absence Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • absence
    i. 1. yokluk, bulunmama: We felt her absence. Yokluğunu hissettik. He returned after an absence of six months. Altı aylık bir aradan sonra döndü. What have you been doing in my absence? Ben yokken siz nelerle meşgul oldunuz? We noted a complete absence of self-respect. En ufak bir onur belirtisi görmedik. 2. yokluk, (bir yerde bulunması gerekirken orada) bulunmama: Your absences have become too many. Yoklukların artık fazla oldu.
  • absence of mind
    dalgınlık.
  • absence without leave
    ask. (tekrar dönmek üzere görev yerinden) izinsiz olarak ayrılma.