MİYOKARD İNFARKTÜSÜ: Miyokard infarktüsü, kalp kasının iskemik nekrozudur. Yani kalbin koroner kan dolaşımının belli bir bölgede yetersiz kalması sonucu, o bölgedeki kalp kası dokusunun ölmesidir. Miyokard infarktüsü sıklıkla koroner damarların atheroskleroz sonucu daralma ya da tıkanmalarına bağlıdır. Miyokard infarktüsü % 80 vakada kendisini göğüs ortasındaki şiddetli, sıkıştırıcı bir ağrı ile belli eder. % 20 vakada ise ağrı ortaya çıkmaz. Yaşlı ya da şeker hastalığı olan kimselerde, ağrısız miyokard infarktüslerine daha sık rastlanmaktadır, înfarkiüs ağrısı, angina pektorisin özelliklerini taşır. Genellikle göğsün ortasından başlar ve sol omuz ve kola, sırta, boyun ve enseye, sağ omuza ve karın bölgesine yansıyabilir. Ancak angina pektoris atağı geldiğinde hasta hareket etmeyi durdurduğunda, yani dinlendiğinde, angina ağrısı 3-5 dakikada geçer. Buna karşılık miyokard infarktüsünde, ağrı geldiği zaman hasta dinlenecek olsa bile ağrıda bir azalma olmaz. Anginah hasta trinitrin aldığında ağrıdan kurtulur. Halbuki infarktüs ağrısı trinitrine ya çok az yanıt verir ya da hiç yanıt vermez. İnfarktüs ağrısı daha şiddetlidir, Hastayı adeta kıvrandım*. Buna karşılık angina ağrısında hasta hareketsizliği seçer, çünkü biraz istirahat etmesi halinde ağrının geçeceğini bilmektedir. İnfarktüs atağı geldiğinde hasta, bir korku ve tedirginlik içindedir, ter döker, ani bir halsizlik çökmüştür. Bu sırada hasta bir hava açlığı içindedir, nefes darlığı (dispne) çekmektedir. Solunumu yüzeysel, fakat hızlıdır. Hastanın rengi solmuş ve morarmıştır. Bulantı-kusma gelişebilir. Çarpıntı sık rastlanan yakınmalardandır.
Yukarıda saydığımız bu belirtiler ortaya çıktığında gerek hastanın gerekse de yakınlarının bir miyokard infarktüsünden kuşkulanıp, hiç zaman kaybetmeksizin en yakın hastaneye başvurmaları gerekir. Hele ki hasta eski bir kalp hastası ise, bu belirtiler daha da uyarıcı olmalıdır. Angina pektorisi olan bu hasta dinlenmeye ve trinitrine karşın, birkaç dakika içinde angina atağını atlatmamışsa, zaman kaybetmeksizin en yakın hastaneye başvurmalıdır. Tedavi bölümünde bu konu ayrıntılarıyla incelenmektedir.