler bunlardan yararlanır. Proteinler damar dışına çıkmaz ve kılcal damarların toplardamar ucun­da hücreler arasına sızmış olan sıvıyı geriye, da­mara çeker. Albümin yeterli ölçüde değilse (yapim azlığı, hasta böbrekten kaybı sonucu) toplar­damarların ucunda sıvı kana dönemez, dokudaki su artışına bağlı olarak şişme “ödem” gelişir. Ödem başka nedenlerle örneğin kalp yetmezliğinden de olabilir.