Sağırlık

SAĞIRLIK

Sağırlık işitme duyusunun azalması ya da yitirümesidir. Hafif, orta ya da ağır derecede olabilir. Bazen işitilebilir bütün frekarışların, bazen de yalnızca tiz ya da pes tonların duyulamaması biçiminde ortaya çıkar. Çağdaş işitme ölçümü (odyometri) yöntemleri sağırlığa yol açan iletim bozukluklanyla algılama bozukluklarının ayırt edilmesini sağlar. İletim bozuklukları dış ve orta kulağı ilgilendirir. Algılama bozuklukları ise kulak salyangozu ya da salyangoz gerisinden kaynaklanır ve iç.kulak ile sinirsel işitme yollarını ilgilendirir. İletim bozukluklarında genellikle pes tonlar tiz tonlardan az işitilir. Kemik yoluyla işitme normaldir (kafa kemiğine, Örneğin mastoit çıkıntının üzerine konan diyapazon gibi bir aygıtın titreşimleri ses olarak kulağa ulaşır); oysa hava yoluyla işitme bozuktur (kulak kepçesine doğrudan havayla yollanan sesler kulağa iyi iletilmez). Algılama bozukluklarında ise hem pes, hem de tiz tonların işitilebilirliği azalmıştır; hem kemik, hem de hava yoluyla işitmede sorun vardır.Sağırlığın bir meslek hastalığı olarak öncelikle bazı işkolların-^^ da ortaya çıkması Sanayi Devrimi’nin yaşandığı 19. yüzyıla ( K^ rastlar. Günümüzde ise makineleşmenin çok yaygınlaşması sonucunda sağırlık toplumsal ve mesleki hastalıklarla ilgilenen hekimlerin başlıca konularından biri haline gelmiştir.Kurşun zehirlenmesi gibi zehirlenme türünden bazı meslek hastalıkları sırasında daha ağır bozuklukların yanı sıra ortaya çıkan işitme kaybı da mesleki sağırlık olarak değerlendirilir. Bu olgularda sağırlık hastalığın birçok belirtisinden yalnızca biridir. Gerçek mesleki sağırlıkta ise işitme duyusu gittikçe zayıflar ve ilerleyen işitme kaybı genellikle tek belirti olarak görülür. Mesleki sağırlığın başlıca nedeni gürültüdür. Ama her hastalık gibi bu meslek hastalığının ortaya çıkması da tek bir nedene bağlanamaz. Bozukluğa yol açan gürültünün özelliklerinin yanı sıra kişisel etkenler de mesleki sağırlıkta önemli rol oynar.




Sağırlık-Dilsizlik

Sağır doğan ya da yaşamın ilk yıllarında sağu- olan çocukların konuşmayı öğrenememesi sağır-dilsizliğe yol açar. Sağır dilsizlerde gırtlak, dil, ağız, burun gibi anatomik ve işlevsel açıdan sesin çıkmasını sağlayan organlar normaldir; oysa kulak hastadır. Sağır-dilsizlik bir kulak hastalığıdır. Dolayısıyla zaman zaman sağırlığın da eşlik ettiği dilsizlik ve konuşma bozukluklanndan farklı olarak konuşma organlannı etkileyen beyin ve sinir hastalıklanndan kaynaklanmaz. Tümüyle sağır olan ya da en azından iki kulağı da 65 desibel düzeyindeki, yani bağırma, haykırma şiddetindeki sesleri işitemeyen bir çocuk, yaşamının ilk yıllarında normal çocuklardan pek az farklıdır; dolayısıyla sağırlığı oldukça zor saptanır. Ama günümüzde doğum ve çocuk hastalıkları kliniklerinin çoğunda yenidoğanlar işitme Ölçümü taramasından geçirilmekte ve yaşamm 3-4. gününden başlayarak sağırlık tamsı konabilmektedir. Kuşkulu olgularda tanıyı doğrulamak için daha sonra kulak salyangozu-hareket refleksleri araştırılmaktadır.