PIHTILAŞMA
PIHTILAŞMA: Oldukça karmaşık olan pıhtılaşma olayım burada ana hatlarıyla inceleyeceğiz.
Zedelenmiş damar yüzeyine yapışan trombosit-lerden ve zedelenen damardan açığa çıkan bazı maddeler, kanda erimiş halde bulunan fibrino-jenin fibrin liflerine dönüşmesini sağlarlar. Fibrin lifleri pıhtının iskeletini kurarlar. Fibrin lifleri oluşurken, çok sayıda trombosit bu liflerin arasında kalır. Böylece başlıca öğeleri fibrin lifleri ve trombositler olan pıhtı oluşur. Zedelenmiş dokudan açığa çıkan ve pıhtılaşmaya yardım eden maddeye “doku tromboplastini” (Faktör III) denir. Doku tromboplastini aracılığıyla gelişen pıhtılaşma olayları “ekstrensek mekanizma” adını alır. Damar içinden iğneyle (enjeksiyonla) bir miktar kan ahp, bunu yavaşça bir tüp içine boşaltırsak, bu kanın 5-6 dakika içinde pıhtılaştığını görürüz. Bu pıhtılaşma olayına doku tromboplastini yardım etmemiştir. Çünkü iğne içine çekilen kana doku tromboplastini karışmamıştır. Bu tür pıhtılaşma olayına “intrensek mekanizma” denir. Tüp içinde aldığımız kanın üstüne bir miktar doku tromboplastini koyarsak pıhtılaşmanın 10-15 saniye içinde gerçekleştiğini görürüz. Demek ki ektrensek mekanizmanın pıhtılaşmayı hızlandırıcı bir etkisi vardır. Zedelenmiş bir damarın pıhtıyla tıkanmasında hem ekstrensek hem de intrensek mekanizma devreye girer.
Kandaki eriyik fibrinojenin, fibrin liflerine dönüşmesini sağlayan madde, “trombin”dir. Trombin kanda serbest değil, inaktif bir ön enzim (proenzim) biçiminde bulunur. Trombinin bu proenzim biçimine “protrombin” denir. Protrom-binin trombine dönüşmesini, “aktif faktörX” denilen bir madde sağlar. Aktif faktör X da kanda inaktif biçimde bulunur. Bunun aktif biçime dönüşmesini sağlayanlar; yukarıda sözünü ettiğimiz intrensek ve ekstrensek mekanizmalardır. Pıhtılaşma olayının en önemli maddelerinden biri de ‘kalsiyum’dur.
Özetle; pıhtılaşma bir seri enzimaük olayın gelişmesiyle ortaya çıkar. Pıhtılaşmaya katılan maddelere “prokoagulan faktörler” denir. Romen rakamlarıyla adlandırılan bu faktörlerin çoğu karaciğerde üretilir ve protein yapısındadır. I’den XIH’e kadar sıralanan f aktörlerden VIII faktörıantihemofilikglobilindir. Eksikliğinde hemofili hastalığı ortaya çıkar. Pıhtılaşma sırasında aktif duruma geçen bir faktör Ötekini “O”, bir diğerini aktif duruma getirir, sonunda fibrinojen fibrin haline dönüşür ve kan sıvı durumundan katı duruma geçer. Oluşan pıhtıda fibrin lifçikleri arasında kanın hücresel elementleri de bulunur. Bir kaç saat sonra pıhtı büzüşmeye başlar ve kanın serumu (serum pıhtılaşmış kanın sıvı bölümüdür) ayrılır. Pıhtılaşma iki ayrı mekanizma ile başlayabilir. 1- Ekstrensek sistemde pıhtılaşma. Doku zedelenmesi ile hücrelerin içinden doku tromboplastini “Faktör III” açığa çıkar, bu “Faktör VII” yi aktive eder ve aşağıda verilen çizelgede görüldüğü gibi pıhtılaşma gelişir. 2- intrensek sistemde pıhtılaşma: Burada ilk aktive olan Faktör XII’dir. Faktör XII damar içinde kollagen ile kan vücut dışına alındığında yabancı yüzeye değinmekle aktif duruma geçer ve yine çizelgede gösterilen sıra içinde pıhtılaşma gelişir. Pıhtılaşma sırasında iyonize Ca + + da gereklidir. Faktör IV olarak belirtilen kalsiyum ortamdan ayrıhrsa ya da sitrat, oksalat gibi maddelerle iyonizasyonu azaltılır ya da çöktürülürse pıhtılaşma engellenir. Tüpte kanın pıhtılaşmasını önlemek için bu tip maddeler kullanılır. Normal koşullarda vücut içinde kanın pıhtıl aşmamasının nedeni damarların iç yüzünün düzgün, pürüzsüz oluşu, kollage-nin açığa çıkmaması, ayrıca organizmada he-parin ve antitrombin gibi pıhtılaşmayı önleyici (antikoagulan) maddelerin bulunmasıdır. Karaciğerde sentez edilen prokoagulan faktörlerden bazıları (örneğin protrombin) için K vitaminine gerek vardır. Bu vitamin alınmazsa ya da etkisi önlenirse pıhtılaşma bozukluğu ortaya çıkar. Damar sertliği olan bazı hastalardaysa pürtüklü yüzeyde gereksiz pıhtılaşmalar olabilir ve damarı tıkayabilir. Bu hastalarda, doktor kontrolünde heparin ya da K vitaminin etkisini engelleyen ilaçlarla bu tip pıhtı oluşumu engellenir.