absolute Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
absolutes. 1. tam, eksiksiz: His trust in them was absolute. Onlara olan güveni tamdı. 2. pol. mutlak, saltık, sınırsız: absolute monarchy mutlak monarşi. absolute power sınırsız güç. 3. fels. saltık, mutlak, göreli olmayan, koşulsuz. 4. kesin: The proof is absolute. Kanıtlar kesin. 5. fiz., jeol., kim., mat., ruhb. salt, mutlak: absolute age salt yaş. absolute alcohol salt alkol. absolute humidity salt nem. absolute threshold salt eşik. absolute value salt değer. absolute zero salt sıfır.
-
absolute majoritysalt çoğunluk.
-
absolute majoritysalt çoğunluk.