AORTA DARLIĞI: Aorta darhğı sıklıkla romatizmal kalp hastalığı sonrası gelişir. Aorta darlığı hastalarının yaklaşık % 80′i erkektir. Kalp kapak hastalıklarının ise yaklaşık °/o 25′i aorta darlığıdır. Aorta deliği, kapaklardaki bozukluklar nedeniyle daraldığında sol ventrikül kasıT kanı büyük dolaşıma pompalayabilmek için daha fazla güç harcamak zorunda kalır. Bu ise zamanla sol ventrikülün büyümesine neden olur. Sol ventrikülün büyümesi ise bir süre sonra sol ventrikül kasının kasılabilme gücünde azalmaya yol açar. Yani sol ventrikül zamanla yetmezliğe düşer. Sol ventrikül, daralmış olan aorta deliğinden yeterince kan geçirebilmek için kendi basıncını yükseltmek zorunda kalır. Bu basınç yükselmesi ise zamanla sol atriuma yansır. Dolayısıyla sol atrium da yavaş yavaş büyümek ve kendi içindeki basıncı yükseltmek zorunda kalır. Sol atriumdaki basınç yükselmesinin ise bir süre sonra akciğerlere yansıdığı bilinmektedir. Sol ventrikül büyüyüp yetersizliğe düştükçe, aortaya kan göndermekte yetersiz kalmaya başlar. Öte vandan büyümüş olan kalp kası daha fazla oksijen tüketir. Oksijen tüketimi artmış olan kalp kası, sol ventrikülün aortaya yetersiz miktarda kan göndermesi nedeniyle koroner damarlarından yeterince kan alamaz. Bütün bu olaylar ise kalp kasının daha da,, yetersiz bir düzeye inmesine neden olur. Bazı durumlarda da kalpte yetersiz kanlanma nedeniyle “Angina pektoris” ağrıları ya da “Miyokard infarktüsleri” gelişir. Aorta deliğinin yüzeyi normalin 1/3 üneindiğinde, klinik kalp yakınmaları belirmeye başlar. Bunlar yorgunluk ya da ezgersizle gelen nefes darlığı, kalp ağrısı ve bayılmadır. Ortopne, gece dispnesi ve çarpıntı hastalığın ileri dönemlerde ortaya çıkan belirtileridir.
Hastalığın tedavisinde, kalp yetmezliği tedavisinin genel ilkelerinin uygulanması bir yere kadar etkili olmaktadır. Bozulmuş olan aorta kapağının çıkartılıp yerine yapay kapak takılması çoğu kez kaçınılmaz olmaktadır.