Miss Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • Miss
    i. Bayan, Matmazel, Mis (Evlenmemiş kadınların soyadından önce kullanılır.): Miss Joy Bayan Joy.
  • miss 1
    i., k. dili genç kız.
  • miss 2
    f. 1. isabet ettirememek, ıskalamak, vuramamak; isabet etmemek, vurmamak: You missed the target. Hedefi ıskaladın. By some miracle the bullet missed me. Mucize eseri kurşun bana isabet etmedi. 2. (fırsat, tren v.b.´ni) kaçırmak. 3. gözden kaçırmak, kaçırmak, yanlışlıkla atlamak: You´ve missed a number of mistakes. Birçok hatayı gözden kaçırmışsın. 4. kaçırmak, duymamak. 5. özlemek, aramak: They´re going to miss her greatly. Onu çok özleyecekler. i. 1. hedefi vuramama, isabet ettirememe, karavana, ıska. 2. başarısızlık.
  • miss fire
    ateş almamak.
  • miss the mark
    1. hedefi tutturamamak. 2. tahmini yanlış çıkmak.
  • miss the point
    birinin ne demek istediğini anlamamak/kaçırmak.