BÜYÜK VE KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI: İnsan organizmasındaki kan dolaşımı, “Büyük kan dolaşımı” ve “Küçük kan dolaşımı” olarak iki sistemde düşünülebilinir. Büyük kan dolaşımı sol ventrikülden başlar.
Büyük Kan Dolaşımı
Sol ventrikül kasılıp içindeki temiz kanı aortaya pompalar. Aorta ve ondan kaynaklanan pek çok yan ve uç dal, bu kanın dokular düzeyindeki kılcal damarlara ulaşmasını sağlar. Kılcal damarlar düzeyinde doku ile temiz kan arasında madde alışverişi gerçekleştikten sonra, kan kılcalları terk edip toplardamarlara girer. Toplardamarlardaki kan halk arasında “Pis kan” olarak bilinmektedir. Pis sözcüğünün bilimsel bir yanı olmadığı gerçektir. Bu nedenle toplardamar kanı için, pis deyimi yerine karbondioksit ve hücre metabolizması artıkları yönünden zenginleşmiş kan dersek, konuyu daha bilimsel bir açıdan ele almış oluruz. Vücuttaki bütün toplardamarlar, sonunda “Vena kava süperior” ya da “Vena kava inferior”a boşalırlar. Vücudun bütün toplardamar kanını toplayan bu iki büyük toplardamar sonunda kalbin sağ atrium denilen odacığına açılır. Böylece büyük kan dolaşımı tamamlanmış olur. Görüldüğü gibi sol ventrikülden başlayıp, vücudu dolaştıktan sonra sağ atriumda biten büyük kan dolaşımı, dokulara oksijenden zengin taze kan sağlamakla kalmıyor -aynı zamanda dokulardaki metabolizma artıklarını ve karbondioksiti bu bölgelerden uzaklaştırıyor.
Küçük kan dolaşımı ise kalbin sağ ventrikül denilen odacığı ile sol atrium denilen odacığı arasında gerçekleşmektedir. Büyük dolaşımdan, vena kavalar yolu ile sağ atriuma taşınmış olan kan, sağ atriumun kasılmasıyla sağ ventriküle pompalanır. Böylece pis kan sağ ventriküle girerek, küçük dolaşım sistemine katılmış olur.
Küçük Kan Dolaşımı
Sağ ventrikül kasılarak içindeki pis kanı pulmoner delikten geçirerek, trunkus pulmonalise pompalar. Bilindiği gibi trunkus pulmonalis, biraz yukarıda sağ ve sol akciğerlere giden iki dala ayrılır. Sağa giden dala “Sağ pulmoner arter”, sol akciğere giden dala ise “Sol pulmoner arter” denilmektedir. Böylece sağ ventriküldeki pis kan, özellikle karbondioksit yönünden temizlenip oksijen yönünden zenginleşmesi için akciğerlere ulaşmış olur. Akciğerlere gelen kan, buradaki hava keseciklerinin duvarlarındaki (alveol septumları) kılcal damarlara yayılır. Bu düzeyde akciğer have keseciklerindeki temiz hava ile kılcallardaki kan arasında büyük bir hızla gaz alışverişi gerçekleşir. Kan karbondioksidini akciğer havasına verirken, ondan oksijeni-alır. Böylece vücudun karbondioksitten zengin toplardamar kanı, akciğerlerde karbondioksitini azaltıp oksijenden zenginleşerek, atardamar kanma, yani temiz kana dönüşmüş olur. Akciğerlerde atardamar kanı haline gelmiş olan kan, daha sonra pulmoner venalar denilen dört toplardamar aracılığıyla kalbin sol atrium denilen odacığına taşınır. Böylece küçük dolaşım da son bulmuş olur. Sol atrium daha sonra kasılıp kendisine getirilmiş olan temiz kanı sol ventriküle pompalayarak, bu kanın büyük dolaşıma katılmasını sağlar.
Özet olarak şunu söyleyebiliriz: Büyük dolaşımda toplardamar kanı haline (pis kan) gelen atardamar kanı (temiz kan), küçük kan dolaşımına girerek, yeniden atardamar kanı haline gelir.