Kanserleşme

KANSERLEŞME: Kanserleşme sürecinin pek çok yönü günümüzde bile hala yeterince aydınla tılamamıştır. Kansere yol açabileceği düşünülen pek çok etken, hangi mekanizmaları harekete geçirerek kansere yol açmaktadır? Bu konuda hala doyurucu sonuçlar elde edilememiştir. Kanserleşme konusunda çeşitli kuramlar ileri sürülmüştür. Ancak bunların hiçbiri tek başına konuya yeterli bir açıklama getirememektedir. Örneğin Dr.Virchow, tümörlerin müzmin tahriş ortamlarından kaynaklandığı görüşünü ileri sürmektedir. Bu görüş yanlış olmamakla birlikte, yeterli de değildir. Gerçekten de müzmin, çok uzun süre kapanmayan yaralardan kanserler gelişebilmektedir. Fakat bu kanserleşme hangi mekanizmanın bozulmasıyla olmaktadır? Diğer yandan pek çok kanserde de bir müzmin tahriş ortamına rastlanmamaktadır. Dr.Virchow’un öğrencisi olan Dr.Cohnheim ise “Tümör tohumu” varsayımını ileri sürmüştür. Dr.Cohnheim’a göre farklılaşmasını tamamlayamamış, fakat olgun hücreler gibi çoğalma özelliği olan hücreler, tümör tohumunu oluştururlar. Bunlar, müzmin tahriş ya da yerel kan dolaşımı bozukluğu ile uyarılmalarıyla, tümörü oluşturacak yönde çoğalmaktadırlar. Tümör tohumu kavramı günümüzde geçerli değildir. Fakat tohum kavramı vardır. Bu; enzimleri, kromozomları anormal olarak değişmiş , fakat üreme için henüz uyarı almamış hücreler topluluğudur. Bu hücreler uygun uyarıyı aldıklarında, anormal bir biçimde bölünüp çoğalarak, tümör dokusunu oluşturmaktadırlar. Normal ve olgunlaşmış bir hücrenin normal hücre içi metabolizması, o hücrenin dokusu ve/veya organının görevine göre düzenlenmiştir. Bu hücrelerin çoğalma yetenekleri ikinci plandadır.

Bilindiği gibi, hücrelerin iç metabolizmaları ve çoğalma işlevleri, hücre çekirdeğindeki kromozomlar tarafından kararlaştırılıp denetlenmektedir. Diğer yandan üreyen normal bir hücre kendisi gibi üreyen bir diğer normal hücreye değdiğinde üreme durur.


Hücrelerin gerek iç metabolizmaları ve gerekse üreme işlevleri temelde kromozomların denetiminde olduğuna ve kanser hücrelerinin de iç metabolizma ve üreme bakımından anormal ve normal denetimden uzak olduklarına göre, kanserleşmenin temelinde hücrelerin kromozomlarında gelişen bazı bozulduklar yatmaktadır. Bu bozukluklar sonucu tümör hücreleri ortaya çıkmaktadır. Bazı kanserleşme vakalarında ise kromozomların bozulmamasına karşılık, hücre içindeki normal denetimi sağlayan bazı maddeler kanser yapıcı etkenlerin etkisiyle bozulmakta ve normal görevlerini gerçekleştirememektedirler. Yukarıdaki görüşleri destekleyen pek çok deney yapılmaktadır. Örneğin kanser hücresinin kromozomlarını oluşturan DNA zincirleri normal bir hücreye nakledildiğinde, bu normal hücre de kanser hücresine dönüşmektedir. Kanserleşmeye yol açan ve “Karsinojen” denilen pek çok etken bilinmektedir. Ancak bunların ne tür bir mekanizmayla hücrelerin kanserleşmesine yol açtıklarını tüm yönleriyle bildiğimizi söyleyemey