MİYOKARD İNFARKTÜSÜNDE TEDAVİ:
Miyokard infarktüsÜ geçirmekte olan hastaların yaklaşık yarısı, ağrının başlamasını izleyen ilk ikibuçuk saat içinde kaybediİF.uktedir. Bunun en
büyük nedeni hastanın hastaneye geç müracaat etmesidir.Çoğu hasta ağrı başladığında birazdan geçer ümidiyle beklemektedir. Eğer ağrı şiddetli ise, dinlenme ile 3-5 dakikada geçmemiş ise, alınan trinitrine yanıt vermemiş ise ve de hasta eskiden bir infarktüs geçirmiş ise zaman kaybetmeden en yakın hastaneye baş vurulmalıdır. Burada sık yinelenen yanlışlardan birine de değinmek isteriz. Miyokard infarktüsÜ geçirmekte olan bazı hastalar, ağrıya karşın yürüyerek, yakındaki bir hastaneye gitmeye kalkışırlar. Böyle bir hata kesinlikle yapılmamalıdır. En azından bir taksi çağrılmalıdır. Doğal olarak en uygunu hastanın ambulansla taşınmasıdır. Bu sırada hastanın kesinlikle yorulmaması gerekmektedir. Hastane yolunda, hastaya oksijen maskesi takılmalıdır. Seçilecek hastane konusunda da şu önerilerde bulunabiliriz. Hastanın, eğer varsa, o bölgedeki koroner bakımı ünitesine sahip olan bir hastaneye kaldırılması daha doğrudur. Taşıma sırasında hastanın yorulmaması ve heyecanlandırılmaması gerekmektedir. Çünkü hastanın kendisi zaten bir panik ve tedirginlik içindedir. Çevredekilerin bu durumu daha da ağırlaştırmamaları gerekmektedir. Miyokard in-farktüsü geçirmekte olan bir hastaya, tıp ilgililerinin dışındaki kimselerin en kısa ve en rahat yolla hastaneye taşımanın ötesinde yapabilecekleri bir şey yoktur.
Hastanede acil koroner bakım ünitesine alınan hastalar,infarktüsün genel gidişine göre bir süre sürekli bakıma alınırlar. Hasta tehlikeli dönemini atlattıktan sonra acil koroner bakım ünitesinden çıkartılır. Hastanede bir süre daha denetim altında tutulan hastanın durumu belli bir iyileşme düzeyine eriştiğinde artık eve dönmesinde sakınca kalmaz. Hastanede geçirilecek olan süre konusunda belli bir şey söylenemez. Çünkü bu süre tamamen hastalığın ve hastanın durumuna bağlıdır.