Burun Kanaması

BURUN KANAMASI – (EPİSTAKSİS): Bilindiği gibi burun boşluklarının iç yüzünü örten mukoza damar bakımından çok zengindir. Burnun bazı bölgelerindeyse bu damarların yumaklar oluşturduklarını daha önce belirtmiştik. Mukozanın, hemen altında burun boşluğunu kuran kemik ve kıkırdakların bulunması nedeniyle bu damarların gerektiğinde durabilme yetenekleri çok sınırlıdır. Sözünü ettiğimiz bu nedene bağlı olarak burun damarları kolayca kanarlar ve bu kanamalar da oldukça geç durur.Burun kanaması bir darbeye bağlı olabileceği gibi, kendiliğinden de olabilir. Burun kanamaları burun boşluğunun ön yansından ve/veya arka yarısından kaynaklanabilirler. Çocuk ve gençlerdeki burun kanamalarının büyük bölümü ön yarıdan olmaktadır. Özellikle septu-mun “Littre alanı” ya da “Kiesselbach phleksusu” denilen ön yarısı en sık rastlanan kanama bölgesidir. Littre alanı solunum havasının kurutucu etkisinin ve küçük darbelerin en sık görüldüğü alandır. Her iki etken de bu bölgedeki kanamaları kolaylaştırır.Orta yaşlı ve yaşlı kimselerdeyse burun kanamaları sıklıkla burnun arka yansından kaynaklar.



Burun boşluğunun üç boyutlu şematik çizimi:


Mavi-burun boşluğu tavanı.


Kırmızı-burun ön delikleri


Yeşil-burun boşluğu dış yan duvarı Sarı-burun arka delikleri

Mor-burun boşluğu tabanı


Lacivert-burun boşluğu dış yan duvarı Siyah-septummaktadır. Bu tür kanamalarda etken darbeler değil, damar sertliğidir. Damar sertliğinden etkilenen burnun arka yarısındaki damarlar, kan basıncının (tansiyon) yüksek oluşunun da yardımıyla kendiliklerinden (spontan) kanarlar. Yukarıda belirttiğimiz belli başlı iki burun kanaması etkeninin yanı sıra, daha az rastlanan fakat bilinmesinde yarar olan etkenler de vardır. Örneğin pernisiyöz anemi, aplastik anemi, lösemiler, çeşitli pıhtılaşma hastalıkları gibi bazı kan hastalıklarında, burun ameliyatları sonrasında, grip, kızamık, kızamıkçık, difteri,.boğmaca, zatürree, sıtma, tifo, romatizmal ateş gibi hastalıklar sırasında, burundaki yabancı cisim ya da damar tümörü bulunması durumunda burun kanamaları görülebilir. Burun kanamalarının hastayı aşırı bir kan kaybına sokup, şoka neden olabileceklerini de belirtelim.


BURUN KANAMASI TEDAVİSİ: Burun kanamalarının tedavisi, kanamanın bölgesine ve şiddetine göre değişmektedir. Ağır kanamaların hastayı şoka sokması halinde kan nakli ve/veya serum verilmesini zorunlu kılacak Önlemler gerektiğini yeniden belirtelim.Burun ön yarısından kaynaklanan kanamalar genellikle darbelere bağlıdır ve sıklıkla çocuk ve gençlerde görülür. Eğer kanama hafifse burun deliklerine burun kanatlarını şişirecek kadar pamuk doldurulur. Böylece burnun ön yarısında kanayan damara baskı uygulanmış olur. Baskıyı çoğaltmak için burun kanalları iki parmak arasına alınıp hafifçe sıkılabilir.



Pamuklar 3-4 saat kadar burunda tutulur. Gerekirse yeniden pamuk doldurulur. Eğer kanama durmamışsa ya da fazla miktardaysa, olabildiğince kısa bir sürede bir kulak-burun-boğaz doktoruna başvurmak gerekir.Burnun arka yarısından kaynaklanan kanamalar yukarıda belirttiğimiz basit önlemle durdurulamaz. Bu nedenle kesinlikle bir kulak-burun-boğaz doktoruna başvurmak gerekir. Ciddi burun kanamalarında kanayan damarın elektrik ya da kimyasal maddelerle yakılması (koterizasyon), burun boşluğunun tümüyle gazlı bezden yapılmış tamponla doldurulması ve bazen de buruna gelen bazı damarların bağlanması gerekebilir. Eğer burun kanamaları sık oluyorsa, eğer orta yaşlı ya da yaşlı bir kimsede kendiliğinden burun kanamaları gelişiyorsa kulak-burun-boğaz doktoruna başvurmayı akıldan çıkarmamak gerekir.9.26.


BURUN FRUNKULOZİSİ: Ansiklopedinin,“Deri Hastalıkları” bölümünde de anlatıldığı gibi, “Füronkl”, stafilokok adlı bakterilere bağlı olarak kıl foliküllerinde gelişen ve kılın ölmesiyle sonuçlanan iltihaplardır. Burun boşluklarını örten mukozanın herhangi bir bölgesinde ftironk-lun gelişmesine “Burun frunkulozisi” denir. Burun boşluğundaki bir kıhn çekilmesi bile, füronkl gelişmesine neden olabüir, şeker hastalığında, ağır hastalıklarda burun frunkulozisine sık rastlanır.Eğer füronkl burnun dış deliğine yakınsa, olay dışardan kolayca görülebilir. Burun içinde, lgüi bölgede, kırmızı ve ağrılı bir şişlik belirir. Ağrı zonklayıcı biçimdedir. Burnun ön yarısında gelişen füronkllar buradaki toplardamarlara açılmalarıyla iltihap beyin tabanına yakın bir yerde bulunan “Sinüs kavernozus” denilen toplardamar gölcüğüne ulaşır. Bu durum yaşamı tehlikeye düşürür ve baş ağrısı, göz kapaklarının şişmesi, göz fırlaklığı, titreme, ateş gibi belirtilere yol açar.Burun frunkulozisinin bu Özellikleri gözönüne alındığında, tedavinin ciddi bir biçimde uygulanması gerekir.Burun içindeki şişlik olgunlaşmadan patlatılma-malı ya da sıkılmamahdır. Bölgeye sıcak kompres uygulanıp, ağızdan uygun bir antibiyotik alınmalıdır. Ancak burundan gelişen en küçük bir füronklda bile bir kulak-burun-boğaz hekiminin yardımına başvurmak gerekir.