ALYUVARLARIN (ERİTROSİTLERİN)YAPIMI)

ALYUVARLARIN (ERİTROSİTLERİN)YAPIMI:

Yetişkin bir insanda alyuvarlar “kemik iliği”nde yapılırlar ve daha sonra kan dolaşımına geçerler. Alyuvarların yapımına “Eritropoez” denir. Alyu­varlarla birlikte, kan hücrelerinin’ tümünün “Stem celi” denilen bir ana hücreden geliştiği varsayılır. Kan hücreleri, ana hücreden doğduk­tan sonra bir yandan değişik kan hücrelerine dönüşürken öte yandan da mitoz bölünmeyle çoğalırlar. Çoğalma ve değişmenin ilk aşamala­rındaki hücrelere “genç hücreler” (Plastik hücre­ler) denir. Farklılaşmasını tamamlamış hücrelere de “olgun hücreler” denir. Kemik iliğinde ana hücreden alyuvar yapımı, aşağıda verilen sıraya göre gerçekleşir.

Hücreler, eritropoez sürecinde polikromatik normoblast düzeyinin sonuna kadar mitozla çoğalabilirler, çünkü henüz DNA ve RNA’ları vardır. Ortokromatik normoblast düzeyinden sonra çoğalma görülmez, çünkü sitoplazmada RNA kalmaz. Hemoglobin yapımı bazofil erit­roblast düzeyinde başlar. Hemoglobin arttıkça RNA azalır ve hücreler gitgide pembeleşirler. Olgunlaşmış alyuvarlarda çekirdek bulunmaz. Retikülositlerde henüz RNA kaybolmamıştır. Poli-ribozom denen RNA artıkları bulunur ve hemoglo­bin sentezi sürer. Sonra bu RNA da kaybolur, Olgun eritrosit, hemoglobin ve çeşitli enzimleri taşıyan çekirdeksiz bir hücredir. Kemik iliğinde olgunlaşan alyuvarlar, buradaki kılcal damarlar yoluyla kan dolaşımına geçerler. Kan dolaşımına geçen bir alyuvarın yaşam süresi yaklaşık 120 gündür. Alyuvarlar yaşlan­dıkça bikonkav biçimlerim kaybedip küresel görünüm kazanırlar. Yaşlanmış alyuvarlar dalak tarafından dolaşımdan uzaklaştırılıp parçalanır­lar.

Bu bölümde son olarak eritropoiezi uyaran etken­lerden söz edeceğiz. Eritropoiez, “Eritropoietin” denilen bir hormonon etkisiyle uyarılır. Eritropo­ietin hormonu, böbrekte yapılan “böbrek eritro-poietik faktörü”n karaciğerde yapılan bir faktö­rün etkisi İle aktif hale geçmesinden oluşur. Doku­ların oksijen gereksinimine göre eritropoietin üre­timi düzenlenir. Hipoksit koşullarda eritropoietin yapımı artar, kemik iliği aktive olur, daha çok eritrosit yapılır. Kanın eritrosit sayısı ve hemoglo­bin değeri yükselir, dokulara daha fazla oksijen taşınır. Dokulara gerekli oksijen taşınınca başka bir deyimle hipoksi ortadan kalkınca eritropoietin sentezi de düşer. Böylece ince bir mekanizma ile vücut gereksinimlerine göre eritrosit üretilir. Yüksek yerlerde yaşıyanlarda total hava basıncı azalmasına paralel olarak oksijen de azaldığı için eritrosit sayısı yüksektir. Ayrıca akciğer ve kalp hastalığına bağlı olarak vücut yeteri kadar oksi­jen alamıyorsa yine eritrosit yapımı artar. Bunla­rın dışında “polisitemia vera” adı verilen bir has­talıkta eritrosit sayı artışı görülür.