Beslenme ve Kanser
BESLENME VE KANSER: Beslenme alışkanlıklarıyla ve beslenme biçimiyle bazı kanser türleri arasında yakın bir ilginin varlığı ortaya konmuştur. Örneğin İzlanda’da mide kanserine oldukça sık rastlanmaktadır. Bunun nedeni İzlanda halkının füme balıklan fazlaca yemesidir. Japonya’daki Japonlarda da mide kanserine sık sık rastlanmaktadır. Bunun nedeni ise Japonların yemeklerinde kullandıkları bazı özel soslara bağlıdır. Yapılan araştırmalarda Afrikalılarda çok ender olarak kahnbağırsak kanserlerine rastlanmıştır. Bunun nedeni Afrika halkının sebze ve baklagiller gibi selülozdan zengin besin maddelerini fazlaca kullanmalarına bağhdır. Bilindiği gibi insanın sindirim sisteminde selüloz maddesini sindirecek olan bir enzim bulunmamaktadır. Sindirim kanalına besinler yoluyla alınmış olan selüloz sindirilemediğinden, mekanik bir etkiyle bağırsakların çalışmasını hızlandırmakta, dışkılamayı kolaylaştırarak kabızlığı engellemektedir. Böylece besinler içinde bulunabilecek olan karsinojen etkili, yani kanser yapabilecek maddeler, bağırsaklarda uzun süre kalmaksızın vücut dışına atılmaktadırlar. Buna karşılık Batı ülkelerinde halk, genellikle selüloz yönünden fakir besinlerle beslendiklerinden, bağırsaklarındaki çalışma da yavaşlamakta ve karsinojenle ilgili maddelerin vücudu terketmele-ri gecikmektedir.
Taze meyve ve sebzelerden fakir bir beslenme rejimi uygulayan kimselerde de sindirim kanalı kanserlerine daha sık rastlandığı ileri sürülmektedir. Çok sıcak çay, çorba ve benzeri maddeleri hızla içme alışkanlığı olan kimselerde, yemek borusunun mideye yakın ucunda kanser gelişme riski daha yüksek olmaktadır. Daha önce de belirttiğimiz gibi “Metionin”, “Sistin”, “Riboflavin”, demir, magnezyum, molibden, selenyum ve iyottan fakir bir beslenme rejimi de kanserlere yol açabilmektedir.